İmparator

İnsanların Fatih Terim gibi Türkiye'ye hayal bile edilemeyecek başarılar kazandıran bir teknik adama yaptıkları eleştirilerden gerçekten büyük üzüntü duyuyorum. Baştan söylemek gerekirse ben Fenerbahçeliyim ama böyle başarılı bir teknik adama sahip olduğumuz için çok gururlu ve huzurluyum.

Euro 2008 için açıklanan kadrodan sonra ortada o kadar çok konuşan insan varki sanki 1996 yılında tarihimizde ilk kez Avrupa Şampiyonasına giden takımı, UEFA Kupasını alan Galatasaray'ı, Milan'ı, Fiorentinayı bu kişiler çalıştırmış bu başarıları elde etmişler.Ortada seçilmesi gereken 24 kişi var ve doğal olarak birileri dışarıda kalacak. Takımının oyuncusu seçilmeyen menajerler, antrenörler açıklama yapar, bazı futbolcuların bizzat kendisi hocayı eleştirir sanki turnuvaya katılcak başka bir ülkenin takımıymış gibi baltalamak için ellerinden geleni yapmaktadırlar.
Fatih Terim bu ülkenin en başarılı antrenörüdür ve aldığı kararlara saygı duymak gerekmektedir.Onun yerine bunu, bunun yerine onu alsaydı şunu niye almadı gibi kısır eleştirilerle hiç biryere varamayız. Yapmamız gereken tek şey seçtiği oyuncularla onun ve ekibinin arkasında durup alacakları sonuçları alkışlamaktır.Turnuva bittiğinde eğer ortada bir başarısızlık varsa ben demiştim demek için şimdiden takımımızı yıpratan insanlara lütfen maal vermeyelim.Bu takım hepmizin hazırlıklarda onlara gereken desteği, morali vermezsek maç kazandığında alkışlarken utanmayacakmıyız.

Diyelim ki takımımız ordan başarısızlıkla döndü ve ilk turda elendi malesef bütün suçu hocanın üstüne atıp herşeyin üstü kapatılıcak yada tam tersi başarılı bir sonuçla döndük o zamanda kimse bu eleştirileri yapmamış gibi hocayı ve oyuncuları omuzlarda karşılıycak.Futbol sonuca göre yorumlanabilecek bir oyun malesefki.Biz değilmiyiz 2.Galatasaray döneminde Terim'i yerden yere vuran hatta dozajı arttırıp işi bilmediğini söyleyen, tribünlerde koro halinde istifa tezahüratları yapan.Benim tahminim turnuvadan sonra hocamız yurt dışında bir kulüple anlaşıp gidicek.Ama kimsenin dikkatini çekmeyen bi konu varki Türk Futbolunun en büyük başarılar Fatih Terim, Mustafa Denizli, Şenol Güneş gibi isimlerin ülke içinde çalıştıkları yıllarda kazanılmışitır.Zicolar, Feldkamplar, Tiganalar, Daumlara gösterilen hoşgörünün acaba yüzde kaçını kendi hocalarımıza göstermişiz, Ersun Yanalı daha elemelerin sonuçları bitmeden görevden alınmasını isteyenlerde yine aynı kişiler değilmiydi.

Türk Futbolunda kaos çıkartarak kendilerine pay çıkarmak isteyenleri dışlamadığımız sürece hiç bir dönemde bir futbol kültürümüz olmayacak günlük başarılara sevinip sürekli istikrarsızlıklara gebe kalmaya mahkum olucağız.Başarılıyı nasıl aşağıya çekeriz diye değilde nasıl onu gecebiliriz felsefesi kulüplerden basına taraftardan oyunculara aşılanmadıkça futbol adına bir adım ileri üç adım geri gitmek galiba kaderimiz olmak zorunda.