İlk denemem

“ 'İnsan özgür doğar, ve fakat her yerde zincirleriyle yaşar.' 

Ey talib, ben de diyorum ki, zincire vurulmayı göze almazsan aslâ Tanrı'ya inanamazsın. 

Aşık olmak demek, zincire vurulmak demektir. Sevmek demek, sevgisiz ellerce çarmıha gerilmek demektir. Senin anlayacağın, aşk, özgürlükten vazgeçmek demektir. 

İkide bir inandığını söyleyip durma da göster bana, hani, prangaların nerede? Nerede zincirlerin? “ 

Bir yazıdan alıntı bu yazı evet , “ aşık olmak demek , zincire vurulmak demektir “ diyor yazar kaç kişi zincire vurulmayı göze alabilir ki . Peki kaç kişi sevgisiz ellerce çarmıha gerilmeyi göze alabilir. Kaç kişi aşk için özgürlüklerinden vazgeçebilir 

Düşünün birazcık birisini seviyorsunuz ve aşıksınız onunla olmak için hangi fedakarlıkları yaparsınız? Ailenizi karşınıza alır mısınız? Peki , en çok sevdiğiniz şeyi yapmaktan vazgeçer misiniz? 

Diyelim siz hepsini yaptınız peki o yapar mı? Sizin için her şeyi bir kenara bırakır mı? Sırf sizinle olmak için onda da bu cesaret var mı acaba . 

Bu aralar bu soruları kendime çok sık sorar oldum. Belki de bu aralar karşıma hep özgürlüğünü seçenler çıktığı içindir. Belki görülmeyen zincirleri vardır da ben görmüyorumdur kim bilir. Aynı kral çıplak gibi ne dersiniz J 

http://www.izlesene.com/video/farid-farjad-golha/3198477 

Not : Yazı Dücane Cündioğlu’nun bir yazının alıntısıdır.