Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Şubat '14

 
Kategori
İlişkiler
 

İlişkilerde duygusal şiddete dur de.

İlişkilerde duygusal şiddete dur de.
 

İyi ve doğru kişiyle olan, bir ilişki aslına insanın hayatına mutluluk, neşe, huzur, dinginlik  ve hayat anlamı katarken, bazı ilişkiler için ise bir o kadar yaralayıcı ve yıpratıcı tanımlarını maalesef yapıyoruz. Aslına bakarsanız ''insanlar bir İlişkiye neden başlar?'' bunun temel nedeni iyi hissetmek ve mutlu olmaktır fakat bazen tam tersi olur, mutluluk hayalleriyle başladığımız ilişkimiz bize zarar vermeye başlar.

Günden güne yıpranırız, fakat  ilişkilerin içindeyken bizi ne kadar hırpaladığını, yıprattığını anlayamayabiliyoruz ve hayatımızı bir çıkmaza çeviren bu kısır döngüden kurtulmak için bir yol bulamayabiliyoruz.

Şimdi gelin düşünelim ''Nedir bizi duygusal olarak yıpratan durumlar''. İlişkilerinizde bu durumlardan bir ya da birkaçını yaşıyorsanız siz de ilişki bankanızda mutluluk yerine mutsuzluk biriktiriyorsunuz demektir. Bu aynı şuna benzer belki bir darp ya da fiziksel şiddet görmezken; duygusal olarak çok ciddi ve müdahale edilmesi gereken bir şiddetin içindesiniz demektir.

Evliliğiniz veya ilişkinizde sonuçlar yoksa bir '' BELİRSİZLİK''  varsa;

Belirsizlik diyince aklınıza ne gelir? Sonuçlanmamış, havada kalmış, net olmayan, hareketlerle bir ileri iki geri ilerleyen sözlerle ifade edilmemiş adı konulmamış sorumluluklar anlaya biliriz. ilişkilerde belirsizlik hissinin aşırı düzeyde olması, karşınızdaki kişinin size karşı tutumunun sürekli değişken oluşu en yıpratıcı durumdur. Belirsiz mesajlar vererek ‘bir kaçan bir yaklaşan’ bir partnere nasıl davranacağını bilemezsiniz, Bir gün tepki vermediği hale ertesi gün tepki vermesi yada her davranış için ayrı tepkiler ile karşılaşmak insan ruhunu en çok yoran durumlardan biridir. Burada aslında çok daha ciddi bir olay vardır. Kişinin duygularını yanlış yorumlaması söz konusudur. İlişkideki belirsizliğin yarattığı ‘kaygı ve öfke’ ona çok benzeyen hislerin ‘heyecan’ duygusunun  ‘aşk’ duygusu ile  karıştırılması, kişiyi daha da içinden çıkamadığı ve vazgeçemediği bir duruma sokar. Oysa ki yapılması gereken; zaman geçmesine rağmen ilişkide taşlar yerine oturmuyor ve belirsizlik devam ediyorsa tek seçenek vardır oda  ilişkiyi bitirmektir.

Unutulamayan eski eşler ;

Eşinizin ikinci evliliğimi ? Sebep ne olursa olsun ölüm yada boşanmalar hiç fark etmez. Hatta bazen unutulamayan gençlik aşkları. Eşiniz ile ilişkinizde üçüncü bir kişi en az sizin kadar konu oluyorsa duygusal olarak taciz ediliyorsunuz demektir. Unutulamayan bir aşk ya da eski yaralar sizin ilişkinizi yaşamanızı engelliyorsa, başka biriyle kıyaslandığınızı hissediyorsanız, bence  harekete geçmenin tam zamanı derim! Eşinizin sürekli olarak eski unutamadığı diğer kişiden bahsediyorsa, daha önceki ilişkilerine dair anılarını sıklıkla gündeme getirmesi, ilişkiyi bırakmanız ve kendinizi bu durumdan kurtarmanız için yeterli işaretlerdir.

Eşinizin sürekli eleştiri bombardımanı mı var ?

Bazı ilişkilerde şaka yollu eleştiriler yapılabilir, hatta bu bir ilgi ifadesi de olabilir; kendi aralarında bir iletişim şeklidir de denebilir. Kişileri yaralayan ise eleştiri ve şakaların ‘aşağılama’ şeklinde ve sürekli, her fırsatta oluşudur. İğneleyici ve aşağılayıcı laflar söylemek özellikle başkalarının yanında azarlamak, tamamen görmezden gelmek, sürekli eleştirmek ve bu konu ile ilgili konuşmanıza rağmen hiçbir düzelme olmaması, sağlıksız ve düzelmesi hemen hemen imkansız bir ilişki yaşadığınızın göstergesidir. Kendi ruh sağlığınızı korumak ve özgüveninizi kurtarmak için bir an evvel sizi aşağı çeken Eşinizden uzaklaşmayı seçmek en doğrusudur.

