Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ocak '09

 
Kategori
Arkeoloji
 

İmikuşağı

İmikuşağı
 

....


İmikuşağı Höyüğü, Elazığı ilinin Baskil ilçesine bağlı aynı adlı köyün kuzey batısındaydı. Bugün Karakay Baraj Gölü’nün suları altındadır.


İmikuşağı Höyüğü’nün tabakalaşma durumu şöyledir

Yapı Katı Dönemi

1 Ortaçağ

2 Ortaçağ

3 b-a Ortaçağ

4 b-a Hellenistik

5 b-a Geç Demir Çağı

6 c-a Erken/Orta Demir Çağı

7 Son Tunç Çağı II (Hitit İmparatorluk Dönemi)

8 Son Tunç Çağı II (Hitit İmparatorluk Dönemi)

9 Son Tunç II - Son Tunç I Geçiş (Eski Hitit Devleti Dönemi)

10 Son Tunç I (Eski Hitit Devleti Dönemi)

11 Son Tunç I ?

12 Orta Tunç II (Koloni Çağı geç evre)

13 Orta Tunç II (Koloni Çağı geç evre)

14 Orta Tunç I


Bu tabakalardan başka İlk Tunç Çağı’nın tüm tabakalarıyla Kalkolitik Çağın ise Son Kalkolitik Çağla temsil edilmiş olabileceği yolunda bazı kanıtlar vardır.


Mimari:

7. yapı katına ait düzenli bir plan elde edilememiştir. 0.65-0.70 m kalınlığında ve daha çok kuzeybatı-güneydoğu yönlerine bakan duvarlar, yuvarlak planlı taş öbekler ve M 15 plankaresindeki 4 ocak bulunmuştur. Bu ocaklardan ikisi, benzerlerini Norşuntepe’nin Son Tunç Çağı tabakasında gördüğümüz, dikdörtgen planlı ocak türündedir. 7. yapı katına ait bir mimari plan elde edilememekle birlikte, yapılara girişi sağlayan kapı eşiklerinin ahşapla kaplandığı anlaşılmıştır.

8. yapı katı, M 14-15 ve N 14 açmalarında bulunan ve duvarları 0.60-0.70 m kalınlığında dört yapıdan oluşmaktadır. Tek sıra taş temel üzerine kerpiç duvar olarak bir yangın tabakası üzerine kurulmuştur.


9. yapı katında, çok sıralı, yüksek taş temelli yapılar ortaya çıkar. N 14-15 ve M 14 plankaresi içinde bulunan bu evler dikdörtgen planlıdır ve duvarların birleşme noktalarında geçme tekniği yerine yapıştırma tekniği kullanılmıştır. Duvarlarının kalınlığı 0.65-0.70 olan 9. yapı katı bir yangınla son bulmuştur.


10. yapı katı, İmikuşağı’nın mimarlık ve buluntular açısından en zengin tabakasıdır (Resim 9-11). M 14-15 ve N 14-15 plankarelerinde dört evreli ( a-d ) olan höyüğün en erken evresinde ( 10d ), höyüğün doruğunda büyüklüğü 7.55X4.00 m olan dikdörtgen planlı bir yapı ( E2 ) bulunmuştur. Yarı düzgün taşlardan işlenmiş duvarların kalınlığı 0.90 m olup içten ve dıştan sıvanmış olup yüksekliği 1.10 m varan bu bağımsız yapıya, içe doğru açılan, iki basamaklı ve tek kanatla kapatılan bir kapı geçidinden girilir. İkinci evre ( 10c ) aynı mimari özellikleri gösteren 8X5 m boyunlarında E4 yapısı, erken yapıya ( E2 ) bir payanda görevi yapacak biçimde inşa edilmiş.


Höyüğün en yüksek noktasındaki bu bağımsız, tek hücreli yapılarla ilişkili depolar, güneydeki O 14-15 plankarelerinde bulunmuştur. Yan yana küpler ve bunlar arasında da, tek kulplu, yumurta gövdeli testiler yerleştirilmiştir.


10. yapı katının üçüncü evresinde ( 10b ) üçgen kapalı bir avlu ( E3 )oluşturulmuş. Dördüncü evrede ( 10a) ise ince taş duvar kalıntıları bulunmuştur.


10. yapı katının duvarları taştan inşa edilmiş. Çünkü hiç kerpiç yıkıntısına rastlanmamış.


