- Kategori
- Güncel
İmam nikahı dilemması
“... Bakırköy 1. Sulh Hukuk Mahkemesi, 1996’da anne Tekin’i öz çocuklarına vasi tayin etti. 2000 yılında çalışamaz duruma gelince, resmi nikâhlı sayılarak dul maaşı bağlanması için mahkemeye başvurdu. Emekli Sandığı, resmi nikâh olmadan maaş bağlanamayacağını bildirdi. Mahkeme talebi reddetti, Yargıtay da kararı onadı. Tekin avukatı kanalıyla AİHM’ye başvurdu. AİHM, 26 Şubat 2011’de, ‘Devlet otoritesinin, dini nikâhı tanımaya mecbur olmadığına’ hükmetti...”
Devletin çifte standardına bakar mısınız?
1926’dan beridir, on milyonlarca imam nikahlı ve devlet nikahsız kadın eş, kocalarının ölümünden sonra, onun mallarına sahip oldu. Devlet, hiçbirini geri istemedi ya da duruma müdahale etmedi. Bugün devletin meclisinde, bu durumda milletvekilleri var. Onlara eyvallah, garibana ‘olmaaz, zinhar olmaaaz’.
Asıl önemlisi, bu kararla milyonlarca piçimiz olmuş oluyor. Çünkü devlet onların da babalarını tanımış olmuyor. Bu durum, o imtiyazlılar için de geçerli.
Ahan da, alın size toplumsal pislik, temizleyin.
Biz hep ne dedik?:
“Bu dünyanın işi bu dünyanını yasasıyla görülür. Buna ‘laiklik’ denmez, ‘pratik zorunluluk’ denir.”
Uygulanabilir yasalar üreteceksin, yoksa sonra Türkiye’deki gibi, yasaları koyanların bile uymadığı binlerce yasa olur ve kimse de onları takmaz.
Sonuçta devlet çöker. Çöktü bile...