İnanamıyorum Dost ve Kardeş Ülke: Ermenistan

Ermenistan – Türkiye İlişkilerinin normale dönmesine ilişkin yapılan protokolde, Nalbantyan kısa bir şovumsu aksilik çıkarma hamlesi ABD ‘nin arabulucu olmasıyla imzaya bağlandı. Ben aslında aylar önce neler olduğunu http://blog.milliyet.com.tr/Turkiye_deki_son_bir_yildaki_acilim_ve_gelismlerin_gercek_nedenleri/Blog/?BlogNo=201602 İsimli blogyazımda yazmıştım. Lütfen o yazıyı okumadan devam etmeyiniz. Bu sahnelerin yaşanacağını daha önceden yazmıştım. Bakü – Tifis – Ceyhan boru hattının altının oyulduğunu ve Bakü - Erivan- Ceyhan boru hattı ABD dış politikasının derin hedefi olduğunu belirtmiştim. Bu doğrultuda son 1 yılda olanlar : Ergenekon davası – Kürt Açılımı – Ermeni Açılımı… Bunların hepsi kronolojik olarak planlanmıştır ve tek tek oya gibi işlenmektedir. Öyle garip bir tiyatro var ki sahnede komediye bakın.

Herşey o kadar düzmece ki ve düzmece olduğu belli ki: Sadece ilişkinin düzeltilmesi için çaba sarf edileceği taahhüdüne benzer bir protokol için ABD Dışişleri Bakanı en düzeyde orda hazır. AB’den temsilciler ve dünya medyası komik gösteriyi seyrediyor. Nedir bu gürültü? Sadece imajdan ibaret gösteriler bütünü. Ermeni bakan Nalbantyan yalandan pürüz var deyip istemiyormuş gibi görüntüyle kendi kamuoyuna gösterisini yapıyor. ABD de orda neden vardı ki zaten. Bir sorun çıkarın da O bayanın neden o sahnede olduğu sorulmasın. ABD sanki dünya barışını isteyen süper bir Uluslar üstü güç, sanki Birleşmiş Milletler’ in misyonu bitmiş, o misyonu ABD üstlenmiş dünyaya barış dağıtan ve tek varlık nedeni bu gezegeni harikalar dünyası hali getirmek. Bunun hayaliyle yatıp kalkan romantik devlet. Zaten başka ne niyetleri olabilir ki? Bu protokol nedir? Protokole göre, Türkiye ve Ermenistan karşılıklı olarak temsilcilikler açacak ve dışişleri bakanlıkları arasında düzenli siyasi istişare gerçekleştirilecek.Ayrıca Türkiye ve Ermenistan, aralarındaki sınırı uluslararası hukukun ilgili antlaşmalarında tarif edildiği şekliyle karşılıklı olarak tanıdıklarını teyit etmiş olacak. Protokolün yürürlüğe girmesinden itibaren 2 ay içerisinde de sınır açılacak.Tarihsel sorunlar için de, kaynak ve arşivlerin tarafsız bilimsel incelemesini yapmak üzere bir alt komite kurulacak. Komitede Türk, Ermeni ve İsviçre temsilcileriyle diğer uluslararası uzmanlar yer alacak. Medyaya çıkıp her defasında kendiyle çelişkili sözler ettiği halde hatipliğini külhan beyliğini önplana çıkararak artistlik yapan sayın başbakan RTE kadar tuhaf bir siyasetçi hayatımda görmedim ben. Onu sevenler de zaten yıldız futbolcu gibi seviyor. Ve inanılmaz bir şekilde RTE spor taraftarları onun saha içinde pozisyon hatalarını görmezlikten geliyorlar.

Hayati hatalarını bile hoş görüyorlar. Ve gol yiyince çok üzülüyorlar. “Ama olsun önümüzdeki maça bakacağız” diyerek telkinlerle yeni maçı bekliyorlar. Aslında bu bir akademik inceleme gerektirebilir. Hayretlere düşüyorum, sinirleniyorum ve siyaset konuşmuyorum bu nedenle çevremde. Medyanın kimi neyi nasıl desteklediğini bile çözemiyorum bazen. Bir anda KARA diyenler AK demeye başlıyor. Şaşırmıyorum. Çıldırıyorum. İnanamıyorum. Sayın RTE ne demişti: “ KARABAĞ SORUNU ÇÖZÜLMEDEN, KAPILAR AÇILMAYACAKTIR “ Oh ne güzel şov yaptın! Herkes alkışladı seni. Yarın ne diyeceksin de alkışlayacaklar, onu merak ediyorum. Bir kereden fazla seyredemeyeceğim. Çünkü daha fazlası sinir sistemimi bozuyor. İnanın çiğerlerim sızlıyor. Sesimi duyuramıyorum bu beni daha da çıldırtıyor.

Bir ülkenin ulusal çıkarları ve değerleri bu kadar kısa sürede nasıl bu ülkenin dostu olmayan kişilerle nasıl paramparça edilebilir ve bu halk hala bunu yapanlara tepki göstermez. İnanamıyorum. Aynı komedi Kürt açılımda da söz konusudur. Hatta bundan daha komiktir yaşananlar. Özellikle medyatik bazı insanlara bazı söylemlerin söyletilmesinin uydurmaca olduğu ne kadar açıktır. Bir tiyatro oynanıyor sistemli bir şekilde. Herkes teksini çok iyi ezberlemiş. Roller sarih, net. Bu ülkenin çıkarlarını ufacık çıkarları için satmaya hazır ne çok insanımız varmış. Gururum kırılıyor. Daralıyorum. Ortada gösterilmeyen bazı uluslar arası oyunlar var ve bunu asla konuşmayan tamamı susturulmuş bir medya ve bu medyaya gözü kapalı inanmış bir halk topluluğu. Tarih boyunca kralların arayıp da bulamadığı halk bu coğrafyada yaşıyor. Çok kolay yönetilecek bir halk sosyal psikolojisi var. Eğer bu halkı yönetemiyorsanız, bakkal işletemezsiniz demektir. Söyleyecek söz bulamıyorum inanamıyorum…