- Kategori
- İlişkiler
İndir o parmağı çabuk! Suçlamayı değil, kabullenmeyi bil.
Parmak sallayan kim olursa olsun. Önce dönüp kendine baksın.
Hiiişşşt! Sana diyorum kız! Duymadın mı beni? Suçlamayı değil, kabullenmeyi bil. Kendi kusurunu görmeyi öğren. Çünkü bunu anladığın gün, olmaya başladın demektir.
Ne de kolaydır insanı suçlamak. Hatayı karşıya yüklemek gibisi yok; değil mi? "Sen! Senin yüzünden... Sen neden oldun bütün bunlara." diye söylenirken, sorunu çözdüğünü düşünürsün. Oysa içindeki öfke dinmez bir türlü. İç sesin seni işaret etse de, kabullenmek istemezsin gerçeği.
İnsana nefsinin ağır gelmesi boşa değil. Adam olanın vicdanı yakasını bırakmaz. En şiddetli, en celallenmiş halinle yüklenirken birilerine; özünü gösterir parmakların... Ne kadar bastırmaya uğraşsan da, susturamazsın yüreğini. "Oğlum! Suç sende. Azıcık efendi olsana! " diye azarlarken kalbin; öfken yalan olur. Giderek daha sahte görünürsün gözüne. En iyisi kendin olmaktır. Kimsenin uyarmasınI beklemeden...
İndir o parmağı çabuk! Esas kabahatin kimde olduğunu anla. Bi zahmet yoruver aklını. Adalet öyle kolay iş değil...
Yanlışın nerede başladığını fark et. Farket ki, bir an önce bulabilesin gerçeği. Başkasına değil, kendin için lazım sana bu. Sen!, demek işin en kolayı. Ama ancak düşünerek bulabilirsin gerçeği. Suçlamak yerine kabullenmeyi bil. Kendi kusurunu görmeyi öğren. Ancak bu şekilde büyütebilirsin kişiliğini. Tabii büyümeyi gerçekten istiyorsan...
Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.