Özay Yayınları, Yayın Yönetmeni. Haydarpaşa Lisesi 1975, Ortaköy Eğitim Enstitüsü 1979 mezunu. Şiir, deneme ve yardımcı ders ve test kitapları yazarı. 24 Ekim 1954, Ankara doğumlu. İstanbul'da yaşıyor. Evli.
Marx, yabancılaşma, İkizdere
Varlığımızın toplumsal üretiminde, aramızda; zorunlu, kendi irademize bağlı olmayan belirli ilişkiler kurarız. Toplumsal, siyasal ve entellektüel yaşam sürecimizi koşullandıran, maddi yaşamın üretim tarzıdır. Verili-dayatılan üretim ilişkileri ve bunların hukuki ifadesinden başka birşey olmayan, mülkiyet ilişkileriyle sürekli ters düşer bir yaşantımız vardır. Ve bu ters düşüş, toplum genelinde ve tek tek bireyler bazında -yabancılaşma- olgusunu öne çıkarmaktadır. Geleceğe duyulan kaygı, eş-dost ilişkilerindeki çıkar öğesinin sinsice dışa vurumu, en mütevazi isteklerin karşılanamaması, ekonomik-demokratik taleplere karşılık bulamama ve yığınla çoğaltılabilecek yaşamsal öneme haiz olgulardan mahrumiyet, yabancılaşmayı doğururken, yabancılaşma yelpazesi içinde bireysel tecritleri de beraberinde getirmektedir. Özellikle örgütsüzlüğün getirdiği yalnızlık duygusu ya da kişinin kendine çekilmesi, bireyin tecrit ortamını doğurmaktadır. Yabancılaşma, yalnızlaşma ve tecrit, sonuç itibariyle bireyi, düzene karşı teslimiyete itelemekte ve çevreye karşı duyulan güvensizlik ve kaygıyla örtüşerek, bireyi hareketsiz kılmaktadır. Bu psikolojik ortamın yaratılması ise, verili-dayatılan sistemin, çeşitli kanallarla da örgütlediği ve istediği bir sonuçtur. Bireyin kendi kendini tecrit etmesi, tabii ki mapushane koşullarındaki bir tecritle aynılaştırılamaz. Nisbi özgürlük ortamının ve dış yaşamdaki ayakta durma ya da kalma dürtüsünün günlük işlevselliği gösterilir. Ama bu, yaşamın sürdürülme gerekliliğinin dayatması, bireyin yabancılaşma ve tecrit duygusunu yenemez. Sonuçta ortaya çıkan tablo, tam da sistemin istediği gibi, içe kapanma, çevreyi daraltma, herkesten kaçma ve savunma-korunma-sakınma gereği duyma gibi nevrotik davranışlara bürünmedir. Yabancılaşma ve tecritin panzehiri, toplumsal kimliğimizi öne çıkararak... aynıların aynı, ayrıların ayrı yerde toplanması gereğinden hareketle safhımızı belirlemektir. Nasıl ki birlik, mücadeleyi içinde taşıyor ve mücadele, birlikte olma z
17 Ocak 2014 13:30Bir düş çiziyorum! (YIlın şiiri)
Tanımı görece olan birçok soyut kavram gibi, aşk ve sevdanın da yaşam içinde emek ve özgürlük temelli olarak yeşermesi ve paylaşılır bir gerçekliğe ulaşması dileklerimle... Şiir coşkusunda bir yaşam...
23 Eylül 2013 15:48Çocuklar gibi
İçtenlikli bir yazı... kutlarım. Sanırım, "materyalist" sözcüğünü felsefi anlamda değil, günlük dilde -parasalcı- yorumuna uygun olarak kullandınız. Yeniden kutlar, çalışmalarınızda başarılar dilerim.
04 Eylül 2013 12:18- Toplam blog
- : 5
- : 921
- Kayıt tarihi
- : 10.07.13