Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ocak '14

 
Kategori
Futbol
 

İlk yarı değerlendirmeleri - Galatasaray

Galatasaray için bu sezon oldukça hareketli başladı. Son iki senenin şampiyonu, bugünkü siyasi çekişmeleri andıran bir güç savaşı sonrasında ligin ilk haftalarında yoluna yeni bir teknik direktör ile devam etme kararı alırken eskilerin tabiriyle dere geçerken at değiştirmiş oldu. Bu kararın sezon öncesi veya sonrası verilmesi sarı kırmızılılar için daha hayırlı olacakken yönetimin tüm riskleri alarak gözü kara bir şekilde, Terim’in koltuğuna Mancini’yi oturtması sarı kırmızılıların zaman ve dolayısıyla da puan kaybetmesine neden oldu.

Bugün Galatasaray’ın somut karnesi ile zihinlerde oluşturduğu algı maalesef örtüşmüyor. Zira bir yandan sarı kırmızılılar ligde geçen sezon bugün topladığına eşit puan toplayarak ikinci, Şampiyonlar Ligi’nde gruptan çıkmayı başarmış ve Türkiye Kupası’nda da yoluna devam ederken diğer yandan taraftarların düşüncesine emin olamama ve güvensizlik hâkim. Bu durumun en önemli nedeni Galatasaray taraftarının sene başındaki güç savaşından psikolojik olarak önemli bir şekilde etkilenmesi olabilir. Nitekim adeta durduk yere çıkan bir çekişme sonucu takımın en büyük gücü olarak görülen Fatih Terim’in kaybetmiş olması tüm camiayı derinden etkiledi. Bunun üzerine futboldaki her türlü sorunu çözen bir ilaç olan saha içi başarıları da gelmeyince keyifsizlik kalıcı oldu.  

Aslında herkes hemfikir ki Galatasaray, Fenerbahçe ile birlikte ligin en iyi kadrosuna sahip. Ayrıca Fenerbahçe’nin Avrupa’daki cezası düşünüldüğünde sarı lacivertliler sene sonunda ipi herkesten önce göğüslese dahi sezonu ikinci tamamlamanın oldukça önemli bir albenisi var. Kaldı ki şu an itibariyle Galatasaray için sene sonu hedefini şampiyonluk olarak tespit etmemek için de hiçbir neden yok.

Fakat kadronun iyi olması, onun herhangi bir eksiği olmadığı anlamına gelmiyor. Özellikle artık kronikleşen sol bek eksikliği, kanatlardan yeterince verim alınamaması ve özellikle zorlu maçlardaki savunma alarmları sarı kırmızılıların hassas noktaları. Mancini, idare ettiği takımı kendisi oluşturmadığı için devre arasını iple çekiyordu ancak bu dönemde tüm eksiklerin kapatılıp kapatılamayacağı önemli bir soru işareti. Hajrovic transferi kenar oyuncusu eksikliğine çare olma potansiyeli barındırırken kanımca asıl Alex Telles kadroya dâhil edilebilirse takımın gücü artacak.  

Sarı kırmızılıların sezon sonundaki hem somut hem de zihinlerdeki görüntüsünün bugünkünden daha iyi olmasının yolu transferden ziyade eldeki potansiyeli daha verimli kullanmaktan geçiyor. Yeni ve Türkiye’de ilk defa görev alan bir teknik adamın gelir gelmez başarılı olması çok kolay değil ancak Mancini özellikle ligin son haftalarında yakalanan rüzgârı arkasına alır, kafasındakileri futbolculara aktarmada daha başarılı olur ve sadece futbolcularını değil tüm camiayı motive edebilirse, kötü başlayan sezonun gayet mutlu bir şekilde tamamlanması da pekâlâ mümkün.

can.nizamoglu@gmail.com  

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..