Çanak Çömlek:

7. yapı katının çanak çömleğinin tümü çark yapımıdır. Hitit İmparatorluk merkezlerinden (Korucutepe) tanıdığımız sivri dipli şişeler, kaba işçilikteki yayvan dipsiz tabaklar ve belirgin çark izli portakal renkli, düz dipleri daima iple kesilmiş çanaklar bulunmuştur. Az sayıda karşılaşılan boya bezeme ve bu bölgeye özgü bir form gibi görünen, dışa çekik ağız kenarlı ve ağız kenarının içi oluklu bantlar halinde çanaklar bulunmuştur.

8. yapı katının çanak çömleği 7. yapı katının çanak çömleğinden pek farklılık göstermez.


9. yapı katında, basit ve düz ağız formlu çanak çömlek yerini daha çok keskin ağız formlarına bırakmıştır. Kalınlaştırılmış ağız kenarı oluklu küpler çoğalmakta, pek çok Hitit İmparatorluk Çağı merkezinden (Korucutepe, Maşathöyük) tanıdığımız bir form olan tepsiler[1] ve içe dönük basit ağız kenarlı, keskin omuz profilli derince kaseler gibi yeni biçimlerle birlikte boya bezemeli kapların sayısı artmaktadır. Boya bezemeli kaplarda bezeme genellikle devetüyü astar üzerine kızılkahve renkli boya ile yapılmış yatay bantlar arasındaki zig-zaglar, kafes, çapraz ve içi dolu üçgenlerden meydana getirilmiştir. 9. yapı katının çanak çömleği, gerek biçim gerek bezeme açısından Eski Hitit ya da erken Hitit İmparatorluk Çağı çanak çömleği ile benzerlik göstermektedir.


10. yapı katının çanak çömleği, hızlı dönen bir çarkta ( % 95 ) biçimlendirilmiştir. Hamurları genelde bol ve ince kum katkılı olan kaplar çoğunlukla banyo türünde ince astarlıdır. Astar rengi krem ( % 52 ) ve devetüyü ( % 32 ) arasında değişmektedir. Yumurta gövdeli iri vazolar, çift dikey kulplu, halka dipli, orta boy çömlekler, silindir boyunlu, yumurta gövdeli, boyundan omuza tek kulplu testiler, maşrapalar, banyo tekneleri, tepsiler, çift kulplu tencere Acemhöyük III’te bulunan bir örneğin aynısıdır. Boya bezeme bordo, kiremit ve kave renkli kalın şeritler biçiminde olup, kapların boyunları, omuzları ya da karınlarına, devetüyü ya da krem renkli zemin üzerine zig-zag, kafes bantları veya içi dolu üçgenler olarak uygulanmıştır. Bu katın en dikkat çekici özelliği kapların markalı oluşu ile Boğazköy ve Alacahöyük’tekilerine benzemesidir. 10. yapı katını çanak çömleğinin biçimsel koşutlarına Kaniş-Karum Ib-Ia, Alacahöyük III-II, Alişar 10T, Alacahöyük 4, 3a-3b ve Boğazköy’ün Büyükkale IVd-IVc, Aşağı Kent 4-3 tabakalarında sıkça rastlanmıştır. Doğuda ise Malatya/Arslantepe Vb-Va, Korucutepe H-I, Tepecik 3a-3b ve Norşuntepe IV tabakalarında benzerlerine rastlanmıştır.


Küçük Buluntular:

7. yapı katında, Demir Çağı ile Son Tunç Çağının ayıran yangının hemen altında bulunan, her iki yüzüne Hitit hiyeroglifleri kazınmış, bir erkeğe ait düğme şekilli mühür, tipolojik olarak Hitit İmparatorluk Çağının son dönemine ait oluşu yüzünden bu yapı katının tarihlendirilmesine yardımcı olmuştur.


8. yapı katında, 12.4 cm yüksekliğinde, pişmiş topraktan bir ana tanrıça figürini bulunmuştur. Ayaklarına Hitit tipi çarıklar giymiş çıplak ana tanrıça Anadolu’nun ünik tanrıça heykelciklerinden biridir.


10 yapı katında, çok sayıda gözlü dikiş iğnesi, keskiler, kolcuklu balta, hancer ve bıçak gibi tunç buluntular ve alçı taşından, taslak halinde, çekiç-başlı bir damga mühür bulunmuştur.


[1] Orta Anadolu’da Hitit İmparatorluk Çağı tabakalarında görülen bu türün Fırat yöresinde daha erken dönemlerde varlığı ilginçtir.

 
Toplam blog
: 137
: 1141
Kayıt tarihi
: 14.12.07
 
 

Aklımda sevdiğim şairlerden mısralarla yürüyorum. Yürümeyi unutmuş ve yeniden öğrenen bir çocuk gibi..