Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Temmuz '09

 
Kategori
Güncel
 

İnandınız mı?

İnandınız mı?
 

kaynak:internet


Gerçekten şu son söylenenlere inandınız mı?
"Münevver'in üzerindeki sperm lekeleri, öncesinde otopsi yapılan cesetten kalmış". Başlı başına bir skandal.

Önce doğru olduğunu düşünelim.
Adli Tıp niçin vardır? Artık herkes adli tıpın gücünü CSI serilerinden ve benzeri bir çok polisiye diziden biliyor. Hani saçından, tükürüğünden, elbise parçasından vb suçluları bulan diziler. Her izden kanıt üretmeye ya da suçluyu bulmaya yarayan kurum. Eğer yukarıda söylenen doğruysa kaç kişinin canı yandı o zaman, o masadan bulaşanlar nedeniyle. Şöyle bir şey düşünün: iki kadın ölü bulunmuş olsun. Birinin tecavüze uğradığı sanılıyor. Önce tecavüze uğramadığı düşünülen kadının otopsisi yapılıyor "o meşhur adli tıp masasında", sonra da tecavüz mağdurunun. Tecavüze uğrayan kadının üzerinden sperm lekeleri toplanıyor. Olur ya, ilk otopsisi yapılan kadın da az önce eşiyle birlikte olmuş ve onun vücudundaki lekeler "masaya" bulaşmış, bulaşanlar da tecavüz mağduru kadına. Ve adli tıpımız, o eşi tecavüzden tutuklatmış. Çok mu kurgu geldi? Olmaz artık mı?, diyorsunuz. Valla yukarıda ifade bunların olabilirliğini (belki de olmuşluğunu) ortaya koyuyor.

Demek istediğim, işler bu kaadr mı basit? Böyle vurdum duymazlık sonucu nice insanın canı yanmışdır da haberimiz yok.

Bir de doğru olmadığını (benim daha çok ihtimal verdiğim) durumu düşünelim, biraz da şeytanın avukatlığını yaparak ve hislerimi de katarak.

Doğru olmamasından kastım, böyle bir açıklamanın yapıldığı ama durumun böyle olmadığı. Açık söyleyeyim, birilerinin aklandığı...

Benim kafamdaki senaryo zavallı Münevver'in ayin mi dersiniz, manyakça bir oyun mu dersiniz, planlı şekilde tecavüze uğratılıp öldürüldüğü ve bunu da o şahsın tek başına yapmadığı...

Aklananlar ise orada olup bu eylemde bizzat bulunan o şahsın nüfuzlu arkadaşları. Zaten o "nüfuz"a bu olayda bolca tosladık. Avukatların ifadesiyle, jandarma eşliğinde o şahsın evine gidilirken harcanan zaman (5 dakikalık yol yarım saat 45 dakika ev aranarak harcanmış), eve gelindiğinde yol verilen araç (içersinde iki kişi olduğu söyleniyor avukat tarafından), eve gelindiğinde de " az önce çıktılar" yanıtı. O vahşeti gerçekleştirdikten sonra temizlik işçilerinin getirilip evin temizlenmesi. Çöpte kimse bulamaz rahatlığı ile cinayeti işleyen ve yardım ednelerin vurdum duymazlığı. Bunlar avukatın gazetedeki ifadeleri...

Bir de hatırlayın ilk bir ayı... Bu kadar Münevver haberi duyuyor muydunuz? Hiç yok tu ki... Nüfuzlu olmak böyle birşey. Sonra bazı gazeteciler bu olayla ilgilenmeye, televizyonlar ilgi göstermeye başlayınca yani yaklaşık bir ay sonra Türkiye'nin haberi oldu "adi bir vaka" diye örtülecek bu olaydan.

Şimdi tekrar o "nüfuz" devreye girdi gibime geliyor. Önce avukatlar bıraktı görevi. Bundan birkaç gün önce de "Rusyadaki o şahıs değil, O'nun ağabeyi" gibi bir açıklama geldi. Son olarak da spermler masadan geldi haberi. Hepsini bir altalta koyun. Devam eden dava sürecinde fazla yazamıyorum. Herkes suçu ispatlanana kadar suçsuzdur, bununla ilgili yazı da yazdım. Ama suçsuz niye kaçar, kan izleri, testere almaya çıkması vb. suçsuzluktan bayağı uzaklaştırıyor o şahsı...

Açıkçası Rusya'dan paketlenip getirileceği düşüncesine pek inanamıyorum, Rusya'da "nüfuz"un daha da etkili olabileceğini düşününce. Baba acısıyla kalır, içi yanarak söylediği sözlerle... Zaten bir iki ay sonra da unuturuz öyle değil mi, neleri unutmadık ki...

Yıllar önce lise sıralarındayken Çetin Emeç'in Hürriyet'teki köşesinde günün sözü olarak şunu okumuştum, yıllar geçiyor değişen bir şey yok:

"Yasalar cibinlik gibidir, sivrisinekler takılır eşekarıları deler geçer"
 
Toplam blog
: 24
: 743
Kayıt tarihi
: 24.03.09
 
 

İzmirliyim, ve İzmirli olmaktan gurur duyuyorum. İşlerimden fırsat buldukça kitap okumayı çok seviyo..