İlginç bir idam hikayesi

İdamın tartışıldığı ve gündemde olduğu bugünlerde okunması gereken bir öykü;

“Savcılar tarafından örtbas edilen deliller yüzünden, adam öldürme ve soygun suçlaması ile 18 yılımın 14 yılını ölüm hücrelerinde geçirdim.

İdamıma haftalar kala özgürüm artık. Bana idam cezası veren, ölüm hücrelerine atan savcıların yargıçların bu yasalara göre ceza almaları mümkün değil ve hiçbir sorumlulukları yok, avukatım böyle söylüyor.

Yüksek mahkeme 5’e 4 bir kararla suçsuzluğuma karar verdi. Bir kenara atılan ve  sonradan bulunan bir dosyadaki soygun yerinde bulunan katilin kan izleri ile benimki uyuşmuyormuş. Aynı savcılar bu gün de bir başkasına aynı şeyi yapmakta özgürler.

…1985 yılının Ocak ayında tutuklandım. Polisler babaannemin evinden 4 ve 6 yaşlarındaki iki oğlumun yanından alarak götürdüler. Mahkeme hakkımda idam cezası verdi. Hakimin yüzüme karşı elektrikle nasıl öldürüleceğimi anlattığını hatırlıyorum; belli bir voltajla vücuduma elektrik verilecek, şayet voltaj derecesi küçük gelir ve beni öldüremezse elektriğin derecesi yükseltilecekti.

Yıllar içinde 6 kez idam tarihi belirlendi. En son temyiz hakkım tükeninceye kadar infaz ertelendi.

Aklanmam sadece otuz beş dakikalarını aldı

…Jüri tazminat olarak bana 15 milyon dolar ödenmesine karar verdi. Paranın benim için hiç önemi yok. Ama beni suçsuz yere cezalandıranlar dışarıda…

Eğer bir hukuk şirketi tarafından benim için özel bir dedektif tutulmasa ve olayın delili ortaya çıkmasaydı, ben, hiç kuşku yok ki, şimdi yaşıyor olmayacaktım.”  (9.Nisan.2011.New York Times/ John Thompson)

Hikaye uzun ve detaylı, satırı satırına yaşanmış bir öykü.

Bu günlerde dünya gündemini meşgul eden diğer bir idam hikayesi şöyle,

“ABD’nin Georgia eyaletinde 1989 yılında bir polis memurunu öldürdüğü iddiası ile idama mahkum olan Troy Davis, masum olduğuna inananların düzenlediği uluslar arası kampanyaya rağmen önceki gece infaz edildi… Uluslararası af örgütü suçlu olduğu şüpheli bir kişinin idamını, ‘yargı sisteminin raydan çıkması’ olarak niteledi. İnfaz edilen kişinin son sözleri, ‘sizden tek dileğim, bu davaya daha derinden bakın ve gerçekleri görün. Ailem ve arkadaşlarımdan mücadeleye devam etmelerini istiyorum...” şeklinde oldu. Milliyet,23.09.2011

Uzun süreler dört duvar arasında geçirip sonunda beraat edenler dünyanın her yanında yaşanan yanlışlıklar.

İdam cezasına karşı olmanın temel felsefesi, insan yaşamının değeri ve böyle yanlışlıklar…

Hüseyin Seyfi