IMF ve olaylar...

Merhaba değerli okurlar,

IMF ülkemize bir geldi, pir geldi.......

Baba parasını yemek, cafelerde vakit öldürmek zorunda bırakılan, işsiz ama enerji deposu gençlerimiz, sonunda sermayeye, kendilerinde olmayan paraya, ya da bir başka deyişle parasızlığa ve işsizliğe karşı olan tepkilerini, maalesef kötü gösterdiler, bugüne kadar sorunlarını anlamazdan gelen akıllara, sorunlara duyarsız kalanlara........

Ayakkabı fırlatma ile başlayan bu tepkiler öyle bir patladı ki, tıpkı bir volkan gibi..

Evet, olan, kurunun yanında yaş da yanar misali, rızkını temin etmeye çalışan bir kısım esnafa oldu........

Karlı çıkan ise, camcılardı pek tabii.........

Bizde güzel sözler vardır........

Rüzgar eken, fırtına biçer, ya da ........

Çarşambanın gelişi perşembeden belli olur diye.......

AKP iktidarında ülkede ki ÜCRET ADALETSİZLİĞİ, almış başını giderken..........

AKP iktidarındaki ülkemizin borcu 220 milyar dolardan 500 milyar dolarlara yükselirken........

Borçlanılan 300 milyar dolar ADALETSİZ BİR ŞEKİLDE, birileri arasında, davetiye usulü ihalelerle paylaştırılıp, buhar haline getirilmişse.........

Devletin kurumları, BABALAR GİBİ SATILIP, işsizlik körüklenmişse,

Tüm bunların karşılığında, bu borç yükü vatandaşın sırtına bindirilmiş ve 15-20 TL'lik zamlarla vatandaşa " hadi geçinin....." denmişse.........

Üstüne üstlük, evlatlarını okutmak için binbir güçlükle mücadele etmek zorunda kalan veliler ve üniversiteyi büyük umutlarla bitiren gençlerimiz iş konusunda, Başbakanlarından " HER ÜNİVERSİTEYİ BİTİRENE İŞ BULMAK GİBİ BİR KURALIMIZ YOK...." tarzındaki düşüncesini kendi ağzından duymuşsa..............

Bu sonucu yadırgamamak lazım.......

Şiddetten bırakın yana olmayı, şiddetin karşısında olan bir kişiyim.........

Başbakanın dediği gibi, protesto edebilirsiniz, konuşabilirsiniz, konuşmalarınızla sorunlarınızı anlatabilirsiniz demesini de doğru buluyorum, ama, bir şartla........

Söylenenler, konuşulanlar, eleştirilen hususlar, yetkililerce kaale alınırsa........

Yoksa bir zamanların iktidar sahiplerinin dediği gibi, YOLLAR YÜRÜMEKLE AŞINMAZ, anlayışı ile, sizler yürüyün, sizler alın elinize mikrofonu konuşun, biz bu söylenenleri duymazdan gelir, görmezden geliriz, yani DURMAK YOK, YOLA DEVAM ederiz, derseniz, işte sonuç bu olur........

Bence Sayın Başbakanın IMF toplantısında söylediği, dışarıdaki sese kulak verin açıklamasını bugün düzeltme yapması garip, halkın içinde bulunduğu sıkıntıları görmezden gelerek, davranması ise anlaşılmazdı........

Sayın Başbakanın böyle davranmasını da, esasında yadırgamamak lazım.........

Çünkü, kendisi şu anda Başbakan olsa dahi, sonuçda Türk siyasetçisidir........

İstisnaları bir tarafa koyacak olursak, ülkemiz siyasetçilerinin ise, işlerine geldiği gibi davranmaları, işlerine geleni gördükleri, duydukları, işlerine gelmiyen konularda ise 3 maymunları oynadıkları herkes tarafından bilinen kötü bir gelenektir ülkemizde........

Çünkü onların, ne kendilerinin ve ne de oğullarının ne de yandaşlarının, geçim gibi, binbir emek ve zorlukla okuttukları evlatlarının sınavlı ya da sınavsız iş bulma gibi bir sorunları yoktur........

Çünkü onların oğullarının gemiciklerinin yüzdürülmesi..........

Çünkü onların oğullarına ticaret yapma olanaklarının bir şekilde sağlanabilmesi........

Dokunulmazlık zırhı arkasında GÖREVİN KÖTÜYE KULLANILMASI suretiyle mümkün olabilmektedir.........

Bunun aksini savunan bu konuda hakkında şaibeli iddialar bulunan siyasetçiler var ise, buyursunlar dokunulmazlıklarını kaldırsınlar da, yargının kendileri hakkında vereceği bir kararı duyalım.........

Ama yapmazlar, yapamazlar, çünkü yaptıklarını kendileri bizlerden çok daha iyi biliyorlar.........

Onun için de, Millete verdikleri dokunulmazlığı kaldırma sözünü yiyorlar ve arkasında duramıyorlar........

Bu durumda sokaklarda, elbette, siyasilerin çocuklarını göremeyiz.......

Onlar işlerinde güçlerindedir, onlar gemiciklerini yüzdürmekle meşguldürler........

Sokaklar ise, üniversiteyi bitirip iş bekleyen, bulamayınca da hırsını sokaklardaki camlardan alan ülke gençlerimize kalmışdır doğal olarak..........

İşte sokaklarda kimilerine göre terör estiren vatandaş Ahmet beyin oğlu ile Sayın Başbakan ve diğerlerinin oğlu arasındaki fark.........

Eylem yapacak olan elbette vatandaş Ahmet beyin, vatandaş Ayşe Hanımın çocukları olacaktır.........

Bu konuda, o çocukları en son eleştirmesi gereken o çocukları sokağa iten nedenleri bulup çözmesi gereken Sayın Başbakan değil de kimdir?

Ülkeyi iyi idare ettiklerini iddia edenler, şu son 2 gündür, sokaklarda yaşananlarla birlikte, " VAR MISIN, YOK MUSUN?" adlı TV programını da bir izlesinler ki, iyi idare ettikleri vatandaşın ne halde olduğunu bir görsünler......

UTANMALILAR.................

TABİİ Kİ GENÇLERİMİZ DEĞİL, ONLARI BU HALE İTENLER.......