Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mart '15

 
Kategori
Futbol
 

İnat

Geçtiğimiz yaz sonunda ve futbol sezonu tam başlamak üzere iken Aziz Yıldırım bir kez daha şampiyon takımın teknik direktörünü gönderip , yıllardır süren inadına bir halka daha eklemişti. O inat "Takımı şampiyon yapan teknik direktörler değil, aslında benim" inadı, hatta paranoyası idi.

Aynı inat Tuncaylrın, Appiahların , Hojdoonklan, Alexlerin gitmesine göz yumdu. Aynı inat bu takıma santrafor lazım denen düşüncelere senelerdir karşı geldi. Tuncay lar, Appiahlar, Hojdoonklar, Alexlar aslında sadece saha içi değil, saha dışının da isimsiz kahramanları idi. Fenerbahçe markasına değer katan tüm isimleri bir bir koparttı attı. Zicoyu, Aykut Kocamanı da attığı gibi. Yönetimden Ali Koçlar, Sadettin Saranlar Kıyat gibi paşalar, Uğur Dündar gibi, Abdullah Kığılı gibi isimler ve niceleri koptu. Ama o zihniyet kendisine Emre ve Volkan ı yakın buldu. Hatta onların kaptanlığı altında Fenerbahçe nin saha dışında ne kadar antipatik olduğunu da göremedi ,aynı kendisinin olduğu gibi. Esas olanın sahadaki skordan ibaret olmadığını göremedi. Hep ben, hep ben dedi.

Zirvede yalnız kaldı, yanlızlık onu daha da bencilleştirdi. Fenerbahçe taraftarının şike süresince desteğini yanlış anladı, destek ona değil, taraftarın içinde olan Fenerbahçe sevgisine idi. Aslında Fenerbahçe ismini o lekeledi, Fenerbahçe taraftarı temizlemek için didinip durdu.

Sahada da son derece başarısız oldu, tam 3 şampiyonluğu son maçta kaybeden klübün başkanı olarak tarihe geçti. Hala para toplama peşinde, çünkü para ile herkesi daha da çok kendine mecbur etme zihniyeti geçerli günümüzde. Fenerbahçe nin yarınları diye çıkılan yol aslında sadece onun yarınları olabilir. GS senelerdir şampiyonlar ligine gidiyor, en çok geliri elde ediyor da ne oluyor. Borcu her sene daha artıyor. Bu yol doğru yol değil. Türk futbolunda yayın gelirleri arttıkça, klüplerin borçları artıyor. Demek ki, daha çok para, daha çok başarı düşüncesi aslında futbolu bitiren bir düşüncedir.

Avrupa da karşımıza çıkan takımların bütçelerine bakın. Esas olan doğru idaredir. Kimseyi Chelsea, Barcelona, Real Madrit ile rekabet için falan diye artık kandırmayın. Önce orta sınıfı takımlarla mücedele edin, onlarla mücadele etmeyi başarın, başarıyı sürekli hale getirin, sonrasına bakarsınız.

Bu özet aslında Türkiye nin de özeti değil midir? Dikkat ederseniz, idare şekli aslında ne kadar çok örtüşmektedir.

Hem Fenerbahçe lilerin, hem Türk Vatandaşları nın bu sene karar senesi. Çok net : Tek adamlılık devrine son vermeye karar verme senesidir bu sene.

 
Toplam blog
: 42
: 39
Kayıt tarihi
: 24.08.13
 
 

Meslek : Elektrik Mühendisi Eğitim : İstanbul Erkek Lisesi ( 1981) - İTÜ Elektrik Fakültesi ( 198..