Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Efsane FB 1907 Baterist Metin

http://blog.milliyet.com.tr/efsanefb1907

09 Haziran '08

 
Kategori
Doğal Hayat
 

İlk Üreme Aracı

İlk Üreme Aracı
 


Hiç çam fıstığı yediniz mi? İrmik helvalarındaki ya da iç pilâvlardaki fıstıklardan değil, bir fıstık çamının altından toplananlardan?.. Güney bölgelere gittiyseniz yemiş olma olasılığınız daha kuvvetli tabii... Ağaçtan, çoğu açılmış çam kozalakları düşmüştür. Pulcukların arasından muz biçimindeki tohumlar alınır. Kabuğu taşla kırılır ve içerisinden çıkan hafif terementi kokan küçük fıstık müthiş lezzetli olur.


Fıstık eğer geçen seneden kalmışsa, kabuğunu kırmaya gerek yoktur, o zaten kendi kendine yarılmıştır. Bu şekilde, çimlenmenin ilk evresi bitmiş demektir. Yerdeki nemin etkisiyle şişmiş ve dışarı çıkmak isteyen tohumun zorlamasına, kabuk dayanamamıştır. Bazen yarıktan çıkmaya başlayan sürgünün ucu bile görülebilir. İşte bu uç toprağa tutunup kök salmaya bakacaktır. Eğer bu uğraşında başarıya ulaşacak olursa, o zaman orada küçük bir ağaç doğacaktır.


Islak bir pamuk parçasının üzerine çimlenmek üzere fasulye taneleri koyan çocukların izlediği de, aynı şekilde tohumun yarattığı mucizedir. Lâkin işin içerisine çam girince, çimlenme olayı başka bir değer kazanmaktadır. Çünkü bitkiler alemindeki bir tohum aracılığıyla çimlenmeyi ve üremeyi ilk defa başaran, işte üstlerinde kozalaklar taşıyan, Kozalaklılar takımına ait ağaçlardır.


Bitkiler karalara çıkarma yapar yapmaz, yerlerini sağlama aldıktan sonra, havadan yararlanmak amacıyle ilk iş olarak yaprak açtılar. Yeni fethettikleri topraklara iyice yerleşmek için de kök saldılar. Bu fetih Birinci Zaman döneminde gerçekleşmişti.


Bitkilerin ikinci çabası tohumlar elde etmekti. Zira, soylarını ancak bu şekilde sürdürebilirlerdi. Bu görevin üstesinden gelenler, şimdiki türlerinden hiç de uzak sayılmayan bugünkü çam, lâdin, köknar ve kara çamların atalarıydı. İkinci Zaman' da iklim, genel olarak daha az nemliydi. Kanları soğuk olduğu için güneşin sıcaklığına ihtiyaç duyan büyük sürüngenler, ovalarda geziniyordu. Eğreltiotları da halâ ortalıkta görülmekteydi ama, artık en önemli bitki olmaktan çıkmışlardı. Birinci Zaman' da görülen garip biçimler yavaş yavaş azalmış; ormanın genel görünüşüne demet halinde duran iğne yapraklı kozalaklılar hakim olmaya başladı. Yeryüzünün manzarası, nihayet bizim tanıdığımız bazı şeylere benzedi.


İlkel bitkilerde üremeyi sağlayan gözeler genellikle yaprakların altına yapışıktı. Bu mikroskopik "sporlar" ın, üreme gibi oldukça karmaşık bir mekanizmayı başlatmak için elverişli koşulları bulması hayli güçtü. Şimdiyse bu alanda büyük bir gelişme göze çarpıyordu. Altlarında üreme gözelerini taşıyan yapraklar, onlara bir kalkan sağlama gibi yepyeni bir görevi üstleniyorlardı. Kalınlaştılar, sertleştiler, bir çeşit odun meydana getirdiler. Biraraya toplandılar, birbirlerinin üzerine doğru kapanarak türlerini sürdürecek olan değerli üreme gözelerine siper oldular. Bu şekilde, çam kozalağı tohumlarını sımsıkı kapalı yuvalarda saklayıp, sıcaktan, soğuktan ve açgözlü insanlardan korudular.


Dış etkenlere karşı çok iyi silâhlanmış olan kozalaklılar işte bu yüzden canlılar dünyasının en başarılı ürünlerinden biridir. Bu ağaçlar yeryüzünün her tarafına dağılmıştır, güneşli kıyılardan soğuk bölgelerin sınırlarına varıncaya kadar her türlü iklim koşullarına uyarlar. Vee bu düzen 350 milyon yıldan beri süregelir.

 
Toplam blog
: 1907
: 3759
Kayıt tarihi
: 28.07.07
 
 

03 Şubat 1967 İstanbul doğumlu, romantik bir müzisyenim işte... Müzik, bateri, spor, Fenerbahçe, ..