Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Kasım '17

 
Kategori
Deneme
 

İndirgenen İnsanlık...

İndirgenen İnsanlık...
 

 Her birimiz toplum içinde yaşayageldiğimize göre bir karşılıklı ilişki içinde olduğumuz gerçeği yadsınamaz. Bu iki tarafında var olmasının temelini oluşturur. Var olmak bir şeyle ilişkili olmaktır bir bakıma. İlişki aynı zamanda iki insan arasındaki ve toplumla olan bağlantının da bilincidir. Ancak adil bir paylaşım bu bilincin devamını ve güçlenmesini sağlar. Kuşkusuz toplum içinde birlikte yaşamanın beraberinde getirdiği, sınırları ahlaki, vicdani, töresel, geleneksel ve yasal olarak belirlenmiş bir takım koşullara uyma zorunluluğu kaçınılmazdır. Ancak sağlıklı bir uyumdan konu açabilmek için, bir karşılıklı ilişki temelinde, iki tarafın da kendisine düşen, sorgulanması gerekli hususlar vardır. Dolayısıyla sağlıklı bir ilişki ancak sağlklı bir toplum içinde gelişebilir. Bir toplumsal yozlaşmanın giderek bireyi keni kalıpları içinde yaşamaya zorlaması, kişinin, uyumsuzluğu yönünde yaptığı kişisel sorgulamadan aklanmayla çıkışını sağlar. Aksine, böyle bir durumda toplumla ilişkinizi hala normal düzeyde sürdürebiliyor ve bundan rahatsızlık duymuyorsanız, indirgenen bir insan olarak safınızı belli etmişsiniz demektir.
 
* "Ne tuhaf, basitleştirme ve sahtecilikle yaşıyor insan." Yani yaşamak ve yaşamın tadını çıkarmak varken, olup bitenden rahatsızlık duymak, kuşatılmışlık, yabancılaşma ve yalnızlık hissiyle kıvranmanın, hayatı kendine zehir etmenin ne anlamı var. Yani, yaşamın tadını çıkarmak için tek dayanağımız adamsendeciliğe sığınmak ve onu korumak aşağılık bir kaçış değil midir? Zaten, dünya yansa beni ilgilendirmez genişliğinde bir kişinin egosunun iç bükey aynasına yansıyan şişkin görüntüsü, aslında indirgenmiş insanlığının sığlığının görüntüsüdür. Yapay uyum davranışları, sunulanı kadar görece özgürlüğe razı olmak ve umursamaz bir memnuniyeti kabul etmekle gelinen yer, kendinizi değil, başklarını suçlamak olacaktır. Ama indirgenmiş de olsa varsa insanlığınızdan kalan bir yerlerde, bir sinsi kurt sessiz bir gürültüyle içinizi kemirmeye devam edecektir. Ya bir gün her şey tersine dönerse... Herkes özgür değilse, hiç kimse özgür değildir. Çoğunluk mutsuzken siz mutlu olabiliyorsanız, kendinizi sorgulamanız gerekir.
 
 Umut bir solmaz çiçektir içinizde, kahreden ve acı veren gerçeklerin inadına. Adalet duygusuna olan inancınız en daraldığınız anlarda bir dost eli, sıcacık. Aynı duyguları paylaşan insanların var olduğu inancınız, şimdilik görülmeyen ama bir yerlerde ışıyan yıldızlarınız...
 
 Kötülüğün karşılığında kazanımlar elde edilen bir toplum, iyiler suskun ve tepkisiz kaldığı, korktuğu için varlığını sürdürebilir. ** "Korku zihni köreltir, düşünceyi eğip büker, korku karanlığı doğurur." Islık çalarak karanlık korkunuzu yenemezsiniz, bu ışığı getirmeyecektir. Bırakın, korku onların dağlarını beklesin. Bizim dağlarımızın başında mavi bulutlar...
*** "Halbuki korkacak hiçbir şey yoktu
      Her şey naylondandı o kadar..."
 
Akın Yazıcı
6 Kasım 2017/İzmit
 
*   Nietzche
** Krishnamurti
***Turgut Uyar "Geyikli Gece"
 
Toplam blog
: 190
: 391
Kayıt tarihi
: 07.05.14
 
 

1965 Ankara Üniversitesi Tıp fakültesinden asker hekim olarak mezun oldum. Gülhane Askeri Tıp Aka..