Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Şubat '20

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

İlk gece... Niye böyle ? III

Düğün mü ? yoksa cehennemden kaçış filmi mi? belli değildir. Çiftler ne kadar sözdü, nişandı telaşları içinde birbirlerini anlamaya/tanımaya çalışsalar da  bu tamamen imkansızdır. Her ne kadar biz çocukluk arkadaşıyız,aynı okulluyuz ,aynı mahallenin evlatlarıyız vs… Klişelerinin altına sığınsalar da gerçek anlamda birbirlerini tanımadıklarını ögrenecekleri, evliliklerinin ilk gecesın de farklı beklenti ve hayallerle bir yastığa baş koydukları an ; ailelerden aldıkları ne kadar tembih ve benliklerine koyup geldikleri ne kadar cinsel kimlik (kadına ve erkeğe göre farklıdır) onayları varsa kar etmeyecektir.’’Neden biliyor musun ?’’ çünkü cinsel deneyimler önceden modellenerek elde edilmez, ilk deneyiminde keşfetmek için ,tüm korku ve endişelerinden geçmek mecburiyetindesin, ezberi yoktur.Bu konu da, bi zatihi kendi öz KENDİNLİĞİNİZİ denemek zorundasındır.Erkekler öz kendinliğini ; cinsel hayat tecrübeli kadınların yönlendirmeleri ve hoş görüleri ile erken bulmuş olsalar da;  ilk kez karı ve koca olmanın yükünü ve gelecekteki cinsel mutluluk yada mutsuzluklarını yaşıyacakları senaryoyu bu  gece belirleyecek baş rol de, yönetmek durumundadırlar.Evet gelin yada damat daha önceden farklı cinsel deneyimler edinseler de , yada birbirlerine yakınlaşma yaşasalar da, ilk gece eş olmanın getirdiği sorumluluk yükü, aileden kopmuş olmanın yalnızlığı, toplum baskısı ve beklentileri ile gölgelenir ,  öyle sanıldığı gibi romantık geçmez.Nasıl geçsin ki ; iç çatışmalar çoktan başlamştır, iyi kız çocuğu-namuslu kız çocuğu bi yanda ; eş olmaya atılan imza ve kocanın tüm süreç boyuncaki beyleyişinin sonun da aradığı haz ve tatmin , birliktelik heyecanı bi yanda acayip bir çelişki değil mi? EVLAT VE EŞ kimliklerinde çatışma kim olmayı seçeceksiniz? Namuslu kız çocuğu ile tatminkar eş….İşte bu yüzden ağlar gelinler , işte bu yüzden sinirli ve gergin olur damatlar.Kim olacaklarını bilemeyişlerinden, bundan sonrası nasıl biri olacaklarını bulamamış olduklarından çoktan kaybolmuşlardır.Çoğu gelin ve damat başkaların verdiği akıl ve tembihler yüzünden bocalar.Bu dışarı hayalkırıklığı olarak yansır. Bu gece ne/kim  olduğu yada olmadığı konusundaki karmaşık duygulardaki iki farklı kişi olmak ; balayına bu kafa karışıklığı damgasını vurur. Damat da Gelin de yaptığı şeçimi sorgulamaya içten içe şüphe ile geleceğe bakmaya başlamıştır.Mutluluğu kimse önceden garantileyemez; evlilik teslimiyetin daniskasıdır.Gizli bir narsistle mi evlendiniz ?  kendini bastıran bir psikopatla mı ?Yakın gelecekte açığa vuracak 7 göbek evvelinden bir piyango ile mi ?Değersizlik ve çaresizliğe uzun bir çocukluk boyunca maruz kalmış çöküntülü depresifle mi ? OKB ile mi?... Bilemez ama ‘’evet’’ demiş olursun.Burada asıl olan ;  kurban yada kurtarıcı veya cezalandırıcı rolleri çoktan dağitılmıştır. 40 lı yaşlarda hangi rolü aldığını gayet net bileceksin,benden söylemesi. 

Ey ebeveyn ; Madem tahtını yapıp Bahtını yapamıyorsun ! o vakit bu belirsiz baht için ne diye acele edersin? Evlilik bir yarış değil ki ; neden huzur vermezsin ? mürüvvet ihtiyacın bir ömrü etkileyecek damga vuruyor evladının ruhuna farkında mısın? 

Evlat kaybından sonraki, en derin  ikinci yıkım boşanma biliyor musun?

İşte sen bu gece düştün rahime…sen de teslim oldun…ANA-BABA nın kaderine / (bilinçli yada bilinçsiz) seçimine .

Var olmak denen arayışa sen de katıldın.

Doğmamış olanın yolcuğu devam edecek….

 
Toplam blog
: 5
: 258
Kayıt tarihi
: 01.02.20
 
 

Kendin olmayı, kendini bilmeyi, kendini yaşamayı ve kendi potansiyellerini keşfetmeyi seçmiş olan..