İmam Hatipliler Polis olursa…

Yeni karar ile İmam Hatip Liselerinden mezun olanlara da Polis Akademisi’ne giriş olanağı tanındı.

İmam Hatip Ortaokulları da, biliyorsunuz, 4+4+4 kararı ile açıldı.

“Dindar” gençlik yetiştirmek istediğini alenen beyan eden T.C. Başbakanı kolları, belli ki; öyle bir sıvadı ki, PKK yol kesiyor, adam kaçırıyor, savaşvari eylemlerde bulunuyor, lakin çıka-çıka böyle bir değişiklik çıkıyor!

Niye?

******

Ağır silah alımlarının T.C. Silahlı Kuvvetleri’nin bilgisi dahilinden çıkartıldığı zaman da aynı soruyu sormuştum: Niye?

Neden yani, bir ülkenin ağır silah alışları o ülkenin Silahlı Kuvvetlerine bilgi verilmeden alınsın; niye böyle bir karar alır bir hükümet, amacı nedir, falan, diye sorgulamıştım.

******

Türk Silahlı Kuvvetleri her gün kuvvet kaybettirilirken, Emniyet Birimleri güçlendiriliyor; bir amacı olmalı derken…

Puzzle’ın parçaları oturuyor birer birer…

******

Türk Silahlı Kuvvetleri, “Yap” denilse, al eğitimli birliğini, çökert şunları” dense yapamaz mı?

İlle de acemi birliğinde olanları öne sürmek mi lazım?

Karakolları öyle kerpiçten, öyle savunmasız bırakmak mı lazım?

******

Üçüncü köprü yapmak yerine karakolları güçlendirmek gibi en basit bir çözüm, o malum karakollara erler yerine komandolar yerleştirmek çok mu zordur?

Yoo…

Benim, senin düşündüğümüzün kat be kat fazlasını düşünüyor diye başa getirilen kişiler var; benden, senden daha önemli…

Benim, senin mantığının dahi en basit haliyle bulduğu yolu düşünemeyecekler mi?

******

Olmuyor şekerim, olmuyor!

Demek ki İmam Hatip Lisesi’ne gidip de İmam olmak istemeyip “Polis” de olurum, “Öğretmen de”… Diyenler çoğaldı!

Ortalık imamlardan geçilmiyor zaten de, şekerim, en büyük yatırım da Diyanet’e yapılıyor.

Hal böyle olunca, İmam Hatip’e  bir başlayayım, İmam maaşım baktım iyi, yoluma devam ederim! Olmazsa polis olurum, olmadı öğretmen; 4+4+4 ile önüm açık nasıl olsa… Bir okulda ders veririm.

******

İmam Hatipliler polis olursa; “Ahlak Polisi” mi olurlar, “Başbakanlığa kadar yükselirim” derdinde mi olurlar; yoksa, “her yol zaten mubah, yürüyeyim ya!” mı derler?

******

“Polis” dediğin yansız olması gereken kişidir: Bir tek tutması gereken yan vardır: O da adalettir!

“Adalet” yansız olmak demektir.

Salt doğrular, salt gerçekler üzerinden yola çıkmak demektir!       

******

Bir ülke silahlı kuvvetlerini “Darbe çalışması içinde” diyerek sorgulayıp da içeri tıkıyor, hatta askeri değil de sivil olarak yargılanmasını isteyip de, karar çıkartıyorsa, ve yine aynı ülkede Emniyet Birimleri’ne toz kondurulmuyorsa…

Hayır yani; bu ülkenin silahlı kuvvetleri bir teröre yenik mi düşecekti?

Konu yetersizlik değil elbet, gerekli talimatların verilmemesidir bütün mesele!

******

TSK’ya verilmeyen yetkiler “Emniyet Birimleri’ ne verilecek, sanırım, yani: Ağır silahların TSK’dan habersiz emniyet güçlerine geçmesi ve Emniyet Güçleri’ne İlahiyat Lisesi mezunlarının alınmasıyla beraber bunun arkası da gelecektir!

Arkası gelmese bile, bu kadarı yetmez mi?

******

TSK’ya müdahale olmasa, TSK üç-beş bin teröristin hakkından gelemeyecek miydi?

Haa, “Gelemiyor işte!” diyen varsa, o zaman dünya ülkeleri arasında bilmem kaçıncı ekonomik güce sahibiz diye hava, falan, atmasınlar!

******

Puzzle’ın parçaları ortada…

İsteyen birleştiriyor, isteyen bir parçaya sabitleniyor                                                                                     

Birleştirenler ileriyi görüyor; lakin, iktidara yakın durmayı tercih edenler gününü gün ediyor!

Gün; İmam Hatiplilerin günü; her yere girsinler, her girdikleri yerde meri hükümete şükretsinler!

******

Ve…

Gördüğünüz gibi; Zorunluluk yok! Lakin çocuklarınızın hayata atılmaları için en kolay yol!

http://twitter.com/Gulgunkaraoglu

gulgun_2006@hotmail.com