Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Nisan '18

 
Kategori
Kitap
 

İnancın Biyolojisi/ Dr. Bruce Lipton

İnancın Biyolojisi/ Dr. Bruce Lipton
 

 
İlk blog yazım olan "Evren Israr Etmez" başlığı altında, farkında olarak ya da olmayarak odağımızda tuttuklarımızı yaşamımıza davet ettiğimizi ve ısrarcı olmamız halinde evrenin buna itirazı olmayacağını anlatmıştım.
 
Evrenin işleyişi bilimin ta kendisi olduğuna göre, "çekim yasası" dediğimiz süreç nasıl gerçekleşiyor, hangi yollardan geçiyor bir açıklaması olmalı. Bilim dilini anlamak zorunda değiliz ama özellikle meraklısı için önerebileceğim kitaplardan biri "İnancın Biyolojisi."
 
Ünlü hücre biyoloğu ve genetik bilimci Prof. Dr. Bruce Lipton, biyoloji ile kuantum fiziğini kullanarak, derin soruların genetik yanıtlarını veriyor. 
 
Bir üniversite öğrencisine önerdiğimde, kitabın ismini görür görmez "bu bilim adamı dinlerin bilimsel kanıtını sunmaya çalışıyor belli ki, yine içi boş kitaplardan biri" diyerek İNANÇ kelimesine dair engin bilgeliğini(!) daha kapağı görmesiyle ortaya koymuştu. Ne de olsa gençtir, duygusal tepki vermesi normal diyerek izah etmeye çalışmıştım. Sonrasında benzer bir tepkiyi 30 yıldır ders veren  arkadaştan da alınca, bir üstadın sözleri aklıma geldi. Kısaca şöyle diyordu; "artık cehaletin okuma yazma bilmemekle ilgisi olmadığı bir çağdayız, bu çağın cahilleri yanlış bildiğinde ısrar edenlerden oluşuyor."
 
İnsanoğlunun özellikle de günümüzde en tehlikeli problemi "dinlemeyi, araştırmayı, ezberlerini sorgulamayı" bilmemesi ve reddetmesidir. Okuyacak olanları keyifli saatler beklediğini söyleyebilirim, meraklısı için harika bir kitap. İşte kısa bir bölüm:
*
 
"Eğer herhangi biri olabilseydin, ...kim olmayı isterdin?" Eskiden sürekli bu soruyu düşünerek çok fazla vakit kaybederdim. Kendim dışında herhangi biri olabilmek bana çok cazip geliyordu ve kimliğimi değiştirebilme hayali bende bir saplantı haline gelmişti. Hücre biyologu ve tıp fakültesi profesörü olarak iyi bir kariyere sahiptim ancak bu kişisel yaşamımın bir enkaz yığını olduğu gerçeğini değiştirmiyordu. Kişisel yaşamımda mutluluğu ve tatmini bulmayı ne kadar çok denediysem, onlardan o kadar çok uzaklaştım; giderek daha memnuniyetsiz ve mutsuz bir insan haline geldim. Daha da kaygılı olduğum zamanlarda vazgeçmeye ve bu mutsuz yaşantıma teslim olmaya karar verdim. Kaderimin kurbanıydım ve bu şartlar altında yapabileceğimin en iyisi buydu. Hayata yenik düşmüştüm ama nasıl olsa her şey olacağına varıyordu.
 
Benim bu bezgin ve kaderci tavrım, 1985 yılı sonbaharında bir şeyleri değiştirmem gerektiğini hissettiğim bir anda aniden değişti. Wisconsin Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeki itibarlı işimi bırakmış, Karayip Adalarında, deniz kenarında bir tıp fakültesinde ders vermeye başlamıştım. Okul, konum itibariyle benimsenmiş akademik görüşlerin etkisinden uzakta kalmaktaydı ve bu da bana inanç ile ilgili oluşturulmuş ve gelenekçi akademik çevrelerde kabul edilen kalıplaşmış parametrelerin dışına çıkabilme olanağı sağlıyordu. Fildişi, kulelerinden çok uzakta, zümrüt yeşili bir adada, koyu gök mavisi bir deniz kenarında, yaşamın özü ile ilgili tüm inançlarımı yıkan ve hayatı gerçekten olduğu gibi görebilmemi sağlayan bir tecrübe yaşadım diyebilirim.
 
Hayatımı değiştiren bu anı, hücrelerin fizyoloji ve hareketlerini kontrol etmelerini sağlayan mekanizmalar üzerinde yaptığım araştırmayı gözden geçirirken yaşadım. Aniden, hücrenin yaşamının genleri tarafından değil de fiziksel ve enerjetik çevre tarafından yönetildiğini fark ettim. Genler sadece hücre, doku ve organların oluşumundaki genetik planı oluşturuyorlardı. Çevre ise bu genetik planlara anlam yükleyen ve onları birleştiren bir "müteahhit" gibiydi ve bu yüzden hücre yaşamının niteliği onun sorumluluğu altındaydı. Tek kişilik bir hücre (genleri değil), hayatın mekanizmalarını harekete geçiren çevre hakkında bende yeni bir farkındalık oluşturmuştu.
...
 
İnancın Biyolojisinde size bu güç vaat eden bilgiyi sunuyorum. Gerçekten bu kitap sayesinde hayatınızı yöneten inançların çoğunun asılsız ve sadece kısıtlayıcı olduğunu fark edeceğinizi ve inançlarınızı değiştirme konusunda cesaretleneceğinizi umuyorum.
 
Hayatınızın kontrolünü yeniden ele geçirmek, sağlık ve mutluluk dolu bir yaşama başlamak sizin elinizde. Bu bilgi güçlü, öyle olduğunu biliyorum. Bu bilgiyi kullanarak yarattığım yaşam çok daha zengin ve tatmin edici. Artık kendime "Eğer herhangi biri olabilseydin, ...kim olmayı isterdin?" diye sormuyorum çünkü şimdi cevabı çok uzakta aramama gerek yok: Kendim olmak istiyorum!
 
 
Toplam blog
: 51
: 197
Kayıt tarihi
: 15.12.17
 
 

Evrensel enerjiler ve kişisel gelişim. ..