Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Aralık '08

 
Kategori
Güncel
 

İmza meselesi

İmza meselesi
 

Hüseyin Demirel-http://belexpresse.com


Haklıyım ama özür diliyorum.

Böyle bir saçmalık duydunuz mu?

Televizyonda Ceviz kabuğu programı

Telefonla katılan sanatçı Yavuz Bingöl

Diyor ki…

Benim öz be öz akrabalarımı Ermeniler katletti. Bu benim duygusal vicdanım. 90 yıldır bu sorun ortada durduğu için, pek çok Ermeni arkadaşım olduğundan, çalıştığım iki müzisyenim de Ermeni üstelik, bu sorunun çözüme ulaşması için meseleye duygusal açıdan yaklaşıyor ve özür diliyorum. Eğer karşılık bulmazsam bir süre bekler sonra okumadan onayladığım o metindeki imzamı çekerim.

AH BENİM DUYGUSAL VE DUYARLI SANATÇIM…

Bu nasıl bir duyarlılıktır, bu nasıl yüksek(!) gönüldür…

Bu nasıl bakış açısıdır?

Bu nasıl duygusallıktır ya da duygusal vicdandır?

Vay anasını be…

Ne vicdanmış, ne duyguymuş

Ne mantıkmış, ne imzaymış

Ve ne sanatçı imiş ama…

Yoksa diyorum, acaba diyorum, yok canım bu kadar da olur mu diyorum…

Boşa koyuyorum dolmuyor, doluya koyuyorum almıyor…

Acaba diyorum sanatçı olmak böyle bir şey mi?

Herhalde benim sanatçı yanım hiç olmamış, olan da körelmiş…

Zira ben haklı olduğumuzdan kesin kez emin olanlardanım ve haklı olduğum konuda özür dilemek aklıma bile gelmez diyenlerdenim.

Vicdanım da çok rahat…

Bu durumda benim sanatçı yönüm, sanatçı duyarlılığım ve duygusal vicdanım olmamış mı oluyor?

Geç "sanatçım" geç bunları..

1992 yılı…

Hocalı katliamından bir hafta sonrasıydı ikizlerim dünyaya geldi..

Şimdilerde benim oğlum, aslan gibi delikanlı oldu, bıyıkları terledi ama o bebeler asla büyüyemedi ve analar, babalar göremedi evlatlarının büyümesini…

Azerbaycan Dağlık Karabağ bölgesini istila edip milyon kişiyi buralardan süren, yakan yıkan ve vahşice öldüren Ermeniler değil miydi yoksa?

Özür dilediler ve istila ettikleri yerlerden çekildiler de ben mi duymadım?

Şimdi…

Tarihin tozlu raflarında duran gerçekler göz önüne serilmiş bile olsa,

Milyonlarca kişi "Biz soykırımcı bir millet değiliz, asla olmadık, olmayacağız" diye bağırsa da… Tüm dünyaya böyle bir soykırımı yapmadığımızı ispatlasak dahi,

Ermeni diasporasının fikrinin değişmeyeceğini biliyoruz.

Sözde aydınlarımız , duygusal sanatçılarımız özür diliyoruz diye imza atıp, maksatlarının üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olduğunu gösterdiler.

Acı olan asıl budur.

Bu insanlar yaptıklarının ülke yararına olmadığını bilmiyorlar mı?

ASLINDA BİLİYORLAR…

Evet…aslında adına "aydın" denen o malum kesim durup dururken ortaya çıkıp özür dileme ihtiyacı hissetmediler.

Bu kesim bir dönem yine ortada idi ve konuyu uzmanlarca(!!!) tartışmıştı…

Bilinçli olarak yaptıkları bu eylemler sonrası masumane bir eda ile televizyonlara çıkıp, " bu davranışımız tüm Türkleri bağlamaz, bireyseldir, bu sorunun yıllardır çözülmediğine biz çok üzülüyoruz , belki bu iyi niyetimiz ses getirir" diye yırtınsalar da ne yazık ki halk tarafından asla samimi bulunmuyorlar.

Bu "aydın" kesim bizi aptal yerine koyup kendilerini de en üst makamda görüp ülkeyi geren her eyleme imza koyarak ülkeye değil diasporaya hizmet ediyor.

Çok değil üç ay sonra Nisan ayı gelecek…

Her 24 Nisanda sözde soykırımın tanınması adına sesini yükseltecek olanların elini güçlendirme adına planlı bir eylemin ayaklarından birisidir bu özür kampanyası.

Birileri malum düğmelere bu birbirinden kıymetli (!) aydınlarımızla basmıştır.

İnanıyorum ki araştırıldığında bu işin mimarlarının mali destekleyicilerinin kimler olduğu ve nerelere uzandığı bulunacaktır.

CANAN ARITMAN'A DAİR….

Gül'e yönelik "Annesinin etnik kökenini araştırın" sözleri tartışma yaratan Arıtman dün "Ermenilerin savını haklı bulanlara 'Sen de Ermeni misin' diye sorarlar" dedi.

(Sabah Gazetesi)

Arıtman böyle demiş de, Hrant Dink öldürüldüğünde yüzlerce kişi ellerinde pankartlara "Hepimiz Ermeniyiz" diye sokaklara döküldüğünde nerelerdeydi bu arıtıcı hanım ve böyle bağıranlar hakkında neler düşündü acaba …sormak lazım.

Bence hemen o insanların da etnik kökenini araştırmaya başlamalı…

Ardından da özür dileme meraklılarının incelemesine başlasın…

Zira bu hanımefendiye ancak bu davranış yakışır.

Çiğdem Altınöz

Not:

Bu yazımın altına bu önemli notu düşme ihtiyacı hissediyorum.

Ermenilerden asla özür dilemem.

ÖZÜR DİLEMİYORUM başlığıyla açılan kampanyalara katılır ve imzamı bu yönde, bir an bile düşünüp tereddüt etmeden atarım.

Ve bu düşüncemi asla değiştirmeyeceğim için belli bir süre bekleyip imzamı çekerim diyecek kadar ikilem içinde olmam.

 
Toplam blog
: 79
: 1982
Kayıt tarihi
: 17.07.06
 
 

Salyangozları bilirsiniz... Onları görmeseniz bile geçtikleri yerde bıraktıkları izlerden anlarsı..