Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Haziran '10

 
Kategori
Güncel
 

İlkokul arkadaşım Rafael'e açık mektup

İlkokul arkadaşım Rafael'e açık mektup
 

Seninle Osmanlı İmparatorluğunun kurucusu Osmangazi’nin adını taşıyan Kadıköy Yel değirmeni’ndeki İlkokulun son sınıfında beraberdik.

Hatırlamazsın.

Adın Rafael’di. Bizim isimlerimize benzemiyordu ismin ama biz sana bize benzetmek için Rafael değil de Rafail derdik. İsmail’e benzesin diye. Rafael dersek üzüleceksin sanırdık. Neden öyle olduğuna da kafa yormazdık.

Hiperaktif biriydin. Zekiydin de.

Yıl 1960 idi. Sınıfta Amerikan yardımı süt tozu kaynatılırdı. İstemeye, sevmeye içerdik, mecburduk. Süt torbalarımız vardı, çantalarımızın yanında.

Tükenmez kalem, ilk o yıl icad edilmişti. Ne kadar hoşumuza gitmişti. Hokkalardan, kurutma kağıtlarından, mürekkep taşımaktan kurtulmuştuk.

Sana azınlık dendiğiniz bilmezdik. Bizim Havra dediğimiz, sizin sinegog dediğiniz bir de tarihi bir dini mekanınız vardı semtte. İki sokağı birleştirirdi. Akşama doğru kapıları kapandımı, iki sokağın bağlantısı kesilirdi. En yeni elbiselerinizle giderdiniz Hamdet sinogoguna. Şıklığınıza imrenirdik.

Sizin de mubarek bir ayınız vardı. ‘’Hamursuz’’ dediğiniz bir şey yerdiniz sadece. Bize de ikram ederdiniz bazen.

Bize çok benzemesen de, bizden biriydin Rafail…

Sınıftaki Janti gibi, Mozalto gibi, Danyel gibi, Lüiza gibi tıpkı.

Biz sevgiyle yaklaştık hep sizlere, anlamadın mı? Neden ismin değişik diye soran oldu mu?

Bir sabah yoklamada ismin okunduğunda ‘’buradayım’’ demedin, yoktun.

Lüiza ‘’Filistin’e gittiler’’dedi.

Filistin de neresiymiş dedik. Bilemezdik. İsrail devleti kurulmuş.

Büyüdük. Nazi zulmünü anlatan filmler gördük, kitaplar okuduk, soyunuzla ilgili.

Üzüldük.

Tarihin, deli mi, dahi mi, bir türlü karar veremediği Adolf Hitler adlı birinin söylediği ‘’bir gün gelecek, bütün insanlık, Dünyadaki bütün Yahudileri katletmediğim için küfür edecek’’ sözlerindeki kinden ürperdik.

Biz bilmezdik. Sana bunları doğduğundan beri anlatmıştır anan, baban.

Bizim insanlığımızı hiç mi anlamadınız be Rafael. Beraber koşardık tenefüslerde. Birlikte söylerdik okulun Osmangazi marşını.

Biz, senden sonra bu semtte yaşadık. Bir yere gitmedik. Filistin’e gitmeyen vatandaşlarınız da vardı. Hamdet sinogogu hala yerinde. Hatta Rum kilisesi bile ibadete açık. Caminin tam paralelinde. Hiç mi görmedin bu hoşgörüyü be Rafail?

Biz çocuklarımıza sevgi öğrettik, Siz kin aşılamışsınız.. Biz insanları sevmeyi, siz insan öldürmeyi. Neden?.

Size vatan diye sundukları o coğrafyada, sizden olmayana yaptığınız zulüm, soyunuzu kurutmadığına pişman olan Nazileri geçti.. Çocuk, kadın, genç, ihtiyar demeden, terör estirip, katliamlar yapar olmuşsunuz. Gazze’de uçaklarınızın attığı garip şeyler, savaş suçu olan ‘’misket bombaları’’ imiş. Sivil halkı yakıp geçmiş.

Şimdi de üstünde Türk bayrağı olan insani yardım gemisine baskın yapıp, sivil ve silahsız insanları katletmişsiniz…

Bundan mı çıkmıştır ‘’korkak yahudi’’ deyimi?. Her korktuğunuzda, masum insanlara ateş etmek, onları öldürmek?. Korkudan mıdır?. İçinde yardım malzemesi ve sivil insanlar olan gemilerin nesinden korktunuz? Savaş gemisi mi sandınız?

Suçlusun Rafail…

Zamanında ailene kucak açmış, bu ülkede doğmuş, bu ülkenin ekmeğini yemiş biri olarak, çocuklarına Türk sevgisini öğretmediğin için, bunları anlatmadığın için, evlatlarını terörist bozuntusu olarak yetiştirdiğin için insanları sevmek yerine, onları yok etmeyi öğrettiğin için .

Suçlusun Rafail.

Adın Rafael’di. Sonu İsmail’e benzesin, bizden biri hisset kendini diye Rafail derdik sana.

Nankörün biriymişsin Rafael.

Hitlere küfür mü edelim şimdi?.

Her şeyi öğretmisşin çocuklarına,

Türk’e düşman olanın, pişman olacağını bilmiyorlar.

 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..