Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Şubat '10

 
Kategori
Genel Sağlık
 

İltihaplı eklem romatizması

İltihaplı eklem romatizması
 

Altınbaşak bitkisi


BİTKİLERLE MODERN TEDAVİ

Bağışıklık sistemi zayıflığı, iltihaplanma, alerji, kanda pıhtılaşma sorunları (hemofili) ve gut hastalığı nedeniyle meydana gelir.

Hastalık belirtileri arasında gece ve istirahat halinde ağrı, sabahları eklemde sertlik, kızartı, şişme görülebilir.

Bitkisel ilaçlar kanlanmayı artırarak dokuları besler, iltihaplanmayı önleyici ve ağrı dindirici olarak etki ederler.

Hastalığın başlangıcında bitkisel ilaçlarla tedavi iyileşmeyi hızlandırır. İlerlemiş hastalıklarda bitkisel ilaçlar destek tedavi olarak uygulanır, tedavi süresinin uzatılması gerekir (4-8 hafta).

Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için sarımsak ve çörekotu kullanılır. Tarif edildiği şekilde sarımsak 3 ay, çörekotu 8-10 ay kullanılır. Çörekotu kullanım süresinin uzatılması ilave faydalar sağlar.

Dahilen Kullanılan Bitkisel İlaçlar:

Altınbaşak otu: İltihaplanmayı önler, mikrop öldürücü etkisi vardır. İnce kıyılmış 2 çay kaşığı ot fincana konur, üzerine 150 ml kaynar su ilave edilir, fincanın ağzı kapalı olarak 10 dakika demlenir, süzülerek içilir. Çayı taze hazırlanarak günde 3 defa içilir.

Huşağacı yaprağı: Vücuttan su atılmasını sağlar. Kullanım süresince günde 2-3 litre su içilmelidir. İnce kıyılmış 1 yemek kaşığı yaprak fincana konur, üzerine 150 ml kaynar su ilave edilir, fincanın ağzı kapalı olarak 10 dakika demlenir, süzülerek içilir. Çayı taze hazırlanarak günde 2-3 defa içilir. Isırganotu ve söğüt kabuğu ile birlikte kullanılarak etki hızlandırılabilir.

Isırganotu ve yaprağı: Vücuttan su atılmasını sağlar (iltihaplanmayı önleyici ve bağışıklık sistemini destekleyici etki beklenir). Huşağacı yaprağı ile birlikte kullanılabilir. Kullanım süresince günde 2-3 litre su içilmelidir. Kıyılmış 2-3 çay kaşığı ot fincana konur, üzerine 150 ml kaynar su ilave edilir, 10 dakika demlenir, süzülerek içilir. Çayı taze hazırlanarak günde 2-3 defa içilebilir.

Kavak tomurcuğu: Mikrop öldürücüdür, yaraların iyileşmesini hızlandırır. Altınbaşak otu ile birlikte kullanılması etkiyi artırır. İnce kıyılmış 2 çay kaşığı tomurcuk fincana konur, üzerine 150 ml kaynar su ilave edilir, fincanın ağzı kapalı olarak 10 dakika demlenir, süzülerek içilir. Çayı taze hazırlanarak günde 3 defa içilebilir.

Söğüt kabuğu: İltihaplanmayı önler, ateşi düşürür ve ağrı dindiricidir. İnce kıyılmış 1 çay kaşığı kabuk, fincana konur, üzerine 150 ml kaynar su ilave edilir, 15-20 dakika demlenir, süzülerek içilir. Çayı taze hazırlanarak günde 2-3 defa mümkün olduğunca sıcak olarak içilir. Meyankökü ve civanperçemi ile birlikte kullanılabilir. Terletici mürver çiçeği ve ıhlamur ile birlikte kullanılması etkiyi artırır.

Haricen Kullanılan Bitkisel İlaçlar:

Dağtütünü çiçeği: İltihaplanmayı önler, mikrop öldürücü ve ağrı dindiricidir. Kıyılmış 1 çay kaşığı çiçek fincana konur, üzerine 150 ml kaynar su ilave edilir, fincanın ağzı kapalı olarak 10 dakika bekletilir, süzülür. Sulu kısıma sargı bezi batırılarak ilgili bölgeye sarılır, sargı günde 3-4 defa aynı şekilde tekrarlanır. Hazır merhem veya yağdaki ürünleri kullanılabilir. Papatya çiçeği, ökaliptüs esansı ve ada çayı ile birlikte haricen uygulanarak etkisi artırılabilir.

Kâfur: Dokuların kanlanmasını artırarak beslenmesini destekler % 10-20 oranında kâfur ihtiva eden merhem şeklindeki hazır ürünleri ilgili bölgeye sürülüp ovularak kullanılır.

Tıbbi karakafes otu, kökü ve yaprağı: İltihaplanmayı önler, mantar öldürücüdür, dokuları geliştirir. Hazır merhem şeklindeki ürünleri kullanılır. Papatya çiçeği ile birlikte kullanılması etkiyi artırır.

Sarımsak: Günde 4 gr sarımsak ( Diş), bir defada 1 gr olmak üzere 4 defada yenir. Sarımsak havanda dövüldükten sonra, 4-5 dakika havanda bekletilir, yoğurda veya yemeğe katılarak yenir. Sarımsak kokusunu bastırmak için maydanoz yenir, kakule çiğnenir, naneli sakız veya şeker kullanılır. Eşinize kokuyorsa yemesini öneriniz.

Çörekotu: Günde toplam olarak 15 gr çörekotu yenir. Bu miktar 2 veya 3 e bölünerek yemeklerden 30 dakika önce öğütülüp, az suyla yenir. Rendelenmiş bir elma veya armuda öğütülmüş çörekotu katılarak da yenebilir. Şeker hastası olmayanlar, pratik olması açısından haftalık kullanım miktarını öğütüp bekletmeden tahin-pekmeze ( 100 gr yeni öğütülmüş çörekotu, 100-150 gr pekmez ve 200-250 gr tahine karıştırılabilir, kişiler tat algısına göre miktarlarda değişiklik yapılabilir) karıştırarak yiyebilirler. Dişleri sağlam olanlar çiğneyerek yerlerse diş eti bakımı da yapılmış olur.Öğütülmüş olarak hazır satılan çörekotu alınmamalıdır, çok zararlıdır.

Not: Çörekotu hamilelik döneminde yenmemelidir. Doğuma bir hafta kala başlanıp emzirme süresince yenirse anne ve çocuk sağlığı açısından çok faydalıdır. Çörekotu yeterli miktarda omega-3 ihtiva eder, ilave olarak omega-3 takviyeli gıdalar yenmemelidir.

Kaynaklar:

1- Dr. Ahmet Toptaş, Alman kanunlarına göre düzenlenip izin verilen BİTKİLERLE MODERN TEDAVİ, Gonca Yayınevi, İstanbul 2009, ISBN: 978-9944-790-31-4, (0212) 5285076-5286005.

2- Dr. Ahmet Toptaş, ÇÖREKOTU Tepeden tırnağa şifa deryası, Gonca Yayınevi, İstanbul 2008, ISBN: 978-9944-62-613-2, (0212) 5285076-5286005.

 
Toplam blog
: 157
: 4472
Kayıt tarihi
: 14.11.09
 
 

Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi kimya yüksek mühendisliğinden mezun oldum. İstanbul Üniversitesin..