İlişkinin İlişiği

Hayat boyu hepimizin karşısına kanser olmuş ilişkiler çıkmıyor mu? Görüşmek istemediğimiz halde görüştüğümüz kişiler, silah zoruyla olan sarılmalar, içi boş öpüşmeler ve daha nicesi ilişiği kesilmesi gereken ilişkiler değil de nedir?

İşte kendimi tam da böyle hissettiğim ilişkilerin içinde buldum. Kendimden başladım sorunu tanımlamaya. Derdim samimiyetsiz ilişkiler değil, ruhen bitmişken fiilen devam eden ilişkiler. Üstelik bu fiilen sürdürme işi bir zorunluluk olmuştur hayatımızda.

Mesela ortak kütükte olmanın dışında ortak hiçbir şey paylaşmadığımız akrabalarımız.. İlla ki var olmalıdır ilişki ağımızda. Ya da çocukluk arkadaşlarımız, zaman içerisinde anlaşamadığımız hatta tahammül edemediğimiz kişiler haline gelirken o meşhur zorunluluk kestirmez yine ilişkinin ilişiğini. Sonra birden kendimizi 'ama yılların hatrı, ama kan bağımız var, ama sevmesem de olur' diye tesseli ederken buluruz. 

Duyarız hepimiz, uzun yıllar flört eden çiftlerin çoğu, zamanla birbirlerini görmeye tahammül edemezken bir türlü ayrılık konuşması yapamazlar. 

Bu konunun uzmanı olmamakla beraber bu konuda eğitim almış biri de değilim. Tüm bu örneklerin farklı nedenleri veya gerekçeleri olabilir. Benim ilgilendiğim ve gözlemlediğim ise sonuçlardır. 

Sağlıksız ilişkilerin ilişiğini kesmemek temelde bizi mutsuz eder, ilişkileri anlaşılmaz kılar, samimiyeti yok eder ve daha sağlıklı ilişkiler kurulmasını engeller. Hatta sağlığımızı bozar.

Hepimizi besleyen güçlü ilişkilere sahip olmak ümidiyle...