İlle de Karası Olsun Zencefilin Derken…

Patron işini biliyor!

Kendi -Herbs de Provence peşinde- Fransız Rivyera’sında turlarken, bize de Tayland cangıllarında siyah zencefil aramak düşüyor!

Tayland zencefilinin karşıtlığı peşinde koşmaya değer: Antienflamatuvar, Antioksidan, Antifungal, Antialerjik, Antiplasmodiyal (Kansere karşı), Antidepresan ve AntiAlzheimer. Bunların dışında, afrodizyak etkisi de tespit edilmiş.

Uzak Doğu’yu 30 yıldır -iş ve tatil amaçlı- düzenli olarak ziyaret ediyorum. Singapur ve Tayvan’da yaşadım da; lakin Tayland çok sık ziyaret ettiğim yerlerden biri değil. Oysa dünyanın en güler yüzlü insanlarının yaşadığı ülke. Sinirlenen yok, bağıran yok, kavga eden yok! Saç saça baş başa didişmenizden vazgeçtim; sesinizi yükseltmeniz, surat asmanız dahi ayıp olarak niteleniyor. Bu hoşgörü elbette Budizm’den geliyor. Yabancıları çok seviyorlar. Adınızı bilseler de “Farang” diye hitap ediyorlar, yani “Yabancı.” Suç oranı yok denecek kadar az ve özellikle de kadınlar için çok güvenli bir ülke. Sadece, -Malay Müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu- güneydeki Songkhla ve Pattani bölgeleri tehlikeli ki onlar da özerklik peşinde olduğu için silahlı çatışmalar çıkabiliyor.

Thai’nin B777’siyle Bangkok - Chiang Mai uçuşu 1 saat sürüyor. Kuzeyin incisi, tapınaklar şehrinin iklimi güneye göre -yüksekliği nedeniyle- daha serince ve yaşanılası. Şimdilerde -ülkemizde bilinmeyen yağmur ve tropik fırtınalar mevsiminden- kuru ve serin döneme giriliyor ki sıcaklık gün içinde 22-24° civarında ve güneş battıktan sonra 15°e düşebiliyor. Pattaya’nın, Phuket’in farklı (!) güzelliklerinin peşinde olmayan turistler de Kuzey Tayland’ı tercih ediyor.

Üç günlük yoğun ziyaret planı nedeniyle havaalanında araba kiraladım. Pek sevdiğim (!) CVT vitesli Toyota Yaris’in günlük kirası 940 Baht, yani 28 dolar; benzinin litresi 27 Baht, yani 0.80 dolar.

Uzak Doğu seyahatlerimde gidip de restoranda yemek yemem, sokak yemekleridir favorim. Bn Otacı duymasın da korkmayın, bol yağda kızartılmış akrep, çekirge ve kurbağa fiyatlarını vermeyeceğim. Baharatlı (Satay soslu) tavuk şiş ve fırında ördek yiyebilirsiniz mesela. Üzerine de Chai Tea Latte ve Ahududulu Muffin ya da -daha yöresel olsun diyorsanız ve Hindistan cevizini seviyorsanız- Khanom Chan, Thong Eak da tadabilirsiniz.

Aslında size yaşadığım başka bir olayı anlatacaktım; ama kısa olmasın deyince de yazım Tayland Gezi Rehberi’ne dönüştü:)

Navigasyon hak getire, Google Maps’le  yol alıyordum. Trafik berbat, kurallara uyan kimse yok, kırmızı ışıkta durmak ise biz yabancılara mahsus ve ilk ışıkta olan oldu tabii! Took diye bir ses ve dikiz aynamda gülümseyen bir Tay:)

18 yaşımdan bu yana araba kullanıyorum, bugüne dek kimseye arkadan çarpmadım. Çünkü eğitmenim babamdı ve demişti ki “Gözün yolda, elin direksiyonda, ayağın gazda-frende; gidip de önündeki arabaya çarparsan, o ehliyeti alırım elinden!” Saniyeler içinde 15 yıl öncesine gittim. Kapılardan sığmayan, 120 kiloya yaklaşan bir devdim! Köprü trafiğinde filan arkadan dokunan olunca durup aşağı bir inerdim ki karşımdaki saniyede beş kez özür dilerdi. Şimdi küçüldüm, kimseyi korkutamıyorum:) Neyse ki Uzak Doğu insanı da minicik zaten.

Gülümseme ritüel ya, sırıtarak çıktım arabadan; aman da ne güzel çarpmışlar bana modundayım! Anladım ki böylesi durumlarda kimse inmiyor oralarda arabasından; ama benim indiğimi görünce indi garibim ve birlikte baktık tokuşan tamponlara. Önemsiz sıyrıklar ve dökülen boyalar vardı. Ağzımız kulaklarımızda kahkaha atmak üzereyken (!) kolumu da omzuna dolayarak dedim ki “Seni gidi ufaklık seni. Arkadan vurdun, hatalısın!” Anlamadı tabii. “Ayy ne güzel çarpışmışsınız!” tebessümüyle doluştu hemşehrileri. Unutmadan söyleyeyim: Farang olarak bir Tayla sokakta tartışmaya girerseniz, etraftakiler de ona desteğe geliyor.

Üniversiteli olduğunu düşündüğüm bir genç “Bir şey yok arabanızda, durup da trafiği tıkamanız gerekmiyordu!” dedi sırıtık İngilizcesiyle!

“Benim ülkemde böylesi durumlarda durulur ve hasara bakılır. Ayrıca da arkadan vuran suçludur.” dedim.

“Benim ülkemde ise her şartta siz suçlusunuz! Şöyle düşünün: Tayland’a gelmeseydiniz bu kaza olmayacaktı.”

Yemişim sizin yabancı sevginizi!