Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Şubat '11

 
Kategori
Güncel
 

İlahiyatçı Prof. Orhan Çeker'in kadınlar hakkındaki görüşleri...

İlahiyatçı Prof. Orhan Çeker'in kadınlar hakkındaki görüşleri...
 

AKP'li milletvekilleri tarafından TBMM'ye sunulan ve "hadım yasası" olarak nitelendirilen "cinsel saldırı suçu ile çocuklara ve reşit olmayana tecavüzden yargılananların hadım edilmesini" öngören tasarıyı hepimiz duyduk. 

Böyle bir yasaya, insan hakları açısından bakıldığında evet demek gerçekten zor! 

Ancak öbür yanda da toplumun asla tasvip etmeyeceği bir suç zinciri var! 

Bu yasa tasarısı, toplum tarafından daha yeterince tartışılmadan, olayı değişik yerlere çekenler var. 

İşte onlardan biri! 

Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Çeker, çok ilginç bir yorumda bulunarak, yasadan ziyade kendisinin görüşlerinin tartışılmasına neden oldu. 

Prof. Dr. Orhan Çeker ne diyor? 

"Sorunun odağında kim var? Kadın var. Kardeşim sen dekolte giyinirsen bu tür çirkinliklerle karşılaşman sürpriz olmayacaktır. Tahrik ettikten sonra sonucundan şikâyet etmen makul değildir. 

Bu konuda suçu işleyenleri savunduğum anlaşılmasın. Elbette işlenen suç son derece iğrençtir. Lakin bu suçun işlenmesinde dekolte ve tahrik edici kıyafetler giyinen kadının da etkisi küçümsenmeyecek kadar büyüktür. Bu konuda tabi ki erkek suçludur ama kadının da suçu gözardı edilirse meseleyi çözümde yanlış adım atmış oluruz. Bu olayda her iki taraf da suçludur. Öncelikle belirtmeliyim ki dinimizde böyle bir ceza yok. Bu siyasi otoritenin kararı ile uygulanan bir ceza yöntemidir.

Ben bu konuşmaları gazeteden okuyup, CNN Türk’teki tartışmada izledim. 

21. Yüzyıldaki çağdaş yaşamda, böyle bir zihniyetin, bir üniversitede bölüm başkanı olarak, öğrencilere ders vermesini anlayabiliyor musunuz? 

Kadını ikinci sınıf vatandaş olarak görüp, seks objesi olarak değerlendiren bu zihniyetin, kendisini savunmasını dinleyince, ülkemizde utanmazlığın, arsızlığın, aymazlığın iyice tavan yaptığını bir kere daha anladım. 

İnsanı insan olarak görmeyen, kendisini herkesin üstünde ve erişilmez zanneden bu zihniyet, ne yazık ki ülkemizde uzun zamandan çok popüler! 

Demokrasi, insan hakları, ileri demokrasi, hak, hukuk, din, iman, Allah ve kitabın arkasına sığınanların gerçek yüzlerini görmek için, bu açıklamaların çok dikkatli şekilde takip edilmesi gerekiyor. 

Bu tıpkı, Gazze’de ölenlere ağlayıp, ülkemizde ölenlere Kelle demek gibi… 

Bu; türbana özgürlük diye imza atıp, makam ve mevkii sahibi olunca, kadını seks objesi görmek gibi… 

İşte bu ortamda kadınlarımıza çok önemli görevler düşüyor. 

Ülkemizde; kadın nüfusu, yüz bin civarında erkek nüfusundan fazla… 

Önümüzdeki seçimlerde ve toplumsal gösterilerde kadınlarımız farklılıklarını göstermelidir. 

Özgürlük anlayışı olarak, sadece türbanı gösterenlere, gerekli cevabı en kısa sürede vermelidirler. 

Herkes istediği gibi giyinmeli ve böyle çatlak, ahlaksız görüşler toplum tarafından bertaraf edilmelidir. 

Böylesine insanlara sahip çıkanlar, bitaraf bile olsalar bir an önce toplumdan dışlanarak bertaraf edilmelidir. 

Bir genelge ile üniversitede türbana özgürlük getiren ve özgürlüklerin en büyük savunucusu(!) YÖK ve onun başkanı, bu öğretim üyesi hakkında ne yapacak? En kısa sürede topluma açıklamalıdır. 

Bu çağda, bu zihniyette olanlar için söylenecek fazlada bir söz yok! 

Ne de olsa, devir onların devri… 

 

 

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..