Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Kasım '12

 
Kategori
Siyaset
 

İlahi Ufuk Hoca, her şeyi emperyalizme bağlıyorsun ya

İlahi Ufuk Hoca, her şeyi emperyalizme bağlıyorsun ya
 

  • Ufuk Hoca, seninle şöyle karşılıklı bir rakı kadehi tokuşturamadık ya… Yanarım da ona yanarım… Yakındır! Bilesin ki her an Kuyucak seni arar ve “Hadi hoca kafaları çekelim” der mi der!
  •  
  • Tabi yine uçtuğunu ve her zaman ki gibi döktürdüğünü görmekteyim. “Gerillanın kurşunu, düzenli ordu için öksürüktür” demişsin, doğru da demişsin ama Vietnam’ı unutmuşsun…
  • Nedendir acep?
  • Ya Afganistan! Bu gün Nato, geçen dönemde Sovyetler tarumar etmeye kalkmıştı da Afganistan’ı, işte vaziyet ortada…
  •  
  • Yani demem o ki hoca, her haltı getirip de emperyalizm kolaycılığına bağlıyorsun ya… Sadece sen değil tabi, düşünce dünyanı paylaştığın diğer değerli blog arkadaşları da senden farklı düşünmüyorlar ama bir var ki sen daha farklı özümsemişsin bu işi…
  •  
  • Dünya tek merkezden kumanda ediliyor ve akrep yelkovan uyumu misalinde olduğu gibi, emperyalizm düğmeye basıyor, her istediğini şıpın işi bir güzel hallediveriyor!
  •  
  • Sende biliyorsun ki vaziyet böyle değil.
  •  
  • Ki vaziyet senin dediğin gibi olsaydı, kendinle çeliştiğinin de resmi olurdu.
  • “Herkes emperyalizmin bir güzel oyuncağı olmuş, lakin cumhuriyeti kuran kadrolar ve o kadroların başında olan Mustafa Kemal emperyalizmin oyuncağı olmamış” diye düşünmek de çelişkinin resmi oluyor nedense…
  •  
  • Tabi ben halen bu husustaki soruma net bir yanıt alamamış durumdayım senin tarafından.
  •  
  • Misal ki, Mustafa Kemal, İstanbul’da altı ay duruyor ve her ittihatçi İngilizler tarafından Bekirağa’ya konuk edilirken, Mustafa Kemal bir türlü Bekirağa’nın konuğu olmuyor ama ziyaretçisi oluyor.
  •  
  • Valla onca kaynak okudum da, bu işin sırrını zihnim de billurlaştıracak bir bilgiye rastlayamadım. Senden yararlanmak isterim, bilesin…
  •  
  • Her ne hâl ise…
  •  
  • Deniz Gezmişleri ve Mahir Çayanları ele almışsın ve “Emperyalizmin oyuncağı olmadıkları için, hallediverildiler” demeye getirmişsin… Ve bu akıl yürütmesinden yola çıkarak, PKK’nın hellediverilemeyişini emperyalizm odaklı bir örgüt olduğuna bağlamışsın…
  •  
  • Hoş güzel de hoca, bu PKK’nın hiç mi kafası basmıyor? Hiç mi kendi akılları fikirleri yok? Kaldı ki, bir dönemin THKO’suyla, THKPC’sini, bu günkü PKK’yla aynı kefeye koymakta neyin nesi oluyor?
  •  
  • Deniz Gezmişler, Mahir Çayanlar sınıf temelli örgütlenme peşindeydiler, lakin şöyle dişe dokunur bir işçi sınıfı yoktu ortalıkta. PKK, Kürt Sorunu eksenli örgütlenen ve daha rahat bir şekilde, daha reel söylemler ekseninde örgütlenme yoluna giderek, varlığını sürdürebilmiş…  Dünya tarihinde de, PKK’dan daha güçlü düzeyde örgütlenme yapmış bir başka örnek bildiğim kadarıyla yok… Yani sadece buradan bile baksak, 68’lilerin romantik durumuna haksızlık ettiğini düşünüyorum. Ama nedense o çok tapındığınız cumhuriyetiniz, 68’lileri, 78’lileri yerken, siz halen bu gün olmuş, o cumhuriyetinize tapınmayı sürdürüp, getirip işi emperyalizme bağlıyorsunuz. Bağlayın bakalım… Ama bilesin ki kimse de bu söylemleriniz eksenin de ikna olmuyor… Kader utansın!
  •  
  • Sadece şu cezaevlerindeki açlık grevleri bile çok şey anlatıyor… Sanırım senin zihninde şekillenmiş hali ile “PKK, emperyalist ülkelerden emir aldı ve cezaevindeki destekçilerine, talimatı verip, açlık grevine gidin dedi”  gibisinden bir sonuç çıkartıyorum ama ülkede olan biten şeyler de bu şekilde değerlendirilmiyor işte. Böyle düşüne düşüne var olan bir sorunun çözümüne ilişkin adım atmazsan, demokratik hak ve özgürlüklerin sınırlarını genişletip, talepleri insan hakları ve demokrasi kriterleri ekseninde değerlendirmezsen, bu tip örgütlerin ortaya çıkışını da bir güzel emperyalizme bağlar, sorun üretmekte mahir olan cumhuriyetine de tapınmayı sürdürürsün.
  •  
  •  
  •  
 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..