Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Şubat '12

 
Kategori
Dil Eğitimi
 

İngilizce Eğitim / Grammar - 2 / Present Continuous Tense (Şimdiki Zaman)

İngilizce Eğitim / Grammar - 2 / Present Continuous Tense (Şimdiki Zaman)
 

Present Continuous Tense (Şimdiki Zaman)


A) Positive Sentences (Olumlu Cümleler) : [Subject + am, is, are, + (Verb-ing)]

1) “I” öznesinde “am” yardımcı fiili kullanılır.

2) “we, you, they” öznelerinde “are” yardımcı fiili kullanılır.

3)  “ he, she, it” (3. tekil şahıs) öznelerinde ise “is” yardımcı fiili kullanılır.

4)  Tüm cümle yapılarında fiilin sonuna “-ing” takısı eklenir.

- I am eating hamburger. (Hamburger yiyorum.)

- You are having breakfast. (Kahvaltı yapıyorsun.)

- We are playing football. (Futbol oynuyoruz.)

- They are watching TV. (TV izliyorlar.)

- He is working at this office. (O, bu ofiste çalışıyor.)

- She is cooking lunch in the kitchen now. (O, şimdi mutfakta yemek pişiriyor.)

- It is drinking milk. (O, süt içiyor.)

B) Negative Sentences (Olumsuz Cümleler) : [Subject + am, is, are, (not) + (Verb-ing)]

1)  “am, is, are” yardımcı fillerinin sonuna“not” eklenerek cümle olumsuz yapılır.

2)  “is no =) isn’t” “are not =) aren’t” şeklinde kısaltılırken “am not” kıslatılmaz.

3)  Tüm cümle yapılarında fiilin sonuna “-ing” takısı eklenir.

- Robert isn’t studying at the moment. (Robert şu anda çalışmıyor.)

- The baby isn’t sleeping now (Bebek şu anda uyumuyor.)

- They aren’t listening to music. (Onlar müzik dinlemiyorlar.)

- I am not dancing. (Ben dans etmiyorum.)

- She isn’t writing a letter at the moment. (O şu anda mektup yazmıyor.)

- My mother isn’t making a cake today. (Annem bugün pasta yapmıyor.)

- We aren’t working today. It’s holiday. (Bugün çalışmıyoruz. Tatil.)

C) Question Sentences (Soru Cümleleri) : [am, is, are,/(not)+ subject + (Verb-ing)]

1)  “am, is ,are” yardımcı fiilleri cümlenin başında kulanılır.

2)   Tüm cümle yapılarında fiilin sonuna “-ing” takısı eklenir.

- Is Jane sleeping in her room? (Jane odasında uyuyor mu?)

- Aren’t the students studying in the library? (Öğrenciler kütüphanede çalışmıyorlar mu?)

- Am I playing well? (İyi oynuyor muyum?)

- Is the boss speaking on the phone at the moment? (Patron şu anda telefonla mı konuşuyor?)

- Are you going to the supermarket? (Süpermarkete gidiyor musunuz?)

*  “-ing” Takısı Kuralları

1. Fiilin son harfleri sessiz harf + -e ile bitiyorsa “-e” düşer ve “–ing” eklenir.

              - dance  =) dancing               - ride =) riding                  - take =) taking

2. Fiilin son harfleri bir sesli + bir sessiz harf  ile bitiyorsa sessiz harf çift yazılır ve “–ing” eklenir.

              - cut  =) cutting                    - plan =) planning             - run =) running

Not: “x, w, y”  harfleri çift yazılmaz.

              - fix =) fixing                        - snow  =) snowing            - pay =) paying             

3. Fiilin son harfleri iki sesli + bir sessiz harf  ile bitiyorsa sessiz harf çift yazılmaz, sadece “–ing” eklenir.

             - keep  =) keeping                   - read =) reading                

4. Fiilin son harfleri iki sessiz harf  ile bitiyorsa sessiz harf çift yazılmaz, sadece “–ing” eklenir.

             - sing  =) singing                     - wash =) washing  

 

* Present Continuous Tense nerelerde kulanılır?:

a) Şu anda (konuşurken) gerçekleşmekte olan ya da olmayan eylemlerden bahsederken:

- You are using the Internet and you are studying grammar at the moment. (Şu anda internet kullanıyor ve dilbilgisi eğitimi görüyorsunuz.)

