İnebolu

Merhaba,

Benim blog yazarlığımda ilk konum olacak. Yaptığım hatalar olursa şimdiden özür dileyerek sözüme başlamak istiyorum.

Ben Kastamonu ilinin şirin ilçesi İnebolu'da doğdum. Bir tarafı Karadeniz, bir tarafı yemyeşil çam ormanlarıyla kaplı olan cennet memleketim. Havasıyla, suyuyla doğasıyla görmeye değer diyorum.

Son yıllardaki kuraklıktan etkilenmiş ilçelerden biri de İnebolu. İlçeyi ortadan ikiye bölen İnebolu Çayı (İkiçay)var. Bizim çocukluk yılllarımızda bu çayın suyu hiç eksik olmazdı; hatta köprünün alt kısmına kadar dayanan bir su akıntısı olurdu. Evimiz Boyranaltı Mahallesi'nde olduğundan her gün okula gitmek için o köprüyü kullanırdık. Yağmur yağdığında çaya sel geldiğinde köprüden geçerken çok korkardım.

Biz köprüden sağ salim geçtik ve büyüdük. Maalesef son yıllardaki kuraklıktan iki çay da nasibini aldı. Kupkuru olan çay koyun sürülerine otlak oldu. Bir tarafı da köylerden İnebolu'ya gelen insanların araçlarını park etmesi için otopark.

Hayat ne kadar ilginç. Yıllar önce suyu eksik olmayan çay şu anda kuraklıktan nasibini aldı. Çaydaki balıklar ve kurbağalar bile kalmadı. Her gece o kurbağaların sesini dinlemek için mutlaka o köprüde dururdum ve kendimi o sese bırakırdım. Ama hiç bir ses yok artık.

Dünyamızın sonu olabilir dediğimiz kuraklık, bizim kurbağaların her gece konser verdiği İnebolu Çayımızı vurdu bile...