Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ağustos '09

 
Kategori
Kasko / Sigorta
 

İlgisizlik

Merhaba,

Yakın bir tarihte yaşadıklarımı sizlerle paylaşmak isterim...

Tam bir ay önce çarşamba günü aracıma birinci viteste giderken -ki bu özellikle vurguluyorum, yolun ne kadar sıkışık ve trafiğin yoğun olduğunu bilmeniz için, arkamdan son sürat bir aracın gelip bana çarpması ve bu sürat ile benim de önümdeki araca çarpmam sonucunda üçlü bir kazanın tam ortasında (her iki anlamda da) kendimi buldum.

Arkadan çarpan beyefendi (gerçek beyefendiler beni bağışlasın, bu beye beyefendi dediğim için) gayet rahat elini kolunu sallayarak ve bunun son derece doğal ve yaşanması gereken bir olay olarak görmesi edasıyla yaklaşık; "geçmiş olsun hanfendiiii" demesi ile irkildim. Aracımdan indim, derin bir nefes aldım ve ikinci güzel söz ile karşılaştım; "zaten sizin aracınızda birşey yok, olan bana oldu, hadi bir 100 TL. vereyim de siz gidin" sözü ile karşılaştım. Bunu kabul etmeyince; "eee vallahi ben karışmam o zaman siz de zor durumda kalacaksınız, şimdi burda bekle, polis molis çağır, para ver, yok olmadı zabıt tut".... gibi incilirle karşılaştım. Aaaaa bu arada benim arka çamurluk, ön çamurluk tamamen kırıldığı gibi ön sis lambam ve davlumbazlarım da sizlere ömür... Ve karşılığı 100 TL. Eh beyefendi lütfettiler, başlarının gözlerinin sadakası olarak verdiler. Bütün bunların üzerine bir de acele ederek, sanki kazaya sebep olan benmişim gibi; "evime dolap takılacak, ben iş güç sahibi adamım, benim gitmem lazım, beni bekletmeyin" gibi farklı yorumlar ile de günümüze renk kattılar... Bütün bunlar yetmediği için yeni bir söyleyiş tarzı ile; "benim çok arabalarım var, biz çooookkk kaza yaparız, bu neki sıkılıyorsun" gibi, övünç kaynağı olan sözcüklerde kullandılar... Onbir yıl içerisinde bir ciddi kazam oldu. O da benim değil tekerlekleri şişiren lastikçinin hatası yüzünden yaşanmış, sadece kendime zarar verdiğim bir kazaydı. Şayet ben çoookkk kaza yapan bir insan olsam, anında araba kullanmayı bırakır, insanların hayatları ile oynamaktan gurur duymak yerine, utanç duyarım.

Eyyyy benim güzel Allahım... Neden şekil olarak insana benzeyen, ruh ve beyin olarak ....... insanlar yaratıyorsun. Haşa işinize karışacak, laf söyleyecek değilim ama madem bu tür canlılar üretiyorsun, neden onları trafiğe salıyorsun... Ben ve benim gibi olanların günahları ne... (Lütfen beni bağışla)

Bu beyefendi ile ilgili daha fazla ayrıntıya girmeden başka bir konuya da değinmek istiyorum...

Yoldan geçen araçlar, bizler trafiği bire bir kapatmadığım halde, sürekli kornoya bastılar ve arabalarımızı çekmemizi söylediler -ki eminim her biri resim çekilmeden, zabıt tutulmadan bunun yapılmaması gerektiğini biliyorlardır. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi; yaşlıca bir bey yanımızdan geçip, her üç arabaya da küfür etti... Evet evet yanlış duymadınız küfür etti!!! Onunla ne gibi ilgisi varsa... Bir başka genç vatandaşımız ise akıl verip, arabalarımızı çekip, evimize gitmemiz gerektiğini söyledi. Nedenini sorduğumda da; "yaaa bunlarda ne varki, alt tarafı üç kuruşluk şey (benim araçtaki hasar 750 TL. altında değil), gidin yaptırın. Parasını o verecek yaaaa....

Diğer ayrıntılara girmiyorum...

Sonuç mu; sözüm ona aracım hem trafik sigortalı, hem de en iyi sigorta şirketinden kaskolu. Yaklaşık 175 TL. lik masraf yapmama neden olundu, telefonlar ve birileri ile görüşmem için... Ne eksperlerden doğru düzgün bir yanıt alabildim, ne sigorta şirketim benimle ilgilendi, ne de aracı götürdüğüm servis... Tam bir silsileler yumağına döndü... Yaptığım onca konuşma, müracaatlar ve şikayetler üzerine 21. günü aracım farklı bir servis tarafından yapıma alındı. Arka araçtaki sigorta masrafı karşılacak. Ama bu 21 gün içerisindeki harcadığım para, girdiğim stres ve suçlanmalar da yanıma -kar- pardon yaaaaa ZARAR kaldı... Aracımı 26. günü servisten aldım...

Ey benim yurdumun güzel insanları... Bu kazayı ben yapmış olsaydım, "bayan değil mi?" diye tefe tutardınız. Siz ey erkekler, neden annelerinizin bayan olduğunu unutuyorsunuz. Neden biz bayanları trafikte madur durumda bırakıyorsunuz. Neden beyefendi olmak yerine kendinizi ........ olmak zorunda hissediyorsunuz...

Tabii bu söyleyişim tüm erkeklere yönelik değil. Her zaman söylediğim gibi kötü erkek, iyi kadın ya da iyi erkek, kötü kadın yoktur; iyi insan, kötü insan vardır...

Dilerim bu yazdıklarım birilerinin kafasına dank eder ve "ahhhh evet ya artık değişmeliyiz" der...

Sizlerle paylaşmak istedim.

Sabır gösterip, sonuna kadar okuduğunuz için teşekkür ederim...

Kazasız, saygılı nice günleri...

Hoşluklar, güzellikler ile...

SEMA

 
Toplam blog
: 51
: 795
Kayıt tarihi
: 10.08.09
 
 

Merhaba, 18 Şubat 1964 Artvin doğumluyum. Yüksek okul mezunu olup, uluslararası bir Vakıf'tan ofi..