- My father is in the garage now. He is fixing the car. (Babam şimdi garajda. Arabayı tamir ediyor.)

- Mr. Taylor is painting the walls of his house right now. (Mr. Taylor şimdi evinin duvarlarını boyuyor.)

- The children are watching television at present. (Çocuklar şu anda televizyon izliyor.)

- What are you doing right now? Are you sleeping? (Şu an ne yapıyorsun? Uyuyor musun?)

- Look! It’s snowing again . (Bak! Yine kar yağıyor.)

- Shhhh! Your father is sleeping. Don’t disturb him. (Şşş. Baban uyuyor. Rahatsız etme.)

b) Şu anda aktif olarak yapmıyorsak da, süreç olarak içinde bulunduğumuz eylemlerden bahsederken: Örneğin “ karate öğreniyorum” diyen bir kişinin, konuşurken karate yapması beklenemez.

- I am reading the book “ War and Peace” now. (Şu an "Savaş ve Barış" kitabını okuyorum.)

- Are you working on any special project at the company at the moment. (Şu anda şirketin herhangi bir özel projesi üzerinde mi çalışıyorsun?)

- She is eating a lot these days. (O bugün bir çok şey yiyor.)

- The government is currently working on a new tax system. (Hükümet şu anda yeni bir vergi sistemi üzerinde çalışıyor.)

c) Geçici eylem ve durumlardan bahsederken;

- He usually listens to classical music, but he is listening to hard rock this evening. (O genellikle klasik müzik dinler ama bu akşam rock dinliyor.)

- She will rent a flat, but for the time being she is staying with her sister. (O bir daire kiralayacak ama bir süre için ablasıyla kalıyor.)

d) "always" "constantly" or “ forever” kelimeleri ile kullanıldığında:

Present Continuous Tense rahatsız edici hoş olmayan bir eylemden yakınma anlamı verir. Anlam olarak Simple present tense’i andırsa de , olumsuz duygu içerir. "always" “forever” or "constantly" kelimeleri cümlede "be" ve "verb+ing." arasında yer alırlar.

- I hate my brother. He is always wearing my shirts without asking me. (Erkek kardeşimden nefret ediyorum. O hep bana sormadan gömleklerimi giyiyor.)

- Mary is always late for work. Someone should warn her. (Mary daima işe geç gelir. Birinin onu uyarması gerekli.)

- She is constantly speaking. I wish she would shut up. (O sürekli konuşuyor. Keşke çenesini kapatsa.)

- Please change the subject! You are forever talking about your father-in-law. (Konuyu değiştirin lütfen! Durmadan kayınpederinizden bahsediyorsunuz.)

e) Önceden planlanmış gelecek zaman eylemlerinden bahsederken:

Bu yapıdaki gelecek zaman eylemleri kesinlikle yapılacak olan eylemlerdir.

- I am meeting some friends after work. (İşten sonra bazı arkaşlarımla görüşeceğim.)

- We are going to the cinema tonight. Are you coming? (Bu gece sinemaya gidiyoruz. Geliyor musun?)

- I am flying to Istanbul tomorrow morning. (Yarın sabah İstanbul' a uçuyorum.)

- Are you visiting your grandparents next week? (Gelecek hafta dedenizi mi ziyaret edeceksiniz?)

f) Bir eylemin fiziksel ve görsel olarak yapıldığını gösterirler:

Soyut düşünmek, sevmek, anlamak, sahip olmak gibi soyut anlamlı fiiller (be+ -ing) yapısında kullanılamazlar. Bu fiiler Simple Tense ile ifade edilirler. Örneğin “I love you” Simple Present tense ile yazılmasına rağmen “ Seni seviyorum “ diye çevrilir.

