Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

TÜKETİCİ KÖŞESİNDE "SEMRA ABLANIZ"

http://blog.milliyet.com.tr/semra_sahin

06 Eylül '10

 
Kategori
Dostluk
 

İlahi Veysel Usta, “Dost dost diye diye” sarılıyoruz hergün bir çıngırdaklı yılana…

İlahi Veysel Usta, “Dost dost diye diye” sarılıyoruz hergün bir çıngırdaklı yılana…
 

Semra Şahin; Yok öyle dost dost diye nicelerine sarılmak (Lolipops Haber)


KİM KİMİN DOSTU KİMİN VAR SOĞUCAKTA POSTU, AY MI YALAN YOKSA YILDIZLAR MI USTA…


ŞU GELEN KİMİN DOSTU…


….

….

Benim elim senin, senin elin benim cebimde, senin adın İrfan, benimki Abide, bir yalanın oturağında yapışık kıçımız, Ha bire kötülükler saçmakta…


Kimisinin tenceresi kaynarken, kimisinin maymunu oynarken, kimisinin atarken fink ferli gözleri, kimilerinin gözleri yeni avları kolluyor…

….


Köpek bu işte…

Şanı muhterem köpek işte, hem yapıyor,

hem yiyor yaptığını…

…..


Köpek bu işte,

Başka bir köpeğin dibine,

Sokmuş burnunu derinden kokluyor…

Zevk mi alıyor,

Keyif mi,

Yoksa dost mu oluyor…

…..


Kim kime dost…

Kim kiminle dost.

Kimin düşmanı kim,

Düşman kim,

Dostu kim.

Kimin kim ki dostu…

Feda olsun öyleyse benden,

Olmayan domuzun postu…

….


Üzülüyor isminden ötürü,

Kırk yıllık dost Abuzittin…

….


Ayak kaydırmacalar,

Sanki çocukların bilmecesi…

Sorayım sizlere de bilin bakalım.


“Bilmece bildirmece,

El üstünden kaydırmaca”


YÜZ VERDİM VEFA’YA GELDİ İŞEDİ YÜREKTEN DUVARA


Çişin geldiyse ulan Vefa,

İşenir mi, o-kulun duvarına…

….


Elli adım ilerisi hela,

Behey, beyni fukara...

….


Ah benim zavallı Veysel babam,

Aldatan kadının ayakkabısına,

Para pul koyan sefilim, Veysel ağam,

Rahmetlerin divanına alemi karanlıkta,

Post bulan, dost arayan adam…


….


Dost ile düşmanı görmeyen, Siyah ile akın dostu, Sazın teli, telin sesi… Rahmetinde yücelerin, Yücesinde ışıklanan sesin Veysel’i…

….


Biliyorum ki şimdi yanında, İhanetsiz kesin bir Huri, Biz faniler gibi değil, İhanetsiz sana o Pürü-Peri…


NEREDE DOST, NEREDE İNSAN, UMARLAR ÇIKARLAR KAMBURU İNSAN…


Aşık Veysel bile dostu toprağında buluyor. Birileri ağlıyor… Birileri inadına kahkahalar atıyor…

….


Kim kime gönül veriyor. Kimin kimde yüreğinin yağı eriyor… Kimin kimde gönlü kalıyor…

….


KİMİNİN HÜLYASI, KİMİNİN RÜYASI BALDIRI ÇIPLAK RUHSARI ŞAHANEYİ OYNUYOR


Dikkat uzaktan dostlar geliyor… Tenceremiz kaynarken, Maymunumuz oynarken, Mez-ba(ha)neden yüklü, postlar geliyor…


….


Ne çok dostlar, Ne çok postlar, postlar urbadır, çarıktır bir şeyler oluyor, dostların geleni, dostların geleni gideni koyuyor, çıkarıyor, topluyor çıkarıyor, toplayıp sonunda sır olup da kayboluyor…


….


Gönül gönüldaş buluyor.

Koca karı, karı koca,

Eş dostu,

Dost eşini,

Kimisi de sanıyor,

Buldum doğru kardeşimi…


….


Uzak bulutlar üzerinde,

Bir dalda iki elma,

Gidip tezinden birin al,

Birini alma derken,

Kalsın diğer dostlara,

Olmaz diyor,

Hep bana, Rab bana,

Sığınıyoruz Yaradana…



Kuşluk vakti yani, Zamanda erken, Elma ile armudu toplarken, Hah hah haaaa, Kahkahalar atarken, Aklımı zorladın sen, İlahi Veysel Ustam,



“DOST DOST DİYE DİYE” SARILIYORUZ HERGÜN, BİR ÇINGIRDAKLI YILANA…

Sığınıyoruz her daim,

Başka başka bir limana…

….


Ah şöyle bir ardıma dönebilsem,

Ah şöyle bir okkalı,

Yüzlerine tükürüversem,

Ol sahte dostların…!


….


Şeref, fazilet, iyilik, haysiyet,

Vurulmuş bir baş gibi,

Taştan soğuk duvarlara,

Lanetlerin laneti, sahte dostlara..!


….


Maziden kalanları yırtıp, Baktığında aynaya, Şarkılarda olduğu gibi yalınca, “Eski dostlar, Eski dostlar” diye diye….


….


Arsızlığın aymazlığı sizboyu,


Aşılmış çoktan dizboyu…


Hep yazılanlar mı ilahi yazgı?


