Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ağustos '18

 
Kategori
Kültür Turizmi
 

İnancın Gücü ve Abdal Musa Sultan Etkinlikleri

       Her yıl haziran ayının sonlarına doğru Elmalı’nın Tekke köyünde Abdal Musa Sultan’ı anma törenleri yapılır. Bu kez bu tören ve etkinlikler, Ramazan ve 24 Haziran seçimleri nedeniyle Temmuzun 3’cü haftasına alınmıştır. Bu nedenle Bu seneki Abdal Musa Sultan'ı anma tören ve etkinlikleri 19-20-21-22 Temmuz tarihleri arasında Tekke Köyünde yapıldı.

      Yurdun her yöresinden, dünyanın öteki ülkelerinden gelen Bektaşiler, Aleviler, farklı inançlardan insanlar, birey ya da gruplar halinde burada yapılan anma etkinliklerine, semah gösterilerine, cem ayinlerine katılmak, yalvarıp yakarmak, dileklerde bulunmak vb. için Tekke köyüne gelirler. Abdal Musa Tekkesi ’nin bulunduğu mekânlar dolaysıyla Tekke köyü ziyaretçilerle dolup taşar; sergiler, çadırlar kurulur, kurbanlar kesilir, yemekler, lokmalar, aşureler hazırlanır; gelen konuklara dağıtılır, yenilir içilir.

        Geçen Nisan ayında Elmalı gezimiz kapsamında kısa süre de olsa Abdal Musa Türbesi’ni ziyaret etmiş ve gözlemlerde bulunmuştum. O gezimizde öncelikle Elmalı Arkeoloji Müzesini, kentin en yukarısında konumlandırılmış Vahib-Ümmi Türbesi'ni grubumuzla birlikte ziyaret etmiştik.

         Türbe, iyi bakılmış ve türbeye çıkan yol gayet muntazam ve düzgün şekilde döşenmiş, çevre düzenlenmesi de çok iyi yapılmış. Türbe, giriş kapısından önce meydandaki çınar ağacının dibinden akan su ve türbenin girişindeki kemerle adeta anıtlaştırılmıştı! Sonra aşağıdaki türbeleri ve tarihi camileri, rehberimiz eşliğinde gezip gördük, anlamaya çalıştık... En ilginç ve görülmesi gereken yerlerden biri de Elmalılı M.Hamdi Yazır Müze evi idi. Elmalılı Hamdi Yazır, Mustafa Kemal Atatürk'ün Kur'anın Türkçeye çevirisini yaptırdığı çağdaş bir din bilgini. Müze evindeki tüm etnografik eserleri de görüp yaşam öyküsünü yansıtımdan izledik. Daha sonra kutsallığı ve çekiciliği ile esas ziyaret yerimiz olan Tekke Köyündeki Abdal Musa Türbesine gitmek üzere yola koyulduk. İlçe ile Tekke köyü arası 1,7 km. bir mesafede olduğu için kısa sürede köye geldik. Abdal Musa'yı ziyaret edenler çoktu yine. Otobüslerle Türkiye'nin her yerinde gelenler vardı. Biz de yarım saatlik bir zaman süresinde türbeyi yeniden görme ve resmetme fırsatını bulduk!

       Bu kısa gözlemi saymazsak, aradan geçen 7 yılın ardından yine Abdal Musa Sultan’ı ziyaret etmek ve bir sosyolog olarak gözlemlerde bulunmak istedim. Karar vermek zor oldu ama her ne olursa olsun bir kez daha inancın ve Abdal Musa'nın gücünün dünyanın her yerindeki Alevi-Bektaşileri bu kutsal mekâna nasıl topladığını ve inançları gereği ritüellerini gözlemlemek nasıp oldu. Köye vardığımızda köyün girişi çıkışında olağanüstü güvenlik önlemleri alındığını gördük. Herkes gibi biz de aracımızdan inerek arandık, tarandık ve Jandarmanın kontrolünden köy merkezine geçtik. Biz gittiğimiz de Anma Etkinliklerinin 2'ci günüydü. Köy ve Abdal Musa Tekkesi(Türbesi)nin çevresinde çok sayıda insan yoktu. Geçmiş yıllara göre daha az ziyaretçi gelmiş ve Türbe çevresindeki mezarlıklara, boş alanlara çadırlar kurulmuş; kimi yerlere de yorgan yatak serilmiş; açık alanlarda insan kalabalıkları küme küme yerleşmişlerdi!

     Gelen gidene, köylülerin ya da Abdal Musa Türbesi bakıcılarının, dede/babaların pek ilgisi yoktu! Gözlemlediğim kadarıyla organizasyon ve karşılama iyi değildi. Köyün içinde Türbeye giden yol sergiciler, eşya satan tüccarlar, yeme içme yerleri vb. ticari insanların çadırlarınca kapatılmış; inanç turizmi, kutsallığın yerini almıştı.

      Biz 2'ci gün yani 21 Temmuz günü, konuk edildiğimiz İrfan Özel'in candan kıymetli oğlu Zafer Özel'le Abdal Musa'nın kerametlerinden(doğaüstü) olduğu söylenen eski adı Değirmenköy, yeni adı Çaybaşı köyündeki(şimdi Elmalı'nın bir mahallesi) Abdal Musa Değirmenini ilk kez ziyaret ettik. Değirmenin ilginç bir öyküsü, miti var. Sonra Gömbe kasabasının yaylasındaki Uçarsu ve Yeşil Gölü görmek için 3000 m, yükseklikteki Akdağ'ın tepelerine tırmandık. Öyküsü uzun ve ilginç olan Uçarsu ve Yeşil Göl yine Abdal Musa'nın yaratılarından, kutsallarından iki obje olarak karşımıza çıktı. Özellikle Uçarsu, Alevi-Bektaşilerce kutsal sayılıyor; o nedenle her derde şifa niyetiyle buz gibi akan sulardan kana kana içiliyor; şişelere doldurulup götürülüyor!Suyun yakınındaki yamaçta bulunan ardıç ağacına çaputlar, bezler, kağıtlar vb. bağlanıyor; dilekte bulunuluyor..

       Abdal Musa Sultan inancının kutsallığı ve gücü, 14.Yüzyıldan bugüne dek öylesine devam ediyor ki insanları, din, mezhep, tarikat, soy, sop, ırk vb. ayrıştırıcı etkilerden uzaklaştırıp bütünleştiriyor; kültün ekolojik çevresinde birleştiriyor…

 

  

 
Toplam blog
: 46
: 225
Kayıt tarihi
: 27.03.13
 
 

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Antropoloji (Sosyal Antropoloji) mezunu 1971; F..