İletişim savaşlarında özür dilemek kazandırır!

Her gün insanlarla iletişim içerisindeyiz. Bazen zor insanlarla karşılaşırız. Bu insanlar hata yaptıklarını kabul etmedikleri için özür dilemeyi kaybetmek olarak görürler. Oysa bilmedikleri bir gerçek vardır. Hata yapmak insanı geliştirir!

 

Yüksek egolu ve mükemmeliyetçi kişiliğe sahip insanlarla iletişim savaşları yaşarız. Bildiğimiz savaşlar gibi olmasa da burada beden dili, ses tonu, mimikler ve en güçlü silahımız kelimeleri kınlarından çeker, düelloya başlarız. 

 

Kazanmanın püf noktası nedir?

İletişim savaşlarında öncelikle kazanmak için sabırlı olmak gerekir. Yani karşımızdaki insan, sürekli haklı olduğunu düşünüyorsa muhtemelen geçmişte yaşadığı yaralarını kapatmak için inat ediyordur. O nedenle de özür dilemek o kişi için büyük bir kusurdur. Kusuru içine sindiremediği içinde, asla hatasını kabul etmez. Onun yerine karşısındakine mazeretler sunarak üstün çıkmaya çalışır. 

 

Suç bastırmak da denebilecek bu durumu, çocukken istediği olmadıysa avazı çıktığı kadar bağırıp ağlayıp yine de olmayanların yaptığını düşünüyorum. Çünkü, onlar çocukken haksızlığa uğramışlardır bu nedenle de artık hep haklı olmalılar, hep kazanmalılardır. 

 

İletişimde kritik nokta strateji

Kiminle olursa olsun, her daim bir iletişim stratejimiz olması gerekir. Yani, karşımızdaki insanı önce gözlemleyerek, kim olduğu, neleri sevdiği, hassasiyetleri gibi ayrıntıları öğrenmek önemli. Bu nedenle de önce sessizce gözlemlemek her daim iyidir. Çünkü satranç oynar gibi bir sonraki hamlenin planını yapmak gerekir. Şah ve mat demek içinde hamleleri iyi belirlemek şarttır. 

 

Bir süre karşımızdakini tolere ederek, yaptığı hataları görmezden gelebiliriz. Ancak bu devam ederse, o kişiye önce sakin bir dil ve üslupla karşılık vermek gerekir. Önemli olan sakin şekilde tane tane konuşmaktır. Çünkü bu şekilde konuşmak karşıdakine ders vermek demektir. 

 

Sizi geliştiren ve değer veren insanlar için yer açın

Baktınız, karşınızdaki kişi bağırıyor, hala hata yapmadığını söylüyor ve kanıt istiyorsa da, geçmişte yaşananların olduğu kirli sepetini önüne dökün. Bu kez hamlesi, konuyu değiştirip mazerete sarılıp yine üstün çıkmak olabilir. Bu tip kişilerle ipleri koparmaktan korkmayın! Böyle bir kişi ile iletişim savaşları ile hayat geçmeyeceği için, hayatına siz olmadan devam etmesini söyleyin. Mümkünse hiç görüşmeyin, görüşmeniz gerekiyorsa da minimum şekilde iletişimde olun. Çünkü hayata bir kez geliyoruz ve ömür törpüsü olanlarla uğraşmanın hiç anlamı yok. 

 

Özür dilemeyen biri gelişime kapalı, yüksek egolu ve değer bilmez bir kişiliğe sahiptir. Bu tip insanlardan uzak durun.

 

Böyle biri değilse, bir süre sonra hatasını anlayıp, bir şekilde geri adım atıp gelecektir. Yani değişim olduğunu görüyorsanız, şans verin yoksa hayatınıza renk katan, sizi geliştiren ve değer veren insanlar için yer açın. Geçmişi geride bırakıp yolunuza bakın. 

 

İletişimin Etkileyici Kelimeleri

Kusursuz değiliz hiçbirimiz, ancak kusursuz olmak samimiyetle birlikte gelişir. İşte kusursuz iletişim için bazı etkileyici kelimeler hayatımıza daha çok eşlik etmeli. İletişimin değeri, bilgi alışverişi ve yardımlaşmayla artar.

 

İletişimdeki karşılıklı anlayış ve saygı göstermek, ilişkilerin devamı açısından önemlidir. Seçilen kelimeler karşımızdaki ile savaşmamıza da neden olacağı için çok doğru şekilde belirlenmesi gerekir. 

 

Bu hamle kazandırır

Bazı kelimelerin söylenmesi zordur. Bu kelimeler sanki savaşta bize geri adım atmamıza neden olduğu yanılgısını hissettirir. Bunlar ‘Lütfen’, ‘Rica ederim’, ‘Teşekkür ediyorum’ ve ‘Özür Dilerim’ kelimeleridir. Oysa bu kelimeler zayıflık değil, erdemdir. Tabi söyleniş şekli, zamanı ve beden dili de burada önemlidir. 

 

Özür dilemek yaptığımız bir hatanın sesli şekilde telafisidir ve bir nezaket sırrıdır.  İşte birkaç örnek:

 

• Seni kırdım. Şu an bana çok kızmış olmalısın, çünkü benden böyle bir hareket beklemiyordun.

• Biliyorum normalde toplum içinde sana bağırmam yanlıştı. Özür dilerim.

• Kabul ediyorum, hatalıydım. Seni incittiğim için özür dilerim.

 

Özür diledikten sonraki adım ise bu durumu telafi etmek olmalıdır.  Karşımızdaki kişinin bizim için çok önemli olduğunu göstermek gerekir. Çünkü Sigmund Freud’un dediği gibi: “Özür dilemek, sizin haksız olduğunuz anlamına gelmez. Karşınızdaki insana verdiğiniz değerin egonuzdan yüksek olduğunu gösterir.” 

 

Özür dileme size neler kazandırır?

Güzel kelimeleri hayatımıza katmamız birçok şeyi değiştirecektir. Aynen John D. Rockefeller’in dediği gibi; “En çok para ödeyeceğim yetenek, insanlarla iyi iletişim kurma yeteneğidir.” 

 

Teşekkür etmek gibi özür dilemek kaliteli iletişimin bir parçasıdır. Özür dilemek mesafeleri yakınlaştırır, samimiyeti artırır, kendimizi geliştirdiğimizin göstergesidir. Sorumluluğumu kabul ediyorumdur. Hata yapmış olabilirim, gelişmek için ilk adımı atıyorumdur.  

 

İtibarınızı ve güven duygusunu artırır. Empati yeteneğinizin olduğunu gösterir ve sözünüz kadar davranışlarınızın önemini de güçlendirir.  

 

Kısaca özür dilemek bir erdemdir, güç göstergesidir. Dürüst olduğunuzu ortaya koyar. Güçlü bir karakter olduğunuz için hata yapmaktan korkmadığınızı gösterir.  

 

İletişim tekniklerini raflara dizip unutmayalım tozlanır, hayatımızın içine alıp her gün kullanalım, kullandıkça çoğalır, gelişir ve geliştirir.