Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mayıs '16

 
Kategori
Siyaset
 

İngiliz siyaset anlayışı (Politik analiz)

İngiliz siyaset anlayışı (Politik analiz)
 

Bunu anlayabilmek için İngiliz tarihini de bilmek gerek. Kuzey Almanya'dan Britanya'ya sonradan göç eden Angllar asla Britanya adasının yerlisi değillerdir. Adaya sonradan göç ettiklerinin üzerini örtmeye çalışırlar. Britanya'da kendilerine Krallık kurabilmek için Angllar kendi MİTOLOJİLerini de oluşturmayı ihmal etmediler. Kral Arthur ve yardımcısı Merlin tıpkı Türklerin Orta Asya'daki Kağanları ve Dedekorkut hikayesi gibidir. Anglların Bee Wolf diye efsane destanları tıpkı Alper Tunga Destanı Ergenekon Destanı gibidir.

Amaaannn canım bize ne bunlardan bu benzerliklerden diyemezsiniz. Çünkü Devletleri devlet yapan ve onun köklü bir çınar gibi büyümesini sağlayan en önemli unsurlardan biridir Mitoloji. Bugün Yunanistan varsa Mitolojisi ve geçmiş köklü tarihi ve dili sayesinde var.

Elbette nasıl olurda Yunanistan veya İran gibi eski medeniyetler değilde İngiltere güçlü bir devlet oldu?

İşte analiz etmemiz gereken bu?

Bunun en güçlü nedeni İngiltere'nin ister iki yüzlü ister çok yönlü diyin siyasetidir. Londra dünyanın en büyük ve güçlü siyaset okullarına sahiptir. Bir bilgisayarın ağı gibi İngiliz aklı siyaset dedimmi biribiriyle alakasız görünen bir çok unsuru bağdaştırır.

Nasıl oldu da bu kadar güçlendiler?

Angllar Britanya'ya geldiklerinde ilkel bir hayat yaşayan İrlanda İskoç ve Gal kökenli Keltleri hegamonyaları altına almaya çalıştılar. Ünlü film Cesur Yürek'e konu olan İskoçya Bağımsızlık mücadelesi Britanya Emperyalizminin en önemli başlangıç noktasıdır. Britanya burayı sağlama almadan büyüyemedi. Bunu sağlamak için asırlarca tilki gibi siyasey uyguladı. Britanya Kraliyet armasında İskoçya boynunda zincirli boynuzlu atla sembolize edilir. Bu sayede İskoçların zihnine esaret kazınmıştır. İskoçlar İngilizlerle başedemeyip sonunda pes etmişler ve Birleşik Krallıkta denilen Büyük Britanyanın esir ulusu olmuşlardır.

"Denizlere hakim olan dünyaya hakim olur" bu sözü Milli söz ilan eden Britanya zamanla geliştirdiği denizcilik ve askeri tekniklerle deniz aşırı memleketlerde sömürdüğü ülkelerle dünyanın en güçlü ülkesi olmuştur. Kendisine Orta Doğu'da engel teşkil eden Osmanlıyı da önce yetiştirdiği ajanlarla Vahabi ( İŞİD'İN MEZHEBİ) ni kurmuş ve Buharinin "Yönetim Hilafet Kureyş Araplarındadır" uydurma hadisiyle ayaklanmayı başlatmıştır. Hadisleri ve geleneksel islamcılığı çok iyi kullanan İngiltere bugün bile zaman zaman "Prens Chales'ta Müslüman ama açıklamıyor" yalanını bazı tarikatlere söyleterek Dini cemaatleri kendine ustaca bağlamayı çok yönlü ilişkiler kurmayı ve geliştirmeyi bunları zamanla istediği yerde ve şekilde kullanmayı başarmıştır.

Bugün yeryüzünde İngiliz askerlerinin işgal etmediği ülke çok azdır. Özbekistan, Moğolistan, Kırgızistan, İsveç İngiliz işgali görmeyen ender topraklardandır.

Hiç şüphesiz İngiliz siyaset tarihinin yetiştirdiği yetenekli siyasetçiler çoktur ama bunların en bilinenleri Hempher, Lawrence, Churchil, Benjamin D'israeli, Thatcher, Kissenger sadece bir kaçıdır. Bu isimler İslam inancını mahvedecek şekilde cemaat ve tarikatlerle iş birliği içinde olmuşlar ve ezici çoğunluğu son derece cahil ve eğitimsiz olan İslam Ümmeti içinde kolayca fesat fücur çıkartmışlardır.

Kesinlikle Osmanlı İmparatorluğunu yıkan ve yerine Avrupalı Türkiye Cumhuriyeti kurulması fikri Britanya'ya aittir ve bu Lozan'da şekillendirilmiş ve Avrupa'nın esiri olan Cumhurbaşkanlarının kim olacağına ( GÜL'E Kadar) dahi gayri resmi görüş bildirme yapan Londra olmuştur. Tayyip Erdoağan dahi başlangıçta Londra onayı olmasa asla siyaset sahnesinde olmaz olamaz hapislerde çürütülürdü. Ancak RTE zamanla İskoçlar gibi beklememiş kendisine takılan zinciri Hakan Fidan'ı MİT Müsteşarı yaparak tek tek kırmıştır.

