Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Temmuz '18

 
Kategori
Dil Eğitimi
 

İngilizce Sorunsalı

İngilizce biliyor musunuz? Biraz… Aslında anlıyorum ama konuşamıyorum… Benim temelim zayıf… Öğrenmem gerekiyor ama nasıl yapacağım bilmiyorum… Şimdi başlarsam ne kadar sürede konuşmaya başlarım… Vs vs …

Yukarıdaki cümleler tahmin edeceğiniz üzere; İngilizce bilmeyen, öğrenmek isteyen ama öğrenemeyen, nasıl öğreneceğini bilmeyen ya da genel olarak İngilizce hakkında çok fazla fikrî olmayan arkadaşlarımızın kurduğu cümleler.

Evet İngilizce… Kapitalizm ’in ana dili, sömürünün kültürel anlamda vücut bulmuş hali, kendinizi Dünya’ya ve farklı milletlere ifade etmenin en kestirme yolu ve çağımız Dünyