Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mart '07

 
Kategori
Haber
 

İncindim, içim acıdı

İncindim, içim acıdı
 

“Başbakan Erdoğan'ın 7 yıl önce Avustralya'nın SBS radyosuna verdiği demeçte Öcalan'dan iki defa "Sayın" diye söz ettiği ortaya çıktı. Dahası, Başbakan o konuşmasında "Sayın Öcalan düşüncelerinin değil, şu anda almış olduğu kellelerin hesabını veriyor" derken şehitlere de "Kelle" demiş."

“İnsan neydim, ne oldum, ne olacağım demeli” derdi annem. Gerçekten öyle. Çoğu kez insan düşünemediği mevkilere geliyor. Yaşam birçok sürprize gebe.

Yoksullukla boğuşurken bir bilet alıyorsunuz, piyangodan para çıkıyor yaşamınız değişiyor. Birden olanlara şaşırıyorsunuz.

Sabah evden çıktığınızda gün içinde nelerle karşılaşacağınızı biliyor musunuz?

Yolda yürürken başınıza saksı düşmeyeceğinden emin misiniz?

Bir gün sonra, bir saat sonra, bir saniye sonra yaşamınızda nasıl değişiklikler olacağını önceden belirleyebiliyor musunuz?

Zor şey yaşamak, yaşamına yön vermesi insanın. İşte o zaman annemin sözleri geliyor usuma. “Bir kere konuşurken iki kere düşün” derdi.

Doğru söylermiş. Onun her sözü biz çocukları için çok değerliydi. Engin bir kitap gibiydi ne denli okusak bitiremezdik.

Aramızdan ayrılalı dokuz yıl olmasına karşın hep yanımızda gibi. Şimdi yaşasaydı çok üzülürdü.

Bize Refet Bele’nin İstanbul’a girişini. Öğretmenleri Nakiye Hanım’la o günün heyecanını yaşadıklarını. Arkadaşları ile birlikte Refet Bele’nin atının ayaklarını tutup da “Mustafa Kemal ne zaman İstanbul’a gelecek” diye sorduklarını. Refet Bele’nin atından inip başlarını okşayarak: “Çok yakın zamanda” diye onları yanıtladığını. Okula giderken en çok İngiliz askerlerinden korktuklarını. Sınıflarındaki Rum öğrencilerin onları “Mustafa Kemal öldü” diye nasıl üzdüklerini anlatırdı.

Başbakanın geçmişte söylediği bu sözleri okuyunca annemi anımsadım. Duysaydı bu sözlere Kurtuluş savaşını İstanbul’da yaşayan annem gerçekten çok üzülürdü.

Annem yaşadığı sürece bize Halide Edip Adıvar’ı, öğretmeni Nakiye Hanım’ı işgal altındaki İstanbul’u hep anlattı. Mustafa Kemal’i ilk kez İzmir’de gördüğünü, gözlerinin ufku delen bakışını hiç unutamadığını da…

İnsan, önce düşünmeli sonra konuşmalı.

Hele lider olanlar daha da fazla düşünmeli. Sözler insanları incitmemeli. Şimdi başbakanın bu sözlerinden birçoğumuz incindik, yüreğimiz yandı, içimiz çok acıdı.

Telefonun ucunda annesine: “Ben vuruldum, ölüyorum anne, hakkını helal et” diyen gencecik insanın kanı yerde dururken.

“Oğlun şehit oldu” sesini duyunca telefonda can veren babanın acısı bitmemişken.

Kırmızı bayrağa sarılı tabutu sarılmış, yanına gelen üst rütbeli bir subaya: “Bir oğlumu koruyamadınız. Oysa ben onu size emanet etmiştim

Her rüya sonrasında acısının biraz daha perçinlediğini belirterek, “Oğlumu rüyamda görüp hasret gideriyorum ama uyandığımda gerçekle karşılaşınca acım daha da artıyor. Rüya gördüğüm gecelerde sabah olsun istemiyorum.” diyor.

Derince Köyü Karakolu’nda askerliğini yapan oğlu Mahmut Işıkçı’yı 3 yıl önce şehit veren 42 yaşındaki Hevrize Işıkçı, şahadeti günler öncesinde hissetmiş aslında: “Rüyamda oğlumu gördüm. Anne seni çok özledim, diyordu. Bu rüyayı iki üç defa görünce babasıyla birlikte ziyaretine gittik. Bana ‘anne dizlerim artık tutmuyor’ dedi. Ben acı haber ne zaman gelecek diye beklerken, 3 gün sonra, oğlumun şehit olduğu haberini bir asker bize ulaştırdı.”

Eşinin acısını içine gömen, ama oğlunun hasretini bir türlü dindiremeyen Yılbur, teröre öfkeli: “Ben iki taraftan acı çekiyorum. Çocuklarımı yalnız başıma büyük zorluklarla büyüttüm. Eşimin yokluğuna biraz olsun dayanabiliyorum; ama oğlumun acısı yüreğimi yakıyor, canımı acıtıyor. Terör, ocağımı söndürdü. Allah da onların ocağını söndürsün. Devlet, başka annelerin ağlamaması için gerekeni bir an önce yapsın.”

Geceleri oğlunun hayaliyle uyanıp sabahlara kadar uyuyamadığını söylüyor. Anne Oskay, “Ölüm haberini aldığım gün, sabahtan akşama kadar içimde bir sıkıntı vardı. Sanki olacağını biliyordum. Şimdi her daim, kapıdan içeri girecek, anneciğim deyip boynuma sarılacak zannediyorum. Oğluma hasretimi bir nebze olsun gidermek için fotoğraflarına bakıp şiirler yazıyor, dua ediyorum.”

İçim yanıyor, göz pınarlarım kurumuş acılardan…

İnsanı insana kıydıran terörden, savaştan nefret ediyorum…

Resim:http://www.konya.pol.tr/sehitlerimiz.htm

 
Toplam blog
: 222
: 1359
Kayıt tarihi
: 22.07.06
 
 

Matematik öğretmeniyim. Liselerde okutulan MEB Talim Terbiye Kurulundan onaylı matematik ders kit..