İmamın Ordusu yakı(ŞIK) almamış!!

Eskiden düşünürlerin korkusu düşünce suçundan içeri atılmaktı.Şimdi ise neredeyse eskiyi arar oldu yazarlar, şairler, aksi yorumcular. Artık düşünce suçundan içeri tıkılmayı bırakın basılmamış kitapların taslakları, sözcükleri, kelimeleri ‘’nerede görüle, orada yakıla’’ talimatı veren dilleri çıkar oldu. 

Devamlı aynı şeylerin tekrarlandığını ve insanların artık bunlardan sıkıldığının farkındayım. 

Lakin bu söylenenler doğru; yani tahmin ettiğiniz bu gazeteciler trajikomik ama gerçekten hangi sebeple, neden yargılandıklarını ne onlar, ne de kamuoyu bilmekte. 

Dara düşen her oydaşının imdadına koşan iktidar, uzaktan seyretmekle yetiniyor bütün olan biten haksız yargılamaları. 

Onlar da haklı ama, Önümüz seçim!! Neden ortalığı bulandırsın ki? Hele bir sonuçlar açıklansın, hayal ettikleri amaca bir adım daha yaklaşsınlar ki, o zaman görün bu gazeteciler 12 Haziran sonrası salıverilmiyor mu? 

Görüşü, milliyeti, hür iradesi ne olursa olsun; Haksızlığı kim gördüyse, haksızlık kime yapıldıysa, doğrular birer birer açıklanmalıdır. 

Eğer keser-sap hesabı dönmeyi seven varsa hesabı veren de bulunacaktır elbet. 

Elbet herkes hak ettiği saygıyı görecektir bir gün. 

Yani bu devleti temsil eden sayın savcılar. Bu yaptığınız hiç de ŞIK olmadı!! 

Saygılarımla,