İlk fırsatta eleman çıkaranların, ekonomik durgunluktan şikayet etmeye hakkı yoktur

Ekonimi bilimi her ne kadar bilimsel verilere dayandırılsa da, içinde psikolojik algılamanın büyük payı vardır. Hatta Nobel ödülü alan birkaç çalışma bu psikoloji faktörünü anlamaya çalışmıştır.

Şu an yaşadığımız sıkıntılarda dış etkilerin payı büyük ancak herkes özellikle son dönemde iç piyasadaki durgunluktan yakınıyor.

Şu anki durgunluğun temel nedeni insanların harcayacak parası olmaması değil harcamaya korkması.

Nasıl korkmasınlar ki!! Hergün kapanan işyerlerinin, işten çıkartılan insanların haberlerini duyuyorlar.

Dolayısıyla acil olmayan tüm ihtiyaçlara harcamalar erteleniyor, bu durum krizi ve durgunluğu daha da derinlestiriyor. Yani psikolojik algılama baş rolde.

Geçen hafta sonu aldığım bir habere çok üzüdüm. Daha 1 ay önce bir kamu bankasında çalışırken aldığı teklif ile Türkiye'nin en büyük özel bankalarından olan ve Türkiye nin en büyük 2. grubuna ait olan bankaya geçen arkadaşımı işten çıkarmışlardı. Üstelik bu durumda olan tek o değildi. Banka ağırlıklı yeni aldığı elemanlardan oluşan 1000-1500 kişiyi işten çıkartmıştı. Bu banka yıllarca eleman çıkarmaması ile bilinir ve bunla övünürdü.

Simdi düsünün kalanlar nasıl bir psikolojiye girmiştir. Ellerindeki parayla veya gelecek aylardaki maaşlarına güvenerek tatile, giyime, otomobile para harcarlar mı?

Başka bankalarda çalışanlar acaba bizde de olur mu diye düşünmez mi? Üstelik daha durgunlugğun başındayız.

Tabii benim için ilginç olan ilk fırsatta eleman çıkartan bu grubun, durgunluktan şikayet etme hakkını kendinde nasıl bulduğudur.

İşin daha komiği banka bugün bir açıklama yayınladı. Son 10.5 ay şu kadar eleman sayımız arttı diye. Açıkça evet son 1 ayda şu kadar eleman çıkardım diyemiyor, bu yıl çıkardığımdan fazla aldım diyor.

Bu durumda demezler mi yahu çıkaracaktın niye aldın veya krizi fırsat bilip elaman maliyetlerini mi düsşürüyorsun diye?