İmralı tutanaklarını BDP'li Altan Tan mı sızdırdı?

Sonunda olacağı buydu desek yeridir…

Türkiye gündemine bomba gibi düşen ve ikinci Oslo olarak adlandırılan BDP barış elçileri(!)nin İmralı’daki görüşme tutanaklarını sızdıran ismin kamera ile tespit edildiği iddia ediliyor.

Böyle bir iddianın ne kadar doğru olduğunu bilmiyorum ama… Bu barış sürecine(!) vurulmuş bir darbe midir? Diyecek olursanız, ben derim ki; hangi barış süreci?

Gelelim işin özüne:

Biliyorsunuz iki günden beri Barış sürecine(!) darbe vuran tutanak sızdırma olayı tartışılıyor. Hiç kimse tutanakların içeriğine bakmıyor. Varsa yoksa tutanakları kim sızdırdı?

Alın size tutanakları sızdıran kişi: "İmralı tutanakları"nı sızdıran ismin BDP'li Altan Tan olduğu, kamera kayıtları ile tespit edilmiş.

Bunu ben demiyorum.

Altan Tan'ın gazeteci Namık Durukan’la görüştüğü ve bunun “Meclis kamera kayıtlarına” yansıdığı öne sürülüyor. 

İmralı tutanaklarının basına “Sızması”nın ardından bu kez "köstebek" kim tartışmaları başladı.

Böyle bir süreçte, bu tür tartışmalar normal gibi gelse de,  aslında normal olmayan, terörist başının yeniden kahraman ilan edilmesidir!

Bir internet sitesi, tutanakları sızdıran isim olarak İmralı heyetinde yer alan BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın haberi yazan gazeteci Namık Durukan’la görüştüğünü “Meclis kamera kayıtlarına” dayandırması dikkat çekti. Ama aynı internet sitesi tutanakların içeriğini görmezden geldi.

Hangi internet sitesi mi?

“Sontv"internet sitesi…

Gördüğünüz gibi varsa yoksa tutanakları kimin basına sızdırdığı. Basına sızdıran bulunduğuna göre, şu tutanakların içeriğine baksak nasıl olur?

Böyle bir zamanda tutanağın ne içerdiğinin bir önemi yok mu?

Peki, neyin önemi var?

Barış ve demokrasinin!..

Hangi Barış?

Bu nasıl bir soru dediğinizi duyar gibi oluyorum. Ama şunu hemen belirtmeliyim. Doğudaki feodal yapının sürmesi için bu kadar çabaya gerek var mı?

Zaten bölge halkı halinden memnun!

Üç-beş bin kişilik marabalar, seçim zamanı ağalarına oy verip meclise göndermiyorlar mı?

Şeyhlerin, şıhların bir söylediğini iki etmeden, oylarını onların görüşleri doğrultusunda kullanmıyorlar mı?

Açlık, yoksulluk onlar için dert mi?

Hangi eşitlik?

Ağayla marabanın eşitliği mi?

Onlar zaten öbür tarafta eşit olacaklar, dünya malı dünyada kalır misali, gelin siz öbür tarafı düşünüp, bu taraftaki feodallere kulak asmayın mı diyeceğiz?

Bu neye benzedi biliyor musunuz?

Ayranı yok içmeye, tahterevalli ile gider s…!