Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Haziran '15

 
Kategori
Güncel
 

İlk oruç, ilk ders

İlk oruç, ilk ders
 

Tuttuğumuz ilk oruç çok özel bir deneyimdir. Hele çocuksanız, hafızanızda bütün duygularla yer eder.

İlkokuldaydım. Ailem bana " tutmak istersen dene"dedi. Yarım oruç dediler ama ben başarabilirsem tam tutmak istiyorum. O gece ilk denememi yapmak üzere annemlerle beraber sahura kalktım. Uykudan uyanmak önce zor gelse de, gecenin bir yarısı sofraya oturmak ve o gün akşama kadar açlığa ve susuzluğa dayanmaya çalışacak olmak, o yaştaki bir çocuğa sanki büyümüş ve çok zorlu bir işe büyüklere yakışır bir cesaretle kalkışmış hissi veriyor.

Bütün gün biraz değişik hissettim tabii, yanılıp da su içmemek, unutup da ağzıma birşey atmamak için kendime sürekli dikkat etmek zorundaydım. İftara yakın annem , pide almam için beni fırına gönderdi. Fırının önünde uzun bir kuyruk var ve fırından burnuma gelen inanılmaz güzellikte bir koku...

Nasıl acıkmış hissediyorum kendimi anlatamam. Derken sıra bana geldi ve sıcacık pide,kağıda sarılmış bir biçimde elime verildi. Şimdi bile, elimde o gün tuttuğum nar gibi kızarmış, üstü susamlı pidenin görüntüsünü, kokusunu hatırlarım.

Eve geldim, sofrada pidenin başında bekliyorum resmen. Ezan okunur okunmaz başka bir şey değil, yalnızca pide yiyeceğim,o derece bir istek!
Pide her zamanki pideydi ama o gün başka geldi bana.
O ilk iftarı; beklemenin, kendini tutmanın, hak etmenin, açlığın, ekmek kokusunun ve gösterdiğim iradeyle kendimle gurur duyarak o şahane pide ile açtım.Babamın deyimiyle " oruç,amacına ulaşmış" tı.

Hayatımın ilerleyen zamanlarında da oruç tutabildiğim, tutamadığım zamanlar oldu ama Ramazan ayı geldiğinde o ayın kutsal enerjisini hep hissettim.
Dini bütün ritüeller de bunun için değil mi zaten? İnsanın kendisini terbiye etmesi, o farklı enerjiyi duyumsaması ve yumuşaması, olgunlaşması için.

Özellikle de oruç...
Tokken, açın halini de fark edebilmemiz için.
Bedenin ve ruhun hafiflemesi, rahatlaması, her türlü maddi, manevi yükten arınması için...Şimdilerde buna detoks deniyor.
Paylaşmanın, vermenin, yardımlaşmanın huzurunu ve mutluluğunu hissetmek için.
Kendimizi kontrol edebilmek için.
Sabrın ve şükrün ne kadar önemli olduğunu anlamamız için.

Bu kutsal ayın yarattığı enerjinin orucunu tutan, tutmayan, genç, yaşlı, çocuk herkesi içine almasını diliyor, yazımı Mevlana ile sonlandırmak istiyorum.

Açlığa sabredersin adı “oruç” olur.
Acıya sabredersin adı “metanet” olur.
İnsanlara sabredersin adı “hoşgörü” olur.
Dileğe sabredersin adı “dua” olur.
Duygulara sabredersin adı “gözyaşı” olur.
Özleme sabredersin adı “hasret” olur.
Sevgiye sabredersin adı “aşk” olur.

Açlığa sabretmekle başlar, sabırla sınandığımız her durumda yeni ve değerli bir mükafat elde ederiz.
Huzur, mutluluk, farkındalık dolu bir Ramazan diliyorum herkese...

 
Toplam blog
: 115
: 830
Kayıt tarihi
: 18.11.12
 
 

1967 yılında İstanbul'da doğdum.Hacettepe Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesinden 1988 yılınd..