İlişkilerde Denge

Bütün Duygular kıymetlidir.  Acaba duygularımızı yönetebiliyor muyuz? Sadece kendi duygu ve düşüncelerimize odaklanıp karşı tarafın beklentilerini duygu ve düşüncelerini dikkate almazsak ve sadece kendi penceremizden bakıp olayları durumları değerlendirirsek hem kendimizi hem karşımızdaki kişiye hem de çevremize dolaylı olarak zarar vermiş oluruz.

 

Eğer biz karşımızdakinin kişiliğine yönelik değil davranışına yönelik bir uyarı yaparsak o davranış değişikliğinİ kişi yaparak karşılıklı birbirimizden beklediğimiz davranışları daha kolaylıkla göstermiş oluruz.

Örneğin: Çocuğumuza bir görev verdik. Dedik ki, -çöpü döker misin? Çöpü dökmedi.  Ona -Sen ne kadar yaramaz, tembel, beceriksiz bir çocuksun sana bir görev verdim ve yapmadım demek yerine.. Çöpü dökmemen beni üzdü. Çünkü çöp mutfakta kaldığı sürece burada koku oluşturuyor dememiz çocuğun davranışında değişiklik oluşturabilir.

Veya eşimize yapacağımız bir uyarı da istek, talep ve beklenti de kullanacağımız üslup ve sözcükler çok kıymetlidir.

 

Eğer biz eşimizin bir davranışından rahatsızlık duyuyorsak Örneğin; çoraplarını  salonda çıkartıyor ve kötü bir kokunun yayılmasına neden oluyor.- Ne kadar iğrenç, pislik, düzensiz bir adamsın çoraplarını neden kirlil,ğe atmıyorsun veya yıkamıyorsun. Demek yerine -hayatım çoraplarını çıkartınca kirliliği atmanı bekliyorum veya yıkamanı bekliyorum çünkü bu davranışın salonda kötü bir kokunun yayılmasına neden oluyor bu da beni rahatsız ediyor. Demek hem eşimizin karakterini ve kişiliğine söz söylememiş oluyoruz hem de davranış değişikliğine yardım etmiş oluyoruz. Mutlu bir cumartesi günü diliyorum.

 

Belgin Turan'la bundan daha iyi nasıl olur? Daha başka neler mümkün..ve tüm güzellikler oldu bile.