Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Şubat '07

 
Kategori
Havacılık
 

İlk yerli uçağımızı üreten kişi: Nuri Demirağ

İlk yerli uçağımızı üreten kişi: Nuri Demirağ
 

Siz, Nuri Demirağ adını belki bilmeyebilirsiniz. Çünkü onun adı ne bir sokağa, ne bir caddeye, ne de bir köprüye verilmiştir. Oysa, Nuri Demirağ Cumhuriyetin ilk yıllarında bu ülkeye çok şey vermeye çalışmış olan idealist insanlardan birisidir. Ben onun öyküsünü ilk kez, bundan tam yirmibeş yıl önce, İTÜ Uçak Mühendisliği Fakültesinde öğrenci iken duymuş ve çok etkilenmiştim. Burada kendisini sizlere kısaca tanıtmak isterim.

Sivas’ın Divriği ilçesinde 1886 yılında doğan Nuri Demirağ Maliye Mektebi’nde sürdürdüğü öğrenimini yarım bırakarak bir süre memleketinde öğretmenlik yapar. Daha sonra Ziraat Bankası’na memur olarak girer. Maliye Bakanlığı’nın açtığı sınavı kazanarak İstanbul’a maliye memuru olarak atanır ve ardından maliye müfettişi olur. Osmanlı’nın Birinci Dünya Savaşından yenik çıktığı o yıllarda bu görevini fazla sürdürmez. Kendi ideallerini gerçekleştirmek üzere görevinden istifa ederek kardeşi ile birlikte ticaret hayatına atılır.

İlk iş olarak, o zaman azınlıkların elinde olan sigara kağıdı üretimine girişir. "Türk Zaferi" adıyla ürettiği sigara kağıdı, ulusal bilinçlenme ortamının da etkisiyle, kısa sürede kendisine çok büyük paralar kazandırır. Ancak o, kazandığı paraları hep ülkenin kalkınması yönünde harcamak ister. Cumhuriyet’in kurulmasının ardından demiryolu müteahhitliğine girişir. Ülkede 1000 km’den fazla demiryolu yapar. Bu nedenle Soyadı Yasası çıktığında Atatürk tarafından kendisine Demirağ soyadı uygun görülür.

Türkiye Cumhuriyeti, ordusuna yeni uçaklar almak için zengin iş adamlarından para yardımında bulunmalarını ister. Bu amaçla, zamanın önemli zenginlerinden olan Nuri Demirağ’a da başvurulur. Ancak o; “Madem ki bir millet teyyaresiz yaşayamaz, öyleyse bu yaşama vasıtasını başkalarının lütfundan beklememeliyiz. Ben bu uçakların fabrikasını yapmaya talibim." diyerek farklı bir yaklaşım sergiler.

Türk Hava Kurumu tarafından açılan 10 okul uçağı ve 65 planör üretimi ihalesini kazanır, hemen tasarım ve imalatına girişir. 1936’da İstanbul Beşiktaş’ta bugün Deniz Müzesi’nin olduğıu yerde tasarım ve prototip (model imalat) çalışmaları yapmak amacıyla büyük bir atölye kurar. Bu montaj atölyesini Fransa’da Uçak Mühendisliği okumuş arkadaşı Selahaddin Alan ile birlikte Almanya’dan uzmanlar getirerek dökümhanesi, motor ve pervane imalathanesi, malzeme muayene ve teknik laboratuarları olan uçak imalat fabrikasına dönüştürür. 1941 yılında pilot ve teknisyen yetiştirmek amacıyla Yeşilköy’de Gök Uçuş Okulu’nu açar. İstanbul fabrikalarında yapılan ilk yerli uçağımıza NuD38 kodu verilir. Altı kişilik olan bu uçaklar saatte 325 kilometre hız yapabilmekte ve 1000 km mesafeye uçabilmektedir. İlk üretilen uçak 1941 yılının Ağustos ayında Nuri Bey'in doğduğu yer olan Divriği'ye uçarak gidip gelir. Nuri Bey 12 uçaktan oluşan bir filoyu, Bursa, Kütahya, Eskişehir, Ankara, Konya, Adana, Elazığ, Malatya rotasında uçurarak halkın yerli üretim uçakların yeteneklerini göstermek ister.

Ne yazık ki, Nuri Demirağ tarafından yapılan bu uçaklar THK tarafından alınmaz ve sözleşmesi de iptal edilir. Fakat, THK'nın almadığı bu uçaklar yıllarca gökyüzünde uçacak ve bir tek kaza dahi yapmayacaklardır.

Ülkenin kalkınması konusuna kafasını takmış olan Nuri Demirağ, "Milli Kalkınma Partisi"ni kurar. Ancak, yapısı gereği siyesette başarılı olamaz ve Demokrat Parti’ye katılır. Demirağ, ülkemizde ilk yerli paraşüt imalatını gerçekleştirir, prefabrik evler yapar. Karabük Demir Çelik Tesisleri, İzmit Kağıt Fabrikası, Bursa Merinos Fabrikası, Sivas Çimento Fabrikalarıyla, İstanbul Hal Binasını ve Eceabad Havaalanını inşa eder. Demirağ, İstanbul Boğazına 'yap-işlet-devret' modeliyle köprü yapılması, Keban'a büyük bir baraj yapılması düşüncelerini de ilk kez gündeme getirir.

Nuri Demirağ milletvekili iken 13 Kasım 1957'de İstanbul’da hayata veda eder. Zincirlikuyu Mezarlığında yatmakta olan bu yüce insanın bugün memleketi olan Sivas’ta bile adı anılmazken, bazı siyasilerin adının daha hayattayken ölümsüzleştirilmeye çalışılması ülkenin nereden nerereye geldiğinin en güzel örneklerinden olsa gerekir.

 
Toplam blog
: 29
: 3606
Kayıt tarihi
: 22.02.07
 
 

Uçak yüksek mühendisiyim. Evli ve 2 çocuk sahibiyim. Okumayı, yazmayı, gezmeyi, görmeyi, yeni şeyler..