İlahi, Veysel Usta,

“Dost Dost Diye Diye”


Sarılıyoruz hergün bilmediğimiz,


BİR ÇINGIRDAKSIZ YILANA…


BİR ÇINGIRDAKLI YALANA….

Bir bir, Sanki yeniden çocuğuz, köpekler gibi sevindirik, kokluyoruz birbirimizi,


Birdir bir oynar gibi…

( Anımsama: Şiir, Öner Samanlı’dan alıntıdır.)


Gizli kameralar var… Dostların gizli kameraları, dostların gizli kameremanları...

Ay vallahi kaşıntı tuttu yürek yaralarımı....

Dostlarım az ama, çok benim....

Benim Yazı İşleri Müdürlerim...

Blog elementlerim...

Satürn'lerim, Uranüs, Merkür ve Venüs'lerim....

Sabah akşam saygıyla telefon ederek, halimi hatırımı sorarlar…

Çayımı kahvemi yollarlar…

Her konuşmalarının sonunda da şu cümleyi kullanırlar…

Başkaca bir emriniz var mı, Semra Hanım Hocam..!

İŞTE BU NOKTA ÇOK ÖNEMLİ BİR “REENKARNASYONİK UMUMİ DOSTLUKTA İRONİK DURUM”

" Reenkarnasyonik Umumi Dostlukta İronik Durum" Hakkında, Blogda vefat etmezsek yazacağım.,

· “Dişi Sineğe Tecavüz Eden Boğayı Erkek Sinek Nasıl Öldürdü”

· “Edison Durumlar”

· Zılgıt çekilir mi, yenilir mi..?”

· Blogmatikli Sendromiks Senzosizulis”

· “Yespliss (Yes Please) Sendromiks Attentioniks”

· Charles Darvin Durumların, AB Nezdindeki Son Tezahürü”

· Anayasa Referandumunda, 13 Eylül Sonuçlarını En İyi Tahminleyen Zevatlar ile Edemeyen Kavatlar”

· “Yok öyle Lolipspop, Çubuğu Boğazına Kaçar Dikkat Et”

· “Baklayı Oduna Vurmakta Cevahir Olanlar, Bakla Suyu İçsin, Baltasını Bilesin.”

· “ Kızım zalata nar eşkisiz olmazsa tadsız olur”

· “Dam Başında Saksağan Vur Beline Kazmayı Durumlarından Ötürü İşinden Ettiklerim”

· “Keynessel Rekreasyon”

· " Reenkarnasyonik Umumi Dostlukta İronik Durum"

(Daha önce de yazmıştım. Yazılarımı Süleyman Ekim, kardeşimiz ve diğer cevval-i umum, güzel şeyler yazmakta üstat kardeşlerim işleyebilir ve televizyon örtüsü olarak da Blogumuz üzerine örtebilirler…)

Alo alo….

Semra Şahin ile mi görüşüyorum.

Buyurun benim efendim.

Hocam benim ben, geçen kesilmiş ti, ya…

Evet anladım sen “Ahkam Bloklok” sun…

“Dandikistan” dan arıyorsun değil mi..?

Anladım, şimdi anladım…

Hahhhhhhhhhhhh.

Hahhhhhhhhhhh…

Haaaaaaaaaaaaaa.

Ay kusura bakma, Ahkam Bloklok,

İyi misin evladım…

İyiyim hocam, ellerinizden öperim…

“Hocam benim; Türkiye’nin ve Dünyanın En Büyük Blog Stesini yapan, Webmaster, olduğumu biliyorsunuz…

Biliyorum biliyorum, aynı baskıyı geç....

“Sen bana şöyle bir kallavi blog yapabilir misin..?”

O nasıl söz, emriniz olur hocam....

Milliyetin ne senin evladım..?

Geçen konuşmam da sordum ama kesildi…

Aloooooo…..

Alo alo….

Aloooooooooooooo…….

Allah Allah, bu milliyet konusuna gelince kopukluk oluyor…

Neyse yine arar, Ahkam Bloklok….

ÖNEMLİ OLAN HAKKIYLA VE İNSANCA ACILARDAN YAŞAMI ÖTELEMEK….
Gülmek bedava bir ilaç…
Hakkıyla ve insanca gülmek…
Ama insanlara alaycılıkla değil…
Gülmek ve düşünmek,
Daha da önemlisi;
DÜŞÜNDÜRMEK….

NE DEMİŞ USTA:

Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın, dünya sizin için dönmesini durdurmuyor. CAN YÜCEL

Saygılarımla…

Semra ŞAHİN

TÜKETİCİ KÖŞESİNDE

“SEMRA ABLANIZ”

E-BİLGİ İÇİN: bizebilgi@hotmail.com

ÖNEMLİ DİPNOT BİLGİSİ:

Tüketici Köşesinde, “Semra Ablanız” Milliyet Blog sayfalarımdaki yazı ve resimlerimi,

İsmim, Soy İsmim ve yazının Kaynak linkinin gösterilmesi suretiyle alabilirsiniz.

Yazılarımın tüm telif hakları, “TÜKORDER” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği Genel Merkezi’ne aittir.

 
Toplam blog
: 75
: 3116
Kayıt tarihi
: 28.08.09
 
 

Tüketicileri bilinçlendirmek, haklarımızın aranmasına çözümler üretmek üzere faaliyette bulunanları ..