* Mental State (Ruhsal durum)

know, realize, understand, recognize, believe, feel, suppose, think, imagine, doubt, remember, forget,

want, need, desire, mean

* Emotional State (Duygusal durum)

love, like, appreciate, please, prefer, hate, dislike, fear, envy, mind, care, astonish, surprise, amaze

* Possession (Sahiplik)

have, belong, possess, own

* Sense Perception (Duyu, Algı)

taste, smell, hear, feel, see

* Other Stative Verbs

look, seem, appear, sound, resemble, look like, cost, owe, weigh, equal, be, exist, matter, consist of, include, contain

Hem Continuous hem de Simple formda kullanılabilirler. Fakat bu farklı kullanım, anlam farklılılığına da yol açar. Örneğin;

Think

- “What do you think about the new English teacher?” “ I think he is a nice man !” (Yeni İngilizce öğretmeni hakkında ne düşünüyorsun? "Bence hoş adam!")

-  I am thinking about the exam tomorrow. It will be a difficult one. (Yarınki sınavla ilgili düşünüyorum. Zor bir sınav olacak.)

1. cümlede “think”, fikir gösteren soyut anlamlı bir fiildir. Kişilerin belli konularda fikir sahibi olmaları fiziksel bir durum değildir.

2. cümlede ise “think” , fiziksel ve görülebilir bir özelliği olan somut bir eylemdir. Örneğin bir şey düşündüğünü görerek anladığımız bir kişiye “ Öyle derin derin ne düşünüyorsun” diye sorarız. Düşünme eylemi fiziksel bir durum olmuştur.

Have

-  I have two cats and a dog. Do you have any pets? (2 kedim 1 köpeğim var. Evcil hayvanın var mı?)

-  I am having a nice time in my speaking classes. (Konuşma derslerinde güzel vakit geçiriyorum.)

1. cümlede “have” fiili sahip olmak anlamında asla continuous olarak kullanılamaz.

2. cümlede ise “have” fiili iyi zaman geçirmek, eğlenmek anlamında somut bir yapıdadır.

Smell

- All flowers smell nice. (Tüm çiçekler hoş kokar.)

- The little girl is smelling the flowers. (Küçük kız çiçekleri kokladı.)

1. cümlede “smell” soyut bir eylemdir. Çiçekler kokma eylemini fiziksel ve görülebilir bir şekilde yapmazlar.

2. cümlede ise “smell” fiili aktif bir anlamdadır. Küçük kızın bu koklama eylemini fiziksel olarak yapması görülüp, başkalarına da gösterilebilir.

* am / is / are + being + Adjective (Sıfat)

Be + an adjective yapısı bir durum gösterir.

- Jack is very happy today. (Jack bugün çok mutlu.)

- Kathy is beautiful and intelligent. (Kathy güzel ve akıllıdır.)

Bazen be + an adjective continuous olarak da kullanılır. Bu tarz cümleler sadece konuşma anında geçerli olan bir niteleme yapar, genellenemez. Örneğin aşağıdaki cümlede Tom’un kabalık yapması, onun her zaman kaba biri olduğu anlamında değil, o an için yaptığı eylemin kaba olduğunu göstermek içindir.

- Shut up Tom! You shouldn’t shout at your mother. You are being very rude. (Kapa çeneni Tom. Annene bağırmamalısın. Çok kabasın.)

* Adjectives That Can Be Used With  am/ is / are + being

- bad, careful, cruel, fair, foolish, funny, generous

- good, illogical, impolite, irresponsible, kind, lazy, logical

- loud, nice, noisy, patient, pleasant, polite, quiet

- responsible, rude, serious, silly, unfair, unkind, unpleasant

Önemli not:“ angry, beautiful, handsome, happy, healthy, hungry, lucky, nervous, old, sick, tall, thirsty, young ” sıfatları “am / is / are + being” yapısında kullanılamazlar.

INCORRECT:  My grandmother is being old

CORRECT :  My grandmother is old.

 
Toplam blog
: 296
: 6335
Kayıt tarihi
: 24.09.08
 
 

Bankacılığın stres ve yoğunluğundan fırsat buldukça, okumaya ve düşüncelerimi burada paylaşmaya ç..