Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Kasım '07

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

İmge diye diye!..

İmge diye diye!..
 

Günümüz şiirinde imge, şiirin vazgeçilmez temel taşlarından biri haline gelmiştir. Bir şiirde imge az veya hiç yok ise, o şiire olmamış gözüyle bakılıyor ve imge düzeni kuramamış bir şair de acemi olarak nitelendirilebiliyor.

İmgenin ne olduğu üzerinde burada uzun uzadıya durmadan konuya girmek istiyorum. İmge, sözlük anlamıyla resim, hayal, suret gibi anlamlara geliyor. Felsefi olarak , nesnel gerçekliğin insan bilincinde estetiksel tasarımıdır. Sanat ise nesnel gerçekliğin insan bilincinde estetiksel imgelerle yansımasıdır. İmgenin temel işlevi ise, düşünceye kıvraklık kazandırmak, çağrışımlar uyandırarak anlamı çoğaltmaktır.

İmgenin böyle önemli bir işlev ve amacı olmasına karşın, şairlerin birçoğu öyle bir duruma getirmişler ki, sanki imge kullanmak anlaşılır olanı anlaşılmaz hale getirmek olmuştur. İmge kullanmanın işlev ve amacını tersinden anlıyorlar ve hiçbir yeni algı, duyuş, düşünüş biçimi getirmeden Divan edebiyat şairlerine rahmet okuturcasına imgeyi sözcük ve dizeleri süsleme sanatı olarak algılıyorlar. Şiirin düzyazıya kıyasla hemen kendini ele vermeyen, anlamı, duyuşu yakalamakta biraz okuyucu çabası gerektirdiği gerçeğini böyle sanıyorlar. Bütünü gözardı eden bu yarım imge şairleri, içi boş süslü dizelerle anlamsızlığı şiir olarak empoze etmeye çalışıyorlar. Kendileri de böylece anlaşılması güç dahiler olarak yardakçıları tarafından lanse ediliyorlar.

Oysa şiir, ister imgeyle, ister duyguyla, ister düşünceyle yazılmış olsun, farklı ve yeni bir şey getirmek değil midir? Eğer yeni bir şey getirmiyorsanız, eskilerin yaptıklarını taklitten başka yaptığınız nedir ? Şiir, yeni bir duyuş getirmektir. Yeni bir düşünce, yeni bir algı biçimi getirmektir. Bunların hiç biri yok şiirinizde ama kısa yoldan söyleyebileceğinizi çetrefilli yollardan söylemeye çalışacaksınız, hatta yolu kaybedip:”Buyur ey okuyucu ne halin varsa gör!” diyeceksiniz. İşte bu kabul edilemez. İmge kullanıyorum diye saçma sapan dizeleri sıralamak, anlamayanı şiiri bilmemekle suçlamak, aşağılamak şiddetle tavır alınması gereken bir durumdur. Bu konuda pasif kalmak, gerçek şiirin ölmesine yol açacaktır. İmgeye evet ama, sabahlara kadar içip, rüyasında karabasanlar görüp, sabah kalktığında da yüzünü yıkamadan gözünün çapaklarının kımıldanışını imge kurmak sanan zavallılalara hayır!

Şiir yenilikler sanatıdır. Yeni bir algı, duyuş, düşünüş biçimi getirebilmek bir ustalık işidir. Hatta, asıl ustalık çok bilinen, günlük dilde kullanılan sözcüklerin sayısız bileşimlerinden bu yenilikleri meydana getirebilmektir. İmge, dizelerin yüzeysel boyutunda zincire vurulmadan, bütüne hizmet etmeli, anlam katında kurulmalıdır. Tersi, şiirin mesaj verme işlevini yok ediyor. Şiiri, esrar içip hülyalara dalmak gibi bir şey yapıyor. Oysa bilinen sözcüklerle akıcı bir şiir dili kurmak ve bu yalınlıkla derinliğe ulaşma ve her okuyan ya da dinleyenin bulunduğu düzeyde şiiri yakalamasını sağlama. Elbette ki bu yalınlık ve durulukla yalınkatlığa, basitliğe, sıradanlığa düşmeden bu işi başarmak esastır. Bu da büyük bir birikim ve teknik beceri gerektirir.

Bu arada bütün yükü okuyucuya yıkıp işlerinden güçlerinden etmeye de gerek yok. Şairin imge düzenini çözmeye çalışırken işlerinden izin alıp evde gece gündüz imge çözmesinler. Şairin okuru fazla yormadan onun ayağına götürmesi gerekir. Nasıl nota bilmeyen , saz calmayan müzik dinlemesin diyemiyorsak, imge bilmeyen de şiir okumasın diyemeyiz.

İmge diye diye şiir okumayı milletin burnundan getirmeyelim!..



resim kaynağı: www.autocadgunlugu.com

 
Toplam blog
: 264
: 1128
Kayıt tarihi
: 30.04.07
 
 

1956 Sarıkamış Kars doğumluyum. 6 şiir kitabım ve 2 deneme kitabım var. son kitaplarımı B..