Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

24 Kasım '13

 
Kategori
Siyaset
 

İmam polis (Cemaat ve İHL polisleri)

Dün akşam bir çok yandaş televizyonlarda önemsizmiş gibi sunulan “coplanan saçlarından sürüklenen yerlerde sürünen “öğretmenlerimizin” haberini izleyince içim sızlamıştı...

Kimseleri değil eli öpülesi “öğretmenlerimizi” üzmekten kırmaktan korktuğum için ilk önceleri yazmak istemedim…

Ama sessiz duyarsız kalmam mümkün değildi…

***

Biliyorum ki bir karıncayı bile incitmekten korkan Caner Ural ağabeyimin belirttiği gibi bu ülkede PKK teröristlerine, imamlara hacı hocalara gösterilen sevgi ve şefkat; ne üniversite öğrencilerimize ne öğretmenlerimize ne de “muhalif” yazar ve sanatçılarımıza gösterilmiyor…

Devletin polisi olarak bildiğimiz güvenlik güçleri bu kesimler ne zaman kafasını kaldırıp haklarını aramaya, haksızlıkları ve dayatmaları protesto etmeye kalksalar “polis” acımadan şiddet ve orantısız güç kullanmaya başlıyor…

Lütfen dikkatle izleyiniz; doğu ve güneydoğu illerinde PKK elemanları veya yandaşları polise taş molotof atıyor, etraftaki kamu mallarına zarar veriyor yakıyor yıkıyor; “devletin polisi” buralarda sadece tazyikli su kullanmaktan başka bir şey yapmıyor,

Hatta dibine kadar sokulan eylemcileri bırakın saçlarından sürüklemeyi coplamayı yakalamaya bile tenezzül etmiyor…

Bir ülkenin valisi polisi askeri şöyle olmalıdır gibi laga luga yapmayacağım, herkesin gördüğünü bildiğini papağan gibi tekrarlamanın ne anlamı var…

Bendeniz acizane olarak sizlerle “polis devleti” olmamıza ve bugünleri ve “öğretmenlerimize” reva görülenleri yaşamamıza neden olan bir yasayı ve yasanın sonucunu paylaşacağım…

***

2001 yılında çıkarılan bu kanun, polis akademisine bağlı polis meslek yüksekokullarına alınacak adayları, genel lise, teknik liseler, ticaret ve turizm meslek lisesi mezunlarıyla sınırlıyordu. Meclise sunulan teklife eklenen bir maddeyle bu sınırlama kaldırıldı; “lise ve dengi okullar” ibaresi getirildi.

Böylece de İmam Hatip Lisesi, açık lise ve sağlık meslek lisesi mezunlarına da “polislik” yolu açılmış oldu.

Bu konuda Hürriyet gazetesinde çıkan haberi verdiğim şu adreste çok rahat okuyabilirsiniz. hurriyet.

Ve bu yasadan sonra son derece büyük bir hızla “cemaatli ve İmam hatipli polisler” ve hukuk adamları köşeleri tutmaya başladılar…

***

Dün İmam Hatip Okulları için hazırlanan bir toplantıda konuşan Bekir Bozdağ; yakında “İmam hatipli bir cumhurbaşkanımız olacak” demiş…

Dinimizin sömürülmemesine, siyasete alet edilmesine izin vermemekle görevli Diyanet İşleri başkanı da; imam hatiplerin geçmişte dışlandığını ve aşağılandığını söylemiş…

Dünkü haberi dikkatle okursanız orada İmam hatip okulları olmasa ülkenin açıkça batacağı ahlaksızlığa sürükleneceğinin ifade edildiğini göreceksiniz…

Ülke bu dönemde açıkça “Polis devleti” oldu ve yeni güvenlik sistemimizi de” imam polis” lere emanet edildi…

İşte tam da bu aşamada “Dindarlığın” gölgesinde hemen her türlü yolsuzluğun haksızlığın kanunsuzluğun ve pisliğin yaşandığı bu günlerde “imam polis” teşkilatından “insanlık” beklemek büyük hata olur, diye düşünüyorum…

*** 

İktidarın ve muhafazakar kesimin övülüp göklere çıkarıldığı İmam Hatip Okullarından ve cemaat okullarından gelenlerin oluşturduğu yeni “polis teşkilatı” bu görüntülerden de anlaşılacağı üzere;

Kin ve nefreti kusmaktan asla çekinmemekte, kendilerinin sarmalayan “aşağılık kompleksinden” bir türlü kurtaramamaktalar.

Çünkü tüm tarih dünya ve ülke biliyor ki; aldıkları eğitim medeniyet akıl,  bilim ve insanlık adına hiçtir; çağdaş dünya ve insanlık ile aralarında büyük uçurumlar vardır ve bunu telefi edemedikleri içinde acısını “çağdaş modern ve ilme bilime önem verenlere” şiddet ve işkence yapmakla çıkarmaktalar…

Hoşgörü dinine sahip olanların “hoşgörüsüz”  hatta zalim ce acımasız olması ne tuhaf değil mi?

***

Şu güzelim ülkede dinimizin bu kadar sömürülmesinden, hemen her fırsatta “türbanın” ve “İmam hatip Okullarının” ve terör örgütüyle elbaşlarının gündeme, öne taşınmasından neden hiç utanmıyoruz inanın anlayamıyorum…

Ne oldu yahu bizlere neden bu kadar çok korkuyoruz ki? Kaybedecek Allah’ın verdiği candan başka kaybedecek neyimiz var…

Daha önceleri yurdum insanının “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” diye düşündüğünü yazıyordum ama bundan böyle durum değişti artık; “çirkefler bana bulaşmasında ne yaparlarsa yapsınlar” diye düşünmeye başladıklarını, yazacağım…

***

Bir ulus kendi evlatlarının, öğretmenlerinin, sanatçılarının dövülmesine işkence görmesine yerden sürüklenmesine saçlarının yolunmasına nasıl bu denli izin verir; bilen var mı?

Lütfen dikkat edin; şiddet ve işkence gören insanların hiç birinin elinde ne kesici ne öldürücü bir tek silah yok, aynım şekilde beş paralık kıymetleri de yok ama elinde silah, yüreğinde kin nefret ve öç alma duygusu olanlar baş tacı…

Bence artık “keserin sapın hesabın dönmesinin” tam zamanı…

İnşallah üzerimize serpilen “ölü toprağından” sıyrılırız…

***

Öğretmenlere bunları reva görenleri, sessiz ve duyarsız kalanları hatta “haklı bulanları” şiddetle kınıyorum…

Bu vesile ile bir kez daha “üzülerek” 24 Kasım “öğretmenlerimizin” öğretmenler gününü kutluyorum…

Rahmetli babam Genç İbrahim’den bir cümle ile veda ediyorum;

“Güneşten kopan ay karanlıktır, medeniyetten ilimden irfandan  “insanlıktan” kopanlar “hiçtir…”

İyi pazarlar efendim…

Erdoğan ÖZGENÇ 

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..