İlköğretimde İngilizce dersleri için öneri

Okullarımızın birçoğunda, özellikle taşra okullarında en büyük eksiklerden biri İngilizce Öğretmenleri... Ancak okullarımızda bu dersler boş geçmiyor. Biraz İngilizce bilen öğretmenlerimiz büyük bir özveri ile bu dersleri dolduruyorlar. Bu ülkemiz öğretmeninin alkışlanacak bir görev anlayışıdır. Ancak bu öğretmenlerimizin çoğunun İngilizce bilgilerininin oldukça yetersiz olması eğitimimizde var olan sorunlara bir sorun daha ekliyor. Herşeyin en kolay belleklere kazındığı 10-11 yaşlarında yanlış öğrenilen bir yabancı dilin daha sonraki yıllarda düzeltilmesi çok zordur. Eğer bu öğrenciler ilerideki yıllarda bir İngilizce öğretmenine sahip olma şansı yakalasalar bile, o yanlış söyleyişleri, o yanlış kuralları belleklerinden nasıl atacaklardır.

Yabancı dil eğitimini İlköğretimin 4. sınıfından başlaması çok olumlu bir karardı. Altyapı sorunları var gerekçesiyle bu uygulamadan asla vaz geçilmesin. Bu branşta yeterli öğretmen olmaması da ülkemizin gerçeklerinden biridir. Bunu da kabul ediyorum. Bu derslerin boş geçmemesi için biraz İngilizce bilen öğretmenlerle doldurulmasından daha iyi bir çözüm olmadığını da biliyorum

İşte bu noktada Milli Eğitim Bakanlığına bir görev düşüyor. İlköğretimin 4. ve 5. sınıflarında teknolojiyinin yardımıyla bu sorun aşılabilir. Şu anda en ucuz yöntem DVD veya VCD ve TV kullanmak. İlk aşamada 4. ve 5. Sınıflar için DVD/VCD'ler hazırlatılsın. Ders süreleri kadar hazırlanan bu materyali öğrenciler ders boyunca izlesinler. İngilizceyi az bildiği için, iyi niyetlerine karşın yarardan çok zarar veren öğretmenlerimiz bu teknolojiyi sınıfta yalnızca sunsunlar ve öğretmenliklerini bu DVD/VCD'lerde verilen bilgileri sınıfa en iyi şekilde aktarmak için kullansınlar.

Birkaç yıl sonra okullarımızdaki bilgisayar olanakları arttığında DVD/VCD+TV yerini bilgisayarlar alacaktır. Bu sistem içinde, kendisini geliştirme konusunda yetenekli olan öğretmenlerimiz, artık bu teknolojilere çok fazla gerek duymadan ders verecek duruma geleceklerdir.

Ülkemizdeki eğitimi ülkemiz koşullarını ve olanaklarını gözönüne alarak yürütmek zorundayız. Önemli olan kısıtlı kaynaklara karşın en iyiyi yaratmaya çalışmaktır. Bu toprağın insanlarının yoktan neler yarattığını unutmayalım.