Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

AYFER AYTAÇ GAZETECİ YAZAR

http://blog.milliyet.com.tr/ayferaytac

10 Haziran '22

 
Kategori
İnançlar
 

İnandık ve Tasdik Ettik

HAYIRLI CUMALAR.
 
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla... 
 
Doğrusu Biz, yeryüzündeki bütün bu göz alıcı nîmetleri, yalnızca bu dünyaya ait gelip geçici birer süs olarak yarattık ki, 
içlerinden hangilerinin daha iyi davranışlar ortaya koyacağını belirlemek üzere, insanları bu nîmetlerle imtihân edelim. Yoksa bunlar, 
yalnızca zevk ve eğlencenizi tatmin edesiniz diye yaratılmış değildir. 
Kehf/7
 
Şimdi sen, ey Peygamber ve onun izinden yürüyen mümin; onlar bu ilâhî kelâma inanmıyorlar diye, arkalarından üzülüp hayıflanarak kendini helâk mi edeceksin? 
Üzülme, onların iman etmemelerinden sen sorumlu değilsin. Yeter ki bıkıp usanmadan uyarmaya, hakîkati haykırmaya devam et! 
Bunun için, dünyanın göz kamaştırıcı nîmetlerine körcesine bağlanan ve sahip oldukları güç ve servetle anlamsız bir gurura kapılan bu câhillere, 
evrenin ve hayatın anlam ve hikmetini öğret.
Kehf/6
 
İşte böylece, onların yaşadıkları bu ibret verici olayın tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmasını sağladık ki, uzun yıllar süren bir ölüm uykusunun ardından yeniden dirilen bu gençleri gören, 
duyan insanlar, Allah’ın vaadinin gerçek olduğunu, kıyâmetin gelip çatacağında asla şüphe olmadığını kesin olarak bilsinler. Asıl üzerinde durulacak mesele bu iken:
Onlar kendi aralarında, konuşarak bu gençlerin durumunu tartışıyorlardı. İçlerinden bazıları, “Hayatın tümünü onlar üzerine bina edelim.Her şeyde onları örnek alalım. 
Onlar gibi yaşayalım. İbadet ve itaatlerimizde, insan, eşya ve ihtiyaç anlayışımızda hatta baş kaldırma ve isyanımızda hep onlara dayanalım, onlar gibi olalım” dediler. 
Oysa onların durumunu Allah daha iyi bilir. Dolayısıyla hayat programında onlara değil Allah’a dayanmalı, O’nun dediği gibi yaşanmalıdır.
Öte yanda topluma hakim olan egemen güçlere gelince, onlar da: “Hayır, biz onların adına bir mescid, bir secdegâh, bir ziyaretgâh yapalım. 
Onların adını ziyaret ve secde, hürmet ve tazim makamı bir mescidle yaşatalım. Böylece insanlar ekonomik, sosyal ve siyasal hayatta bizim istediğimiz gibi yaşarlarken, 
ibadet ihtiyaçlarını da orada, onlarla karşılasınlar” dediler.
İşte, Ashab-ı Kehf kıssası bundan ibarettir ve kıssadan alınması gereken dersler bunlardır.
Ama kıssanın bu can alıcı, ibret verici yönleriyle ilgilenmek yerine, gereksiz ayrıntılarla kafa yoran, faydasız polemiklere girmeyi marifet sanan bazı câhiller, 
hiç bilmedikleri bir konuda atıp tutarak, “Onlar üç kişiydiler, dördüncüleri köpekleriydi!” diyecekler, yâhut “Hayır, beş kişiydiler, altıncıları köpekleriydi!” diyecekler. 
Kimileri de, “Yedi kişiydiler, sekizincileri köpekleriydi!” diyecekler. 
Bu gâfillere de ki: “Onların sayısını en iyi Rabb’im bilir. 
Ve eğer Müslümanlığınıza bir katkı sağlayacak olsaydı, bunu size de bildirirdi. Bu konuda ileri geri konuşanlara aldırmayın; çünkü onların gerçek hayat hikayesini bilenlerin sayısı çok azdır.”
Bunun içindir ki, ey Müslüman! Kur’an’da açıkça anlatılan bu belli başlı konular hariç onların sayıları, isimleri, mağarada kaç yıl kaldıkları gibi gereksiz konular hakkında, 
hiç kimseyle lüzumsuz tartışmalara dalma ve bu gibi konularda daha fazla bilgi edinmek adına, kıssaları efsaneleştiren bu insanlardan hiçbirine soru sorma! 
Geçmişe yönelik bilinmeyen konularda tartışmaktan kaçındığın gibi, geleceğe yönelik gaybî konularda da aynı titizliği göster..
Kehf/21,22
 
Böylece, hepsi derecelerine göre bölük bölük Rabb’inin huzuruna çıkarılacaklar. Ve Allah inkârcılara seslenecek: 
“İşte şimdi yapayalnız, çırılçıplak ve âciz bir şekilde huzurumuza geldiniz, tıpkı sizi ilk başta yarattığımız gibi! 
Oysa, sizin için böyle bir buluşmayı gerçekleştiremeyeceğimizi ve yaptıklarınızın hesabını vermek üzere asla diriltilmeyeceğinizi iddia ediyordunuz!”
Derken, bütün iyiliklerin, kötülüklerin kaydedildiği kitaplar ortaya konacak; bunun üzerine suçluların, orada yazılı olanları görünce, bundan dolayı korkudan titrediklerini göreceksin; 
“Vay başımıza gelenler!” diye feryat edecekler, “Bu nasıl bir kitapmış ki, küçük büyük hiçbir şey bırakmamış, hepsini sayıp dökmüş!” 
Böylece, dünyada iken ne yapmışlarsa, hepsini karşılarında görecekler ve Rabb’in hiç kimseye zerre kadar haksızlık etmeyecek.
Çünkü Allah, insanı iyilik yapabilecek özelliklerde yaratmış, dostunu ve düşmanını da ona önceden tanıtmıştı..
Kehf/48,49
 
Allah'ım Hz. Muhammed (salllahu.aleyhi.vesellem) ve Ehli Beyt’ine salât ve selâm eyle. Âmîn…
 
CUMAMIZ MÜBAREK OLSUN...
 
Ayfer AYTAÇ
ayferaytac.com
 
 
Toplam blog
: 622
: 205
Kayıt tarihi
: 08.12.14
 
 

Gazeteci-yazar ..