İltica

Sakin bir gün ortası... Bir şey hakkında karar vermek için, ya da analiz için aslında en uygun anlardan... Gün ortası deyimi bana orta yol kavramını anımsattı. Orta yol gençlik çağlarımda bana itici ve düzene yatkın insanların uydurduğu, toplumun işine gelen kavramlardan biriydi benim için... Yıllar ilerledikçe, minimum ve maksimumları zorlayanların, kendileri ve toplum için iz bırakmaları gürültülü patırtılı olmasına rağmen, mesafesiz kalmaları bana daima ironik gelmiştir.

Bu ülkenin hayranlarından biriyim bende.. Sorunlu yapısıyla, sosyokültürel, aşirete, efendilere boyundurukluğa yatkınlığıyla, her ne olursa olsun eksikleriyle de olsa, başka bir ülkede mutlu olamayacağına inananlardan biriyim. Bugün bu blogu yazmama neden olan şey, bir tekneden Yunanistan'a iltica etmek isteyen kaçak göçmenlerin teknelerinin alabora olup batması haberine, o haberle ilgili yorum yapan insanlarımızın tavırlarıydı. Azınlıkta da olsa bir kısmı, "iyi olmuş, zaten yarın öbürgün bizim başımıza bela olacaklardı", diğer bir kısmı da bu yorumu ele alıp, "Allah senin belanı..... v.s." şeklinde olayın mecrasını başka şekilde algılama yolunu seciyorlar.

Şimdi, bilmeliyiz ki, tamamen ne iyi bir insan vardır, ne kötü bir insan.. Herkes eğitimiyle, aile yapısıyla, inanç sistemiyle "iyilik-kötülük yelpazesinin" bir noktasında yerini alır ve üstelik bunu kendi seçer. Yukardaki olaya geri dönelim.. Yaşam şartları o bahtsız insanları bir karar verme noktasına getirmiş, seçimlerini yapmışlar. Risk? Evet, kesinlikle risk var. Garanti yok, başarısızlık var, hapishanede kalmak var, hayatını kaybetmek var. Ama, o insanlar için zorunluluklar da var. Böyle bir durumu yargılamamız için yakın, empatik düşünebilme şartı kesinlikle var. Yoksa sıcak evlerimizde, işyerlerimizde böyleydi, şöyleydi diye ahkam kesmek pek de şık olmuyor.

Böyle topluca iltica etmek isteyen çalışıp, o ülke vatandaşı olmak amaçlı büyük gruplar bizde olmaz, siyasi olanların dışında.. Başka bir ülkeye illtica o kadar kolay değildir. "İş yok aş yok" laflarıyla iltica edemezsiniz.. Kendi ülkenizi aşağılamak için çok neden göstermek zorundasınız.. Düşünce suçu, işkence gibi sebepler olmazsa olmazlarıdır.. Bizde vatanına dil uzatıp başka ülkenin vatandaşı olacak kadar tiyniyetsiz adam çıkmaz.. Millet olabilen ülke insanları ayakta kalırlar daima. İşte, Irak'ı hepiniz gördünüz. Başka bir ülke geldi, yönetiyor. 30 yıllık petrolünün çıkartılması anlaşmasını bağlamış durumda, ülkeye giren koalisyona..

Böyle bir olay, bugün için bizde asla olmaz. Irak yerine Türkiye'ye girebileceklerini bir düşünün. İmkansız dediğinizi duyar gibiyim. İşte toplu iltica etmemeyi sağlayan o milli duygu ne ise, başka bir ülkenin sizin ülkenizi işgalini önleyecek duygu ile aynı olan duygudur.