Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ekim '16

 
Kategori
Yurtdışı Tatil
 

İlkkez dışarı çıkma

Japonya'ya geleli bir kaç gün olmuş ,valizleri yerleştirdim..
 
Ama nasıl yerleştirme..
Sadece 4 kapaklı mutfak dolabı var!
Ben getirmişim 4 valiz eşya.. İki valizi yiyecek erzak..
4 kapaklı mutfak dolabına kap kaçakmı sığarcak? 2 valiz erzak mı?
Baktım olmayacak kardolabınada doldurdum:))
Yani bakla giller, hamur işleri, zeytinleri vakumlu olanları yani..
Bir haftayı buldu iki göz oda 4 kapaklı mutfak dolabına sığmak:))
Adamında izin günü gelmiş çatmış..
 
Artık dışarıyı'da çok merak ediyorum...
Eşim öğlene kadar uyudu.
 
Zar zor kaldırdım oğlanla birlikte nolur bizi dışarı Çıkart..
Hem bir haftadır sokak yüzü görmemişiz hemde merak ediyoruz etrafı..
 
Oğlanla ikimiz hazırlandık, babamız bizi dışarı çıkaracak diye :p
İndik aşağı adam sıkılmış 2 senedir aynı mahalle,aynı cadde,aynı alışveriş merkezi,nereye götürecem sizi diye sızlana sızlana indik.
 
Biz namba motomachi de oturuyoruz.
 
Bizim tek gezme yerimiz eminönündeki gibi kapalı çarşısı (shotengai) var oraya götürdü bizi..
 
Biz oğlanla ilk gittiğimiz için anlamıyoruz tabiki burası nere??
 
Çalıştığı restaurant da çarşının göbeğinde ( soimencho) dedikleri barların,clup ların içindeymiş..
Restaurant'a gittik.. Sağolsunlar çok sıcak içten karşıladılar.
Onlarda Türkiye özlemi içindeler.
 
Türkiye'den biri gelince sıcak karşılama falan ikramlar, sohbetler..
 
Ama ben deli gibi bir restaurant inceliyorum, bir camdan dışarı bakıyorum, bir sohbete karışıyorum, bir müşterilere bakınıyorum:)
Farklı bir ortam, farklı bir dünya, yüzler aynıydı hep ama :))
Japonlar birbirlerinin tıpa tıp aynıları !!
Ya bir millet bu kadar mı bir birlerine benzer?
Hiç mi farklı bir surat, yüz, göz, burun olmaz??
O günü çarşı ve restaurantları bitirip eve gelmek için çıktık yola..
 
Evin'de o kadar eksiği var ki!
Benim geldiğim ev bekar eviydi. Restaurant'da çalışanların kaldığı daire..
 
Kap kaçak, yatak yorgan vardı var olmasına fakat çok kirlenmiş, çok eskimiş..
 
Bekar adamlar temizlikten ne anlar..Yıkayabildiğim örtü, yorgan, yastık yıkadım. Yıkayıp'da temizlenmeyenleri attım.. Perdeler, tüller bekar adam tarzı:)
 
Onlar için alışveriş listeleri (uzunnnnnca bir liste) oluştu.
 
Kap kaçaklardan birazını seçip atıp, diğerlerini temizleyip düzenledim dolabı..
 
Hafta da bir sokağa çıkarıyordu sağolsun eşim bizi..
 
Tek çıkmaya korkuyordum...
Ya beni yerlerse japonlar? Ya kaçırırlar sa? Yamyamsa bu millet??
Şaka bir yana cidden ürküyordum bayağı bayağı....
Gün ortası oğlanı alıp aşağı binanın önünde camekanın dibinde oturup gelen geçen insanları,  arabaları, etrafı inceliyordum..
Tek çıkabildiğim yer kapının önü, binanın dibiydi :)))
Oğlan'da 4 yaşını geçiyordu. 5 yaşına girmek üzereydi o da çok korkuyordu..
 
Elimi sıkı sıkı tutardı ozamanlar ahhhh ahhhh :))
Tam 3 ay böyle geçti inanır mısınız?
3 ay boyunca adamın izin gününü beklerdik dört gözle oğlanla.
 
Sadece kapı ağzına iner çıkardık.. Gelen geçen japonlar bize bakınırdı. Yabancı bir kadınla bir çocuk, duvar dibinde oturmuş dileniyorlarmı acaba ifadesi vardı yüzlerinde:))
Utanmaya başlamıştım artık sokak'da oturmakdan..
Çünkü zamanla bizim sokağı tanır oldum..
 
Etraf'da bir kişi bile boş dikelmiyordu!
Kapımızın önündeki, karşıdan karşıya geçmek için trafik lambasında bekleyen yayalar dışında..
O yüzden japonlar bize garip garip bakıyorlar demekki dedim :))
( bizde sabah iş bitince mahallece kapı önünde oturup dedikodu yapmalar, çekirdek yemeler, gelen geçeni süzmeler, sadece türkiye'de varmış ve türkiye'de kaldı dedim)..
 
Toplam blog
: 9
: 1403
Kayıt tarihi
: 06.04.14
 
 

Doğma büyüme istanbullu biri olarak eşimin iş vasıtasıyla japonya'ya taşınmak zorunda kaldım. Jap..