Britanya gerek PKK gerekse DAEŞ gibi terör örgütlerinin bir numaralı destekçisidir.

Bu örgütler sayesinde Kaos politikasıyla Ortadoğuyu yönetmeye devam etmektedir. Daeş sayesinde bir taşla bir kaç kuş vurmaktadır.

1- Londra'da bulunan radikal karakterli adamları Orta Doğuya yollamıştır, hem bu sayede bu adamları adadan uzaklaştırmış, hemde onları ne olduklarını bildiği halde pasaport verip Müslümanları katletmeye yollamıştır. Suriye ve Irakta kaos üzerinden ağırlığını koymaktadır ve bu ağırlığı ABD ve İSRAİL gibi kollarıyla maşalarıyla yapmaktadır.

2- Daeş'in yaptığı zulmler sebebiyle PKK'yı PYD adı altında Suriyeye taşımış ve Suriyedeki PKK'ya meşruiyet sağlamış PKK ve yandaşı PYD'ye silahlar vererek Kuzey Suriye ve Kuzey Irak üzerinden koridor açmayı başarmıştır bu sayede Türkiye'nin Orta Doğu ile olan bağlantısını kesmek istemektedir bu konuda engel gördüğü Barzani'den de kurtulmaya çalışmaktadır.

3- Daeş üzerinden Vahabi, Sünni ve Şii çatışmaları sağlayarak Müslümanlar arasında inanılmaz bir katliam başlatmış ve uzun süre hafuızalardan silinmeyecek ve kuşaktan kuşa aktarılacak kin nefret ve ruhsal yıkımlar miras kalmıştır. Bu durum Müslümanları en az 100 yıl etkileyecektir.

4- Daeş üzerinden Suriye'de Esad iktidarı zayıflatılarak rakip gördüğü ve 2001 den beri Müslümanlarla Fastan Endonezyaya kadar iyi ilişkiler geliştiren Rusya'yı Sünni düşmanı göstermeyi başarmış, Erdoğanla arasını bozmayı başarmış ve ikisini birbirine düşürerek yoluna devam etmiştir.

Aynı Britanya Kissenger gibi yaşlı kurtu Putin'e yollayıp "Aramızda üçüncü güç olmasın Erdoğan'a destek vermeyi kes artık. Eğer Erdoğan güçlenirse Türk tarafıyla Orta Asyadaki, Müslüman tarafıyla Rusya Müslümanlarının tamamının halifesi gibi davranır ve ortada Rusya kalmaz" diye korkutmuştur. Bu tuzağa düşen Putin şu an da büyük bir ekonomik ve siyasal bunalımın içinde kalmış durumdadır. Erdoğan'a hala çok büyük bir halk desteği gelmektedir. Chavez gibi Paraleller üzerinden hasta edilse de hala direnmekte ve hassas olan sağlığına rağmen gece gündüz bir yandan Paralel diğer yandan bölücülerle mücadele vermektedir.

Britanya'nın MI6 istihbarat bölümü asla boş durmuyor, herkes Hollywood'un yüzünden CIA'yi sanıyor güçlü ve aktif olarak. Oysa Londra siyaset akademisi 7 gün 24 saat durmadan her bölge için yeni şartlara göre politikalar üretmektedir, hesaplar yapmaktadır. Türkiye'ninde eli boş değil ancak Britanya elinde tuttuğu onca döküman, bilgi ve belgeyle siyaset üretmede İstanbul ve Ankara'ya göre çok ama çok avantajlı. Bizde Ergun Diler ve Bekir Hazar gibi tek tük gazeteciler var düşünce üreten, diğer bir çok gazeteci onların söylediklerini eğip büküp aynını söylüyor oysa farklı açılardan defalarca kez dikkatle düşünmek gerek, düşünsel tavaf yapmak gerek ve siyasete 360 dereceden 3D bakmak gerek. Bu yapılmaz ise Ümmeti yine bir hezimet bekliyor.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi gibi büyük bir bina içinde her biri bir bölge uzmanıyla gece gündüz çalışıp, siyaset ürekmekle, bu siyasetleri tüm dünyada Britanyanın karşısına dikmekle meşgul olmalı...

Bu savaş Britanyanın HAÇIYLA Müslüman HİLALİNİN savaşı olduğunu görmek ve buna göre yol almak gerek...

Gerçekten durmak yok ve yola devam olmalı ama o YOL SIRAT OLMALI ve ONUN İLKELERİ OLMALI....

 
Toplam blog
: 722
: 3755
Kayıt tarihi
: 23.01.09
 
 

A.Ü İktisat Fakültesi mezunuyum, daha önce Kazakistan ve Hollanda'da eğitmenlik ve tercümanlık iş..