Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Eylül '07

 
Kategori
Kent Tarihi
 

İnebolu Çayı(rı)

İnebolu Çayı(rı)
 

Çayırda küçük bir koyun sürüsü otluyordu. Sürünün çobanı küçük bir çocuktu ve de kendinden emin bir şekilde yürüyen bir köpeği vardı. Sözettiğim yer İnebolu Çayının içi. İnebolu Çayı, uzun süredir yatağının küçücük bölümünde akan su dışında kupkuru olduğu için kendine doğal bir ortam oluşturmuş, daha önceki suların taşıdığı verimli topraklarda bir çayır büyümüş: İnebolu Çayı(rı). Kimi yerleri yemyeşil bir futbol sahası gibi dümdüz görünüyor, kimi yerlerde küçük su birikintileri, burasının bir su yatağı olduğunu kanıtlama telaşında.

Hızlı adımlarla yürüyen koyun sürüsünün arkasından biraz uzakta yürüyen üç koyun hala otlamayı sürdürüyorlardı. Bu üç koyunun ikisi aksayarak yürüyorlardı. Sürünün çobanı arasıra geride kalanlara gözatıp ilerideki koyunlara yetişiyordu. Sürünün köpeği de öndeki grubun içinden ayrılıyor, arkadaki üç koyunun geldiğini görünce o da küçük sahibi gibi önde yürüyen sürünün içine karışıyordu.

Çayın kuru yatağında büyüyen otlar bir koyun sürüsünün yemi olmuştu. Koyunlar çayın üzerindeki iki köprünün altında geçerek yukarılara doğru uzaklaştılar. Yarın sabah koyunlar yine çayın içinde otlayacaklar, bu yağmurlar yağıp çayın yatağı suyla dolana kadar, belki de kurban bayramının ilk gününe kadar sürecek.

Karadeniz kıyısındaki yerleşim yerlerinin içinden küçük akarsular akar, çok küçüklerine dere, büyükçe olanlarına çay denir. Irmak veya nehir diyebileceğimiz akarsular yoktur buralarda. Bu yıl çok kurak geçince, İnebolu Çayı da küçük bir dere olarak akıyor.

İnebolu Çayının geniş bir yatağı vardır ve henüz bu yatak çarpık şehirleşmeye kurban edilmedi. Umarım hep böyle dokunulmadan kalır. Şehirlerin bellekleri önemlidir. Bizde fazla yazılı kaynak olmadığı doğal olaylar genellikle insan bellekleriyle uçup gider. Gelişmeyi binalaşma sanan bazı kişilerin bu çayın üzerinin kapatılarak boş alan yaratma gibi düşünceleri olduğunu biliyorum. Onlara 1964 yılındaki seli görenlerle konuşmalarını öneriyorum. Birgün 1964 yılında, İnebolu Çayının üzerindeki köprüyü yıkacak kadar bir sel gelirse bu büyük yatağa gereksinim olacak (1). Kış olur belki çok kar yağar, bahar olur o karlar erir ve dolu dolu sular akar şimdi çayır olan yerlerden.

Aman sakın, çayın yatağına göz dikmeyin, su çok olursa rahat rahat aksın, az olursa çayır olsun koyunlar otlasın.

Fotoğraflar: İnebolu Çayı, 31 Ağustos 2007

İnebolu 31 Ağustos 2007

(1) Sallanan köprüden asla geçmem: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=11174

 
Toplam blog
: 1735
: 2429
Kayıt tarihi
: 22.09.06
 
 

27 Mart 1959'da İnebolu Yeşilöz Köyünde doğdum. Yeşilöz Köyü İlkokulu, Yeniyol İlkokulu, İnebolu ..