Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

İletişim Çağında İletişimsizlik

İletişim Çağında İletişimsizlik
 

Dumanla haberleşebilme..


Wikipedia ‘daki tanımına göre iletişim, iletilen bilginin hem gönderici hem de alıcı tarafından anlaşıldığı ortamda bilginin bir göndericiden bir alıcıya aktarılma sürecidir. Zaman zaman bu süreç özellikle iş hayatında çok sancılı tamamlanabiliyor. Her ne kadar iletişim çağında olduğumuz söylensede, kendimizi ifade etmek ile ilgili sorun yaşıyoruz..

Yeni nesil gençliğimiz sanal iletişimi çok fazla kullanmaktan olsa gerek, sözlü iletişimde çok ciddi problemler yaşıyor. Kendilerini ifade etmekte zorlanıyor, algılamakta sorun yaşıyorlar. Sanal ortamda alıştıkları rahatlığı profesyonel hayata taşıyorlar. Bu hem sözlü iletişimlerine hem de yazılı iletişimlerine yansıyor. Uzun zamandır iş yazışmalarımızı gülücüklü, fuşya pembe, bol kısaltmalı neredeyse şifreli e-postalar ile yapıyoruz.

İletişim tekniklerinden, araçlarından, kurallarından bi haber iş yapmaya çalışıyoruz.

Özellikle telefon konuşmalarında o kadar kötüyüz ki.. Ben bu sebeple karşılaştığım, garipsediğim, sıkıntı yaşadığım, artık gülüp geçtiğim telefon diyaloglarını paylaşmak istedim. İşte örnekler;

**************************************************

- Hatta kalın lütfen...

Neden bekleyeyim..? Hadi bekliyorum, kimi bekliyorum, ne görüşmek için bekliyorum. Ben beklesem bile, kiminle görüştüğünü bari sorsaydın, acaba ben bekletilmek için doğru kişi miyim ?

*************************************************

- Yetkili biri ile görüşmek istiyorum.

- Hangi konuda görüşmek istemiştiniz?

- Ne yapacaksınız hangi konuda olduğunu, yetkili biri ile görüşmek istiyorum.

- Beyefendi, her konuda yetkili çalışanımız farklıdır. Konu hakkında bilgi verebilirseniz, daha fazla yardımcı olabilirim.

- O zaman en yetkili kim ise onunla görüşmek istiyorum.

- :) ??

************************************************

- Aloo.. XXX Canım nasılsın?

Kim olduğu bilinmesede, ismimi söylediğine göre tanıdık olduğu kesindir... İş ile ilgili olabileceğinden, çok samimi bir cevap verilmemeli, ama arkadaş ise siz diye cevap verilmemeli.. Kafada bin düşünce dolaşırken birazda zaman kazanmak için hızlıca yuvarlak cevap verilir....

- İyiyim, teşekkür ederim. Nasıl yardımcı olabilirim?

Arkadaş ise eğer gelen cevap bellidir.

- Ayşe ben Ayşee tanımadın mı?

Kendini tanıtmadın ki, her gün onlarca insanla görüşürken sesinden nasıl tanıyabilirim?

- Pardon canım, yoğundum sesini alamadım... diye devam eder..

Ama arayan iş ile ilgili biri ve mesela yönetici ile görüşmek istiyorsa..

- X Bey, müsait mi, bir konuda görüşmem lazım.

Müsait desem, kimi aktaracağımı bilmiyorum. Müsait değil desem önemli olabilir. Gene hızlıca bir çözüm bulunur.

- Şuan başka bir telefon görüşmesi var. İsterseniz sizi bekletmeyeyim, uzun sürebilir. Size hangi numaradan ulaşabilirim, ben sizi arayayım.

Telefon kapatılır, hem alınan numara, hem telefon ekranında görüntülenen numara kontaklardan kontrol edilerek arayan kişi bulunur. Sorun çözülür.

*************************************************

- Alo.. Ben oraya gelicemde, nasıl gelebilirim?

Nerden geleceksin, nasıl geleceksin? Bunun yerine, x noktadan taksi/özel araç/toplu taşıma ile ofisinize gelmek istiyorum. Açık adres ve tarif alabilir miyim demek çok mu zor?

Bu örnekler bir çırpıda aklıma gelenler, daha niceleri var.. Biz günümüz teknoloji, eğitim v.b. imkanlarla iletişimi beceremezken, kızılderililer dumanla nasıl haberleşiyormuş çok merak ediyorum.

 
Toplam blog
: 17
: 887
Kayıt tarihi
: 03.08.10
 
 

Düşüncelerin, yaşananların uçup gitmesine izin vermemek için yazmak istiyorum. Yazdıklarımı paylaşma..