Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mart '08

 
Kategori
Sosyoloji
 

İnanç özgürlüğü ve toplumsal yapı

İnanç özgürlüğü ve toplumsal yapı
 

İnsanlar temelde çok farklı kimliklere sahip olmalarına rağmen, biyolojik türeyişi nedeniyle çekirdek aile, kan bağı ve hısımlığa dayanan temel sosyal birime, aileye sahiptir. 

Bireyin ortak değerlere sahip insanlarla yaşamak yerine, kan bağı olan insanların bir arada yaşaması çoğu zaman çatışmalara yol açmaktadır. Aile bireylerinin uzlaşma içinde yaşaması, bireysel kimliğe ve aile olgusuna ilişkin doğru eğitim almalarına bağlıdır. 

Ancak bireyin aile dışı diğer bireylerle sağlıklı ilişki kurmasının temeli, muhatabının sosyal yapısı konusunda sağlıklı bilgiye sahip olmasına bağlıdır. Çok dilin konuşulduğu, biri birinden çok farklı inanç gruplarının yaşadığı bir ülkede, olumsuz ön yargıların oluşmaması için toplumun sosyal mozaiği konusunda bireyin objektif bilgi edinmesi, aynı coğrafyayı paylaştığı, ortak dili konuştuğu insanlarla ilgili yanlış bir bilgiye, ön yargıya sahip olmasını engeller. Birey böyle bir altyapıya sahip değilse iletişim yerine çatışmalarla karşılaşacaktır. 

VE İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ 

İnsan, ateist, sembolist, mistik inançlardan birini kabul edebilir. Bu durum bireyin aile yapısına, yetiştiği topluma, aldığı eğitime, kişiliğinin oluşumuna bağlıdır. Başkalarını rahatsız etmediği, başkalarına kendisine benzemesi konusunda baskı yapmadığı sürece, bireyin varoluşa ilişkin kabullenişi kendini ilgilendirmektedir. Her bir kabullenişin prensipleri vardır, her bireyin kabullenişi doğrultusunda prensipleri ve uygulamaları olabilir. 

Fakat günümüz dünyasındaki toplumsal yapılar, üretim biçimleri veya insanların varoluş mücadeleleri, insanları varoluşa ilişkin kabulleniş-lerinin prensiplerini uygulayamama zorunda bırakabiliyor. İnsanların kabullenişleri zihinsel düzeyde kalıp, yaşamsal uygulamaları arzuları doğrultusunda olabilmektedir. 

Örneğin yaşadığımız ülkede magazin dünyasında bulunan bir çok insan yaşam tarzları dinsel olmamasına rağmen inançlı olduklarını ifade etmektedirler. Bunlar standart din adamlarınca kabul görmemektedir. Bence bu insanların da dinsel duygularını sağlıklı bir şekilde tatmin etmeleri, ruhsal deşarja ulaşmaları için bir yol oluşturulmalıdır. Bu yapıda olanlar da bir grup oluşturabilmelidir. Aksi takdirde tüm kuralların eksiksiz uygulanma baskısı bireyi başka arayışlara sokmaktadır. 

İnsanlar hangi kabullenişte olursa olsun tüm dünya insanlarının buluşması gereken ortak düşünce insana ve kişisel inanca saygı noktasıdır. 

 
Toplam blog
: 617
: 1221
Kayıt tarihi
: 03.12.07
 
 

Her kesimi anlama ve kabullenme bilincimle; her kişinin asgari yaşam şartlarına sahip olabildiği,..