Eşininiz hep mi depresyonda;

Bu tip ilişkilerde taraflardan biri mutsuzluk, gerginlik ve kaygı ile beslenir. Sevginin sevinç getirmediği, insanı aşağıya çeken bir ilişki şeklidir. Depresif taraf Eşinin mutlu olmasından, hayattan keyif almasından hiç hoşlanmaz,hatta suratının biraz gülmesine bile tahammül edemez ve kendi sorunları ile onu meşgul eder.Zamanında görmedikleri sevgi eksikliğinden kaynaklı Ufacık bir ilgi azalmasında dikkati çekmek için problem yaratır, ilgisizlik ve sevgisizlikle suçlar ve karşı tarafın kendisini suçlu hissetmesini sağlar. Bu tip bir ilişki bir müddet sonra hayatın sadece negatif taraflarını görmeye, gülmeyi unutmaya ve hatta uzun vadede derin depresyonlara neden olur. Hayat ışığını ve anlamını kaybetmektense bu ilişkiden vazgeçmek en doğru karardır.

Ne yaparsanız yapın eşiniz bir türlü tatmin olmuyor mu suçlu hep siz mi oluyorsunuz?

İlişkilerde dengeler bozulduysa;  ilişkide bir taraf hiç memnun olmayan ve memnun edilmesi gereken taraf rolünü oynar. Ne yapsanız onu tam olarak memnun edemezsiniz. Bu tür ilişkilerde çabalayan, fedakarlık yapan hep bir taraftır ve buna rağmen  diğer taraf ise bu çabalardan memnun kalmamaktadır. Buda zamanla fedakarlık yapan tarafta neden yetemediğine dair kendisini  eksik hissetmesine sebep olur. Bir müddet sonra fedakarlıklar, zorunluluk haline gelir, yapmadığınız her şey için suçlanmaya başlarsınız. Ona ‘gerçekte ve duygusal olarak’ sadece o ‘izin verdiğinde’ ulaşmak, ‘yalnız hissetmek’ gibi hislerinizin tek sorumluluğu, sizin ‘yanlış yorumlamanıza’ bağlanır. ve buda İlişkideki sorunlarla ilgili kaygılarınızda hep kendinizi suçlar ve olumsuz hislerinizi sürekli kendi kendinize dindirmek zorunda kalırsınız. Doğal olarak tek tarafa yüklenerek devam eden bir  ilişki uzun vadede çöküşe ve öfke patlamaları ile bitmeye mahkumdur.

Eşinizin Kontrol ve otorite saplantısı mı var

Maalesef Yıpratıcı ilişkilerin içinde en çok kadınların mağdur olduğu ilişki şekli budur. Bu tür ilişkilerde bir taraf dominant, kontrolü eline alan otorite sembolüdür. Kararları ve istekleri sorgulanamaz, tartışılamaz. Otoriter taraf kontrolünün dozunu gün geçtikçe arttırır, artık ufacık bir karar bile onun nezaretinde verilir. Ne zaman azarlayacağı, eleştireceği, kızacağı ya da onaylayacağı belli olmayan biri olmaya başlar ve bütün bunları kendi hakkı, sizin beceriksizliğiniz olarak görür. Bir müddet sonra kontrol edilen taraf bu duruma kabullenerek boyun eğmeye başlar. Kontrol bağımlısı ve otoriter tipleri ilişkinin başında anlamak kolaydır çünkü ilk günlerden bu taraflarını gösterirler, fakat bu çok görülmek belki istenilmez hatta çok büyük bir yanlış yapılıp sahiplenilme duygusuyla karıştırılıp ilk zamanlar bayanlar bundan memnun dahi olurlar, fakat zamanla bu hal katlanılmaz bir duruma gelir. Her kişinin bağımsız karar alma hakkı vardır ve kendi hayatının sorumluluğunu taşıması gerektiği için bu tür kişiliği zedeleyen kişilerden ve ilişkilerden uzak durmak en doğrusudur.

Daha düzgün ve karşılıklı anlaşılabilir ilişkiler, paylaşıla bilir ilişkiler  dilerim...

Sevinç KARAKAYA

Kişisel Gelişim uzmanı / Yaşam ve İlişki Koçu

Kaynak: http://interaktifdanismanlik.com/

Facebook:  https://www.facebook.com/sevinc.karakaya.50

 
Toplam blog
: 25
: 1381
Kayıt tarihi
: 12.10.13
 
 

Uzmanlıklar : Psikoterapist, Sosyolog, Aile ve Evlilik danışmanı Cinsel..