Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ekim '10

 
Kategori
İlişkiler
 

İlişkilerdeki Mantık mı Duygu mu Yalanı

İlişkilerdeki Mantık mı Duygu mu Yalanı
 

Hep yanımda oldu o... Hep gözüne baktım onun... Onun da gözü benden başkasını aramadı... Hiç bir zamanda ayrılmadık... Ben başka yöne gitsem, o da hemen o yöne çevirdi yönünü... Gerçi bende aynıydım; O başka tarafa yönelse, ben o tarafa yöneldim, çaktırmadan... Hiç kavuşamadık ama... Hiç bir olamadık... Hiç bütünleşemedik tam anlamıyla… Sevişemedik... Yaz sıcaklarında beraber yandık… Karların altında beraber üşüdük, buzda ayağımız beraberken kaydı ve kıçımızın üstüne beraber düştük… İnişlerde beraber yuvarlandık... Yokuşlarda beraber terledik...

Bir el uzatımı mesafe de olduk birbirimize... Ama tek el yetmezdi kavuşmaya... Onun da uzatması gerekirdi aynı yere elini... Olmadı hiç... Ben ne zaman elimi uzatsam, O ters tarafa uzattı elini... Ben ona yaklaştığımda, o yaklaştığım kadar uzaklaştı benden... Hiç kapanmadı aramızdaki mesafe…Tren yaylarını düşünün... Aynı onlardan bahsediyorum işte... Hiç ayrılmadık ama hiç de kol kola giremedik, ne işlerde ne düşlerde, ne düşüncelerde, ne sevdalarda nede aşklarda… Fakat beraber taşıdık hayatın omuzlarımıza yüklediği yükleri… Kaçmadık hiç, birbirimize bu senin işin demedik… Beraberdik hep…

O kim mi? O’da benim... Ben kim miyim? Bende O’yum... Bazen ben O oldum, Bazen de Ben O oldu…

Bazen tepeden tırnağa, mantık kesildim... Fakat o hep fısıldadı kulağımın dibinden, Duygu da var diye... Hiç terk etmedi beni... Bazen de çocuk gibi, hadi abartayım genç kız gibi, duygu sellerine kapıldığımda, o yine kulağımın dibinden, Mantıklı ol dedi... O seslendi kulağımın dibinden hep, ben neysem o anda O öteki oldu... Dediğim gibi ama, hiç terk etmedi beni… Hayatı beraber sürükledik..

Güzel değil mi böyle şiirsel anlatınca... Bunun asıl anlamı nedir biliyor musunuz?
Ne Duyguyu yaşayabildik doyasıya... Nede Mantık olabildik tepeden tırnağa... Hiç kapıp koy veremedik şu kapıp koy verilesi yaşamda... Bir şeyleri yaşarken ya da düşünürken ya da isterken daha en başta; Mantık ve duygusal kimliklerimiz savaşa tutuştu içimizde…

Bir gün mantığımızla, duygusallığımız el ele verseler, öpüşseler hatta sevişseler ne olurdu acaba; Sanırım olabilecek en iyi şey olurdu… Mantık bize öğretilenler ile yol bulmak diyelim kısaca... Duygusallık ise istemlerimiz, özünüz... Demişler ki; Özünüzü terbiye edin! Özünüz hayvan! Ben terbiye edemedim...

İşte yaşam yalanı bu herkese muamma gelen… Mantık sahipsiz, amaçsız çoban köpeği… Duygu ile dost olmak istese de sonuçta Çoban köpeği… Dostta olmadılar hiç... O onu kolladı... Öbürüde onu kolladı... İçimizdeki kavgada kimin yanındaysak O olduk bizler… Bazen hırlayan yaşlı bir köpek, bazen de top peşinde koşan bir bebek… Oyuna katılanlar bizi, o an öyle halimizle sevdi… Oysa içimizdeki savaşa devam ederken nasıl aynı kalabiliriz? Paçamızda çoban köpeği var çekiştirip duran…

 
Toplam blog
: 615
: 948
Kayıt tarihi
: 25.06.10
 
 

1959 Denizli doğumluyum.. İ.Ü. İktisat Mezunuyum.. Emekliyim ve hala çalışıyorum.. Yaşam bizden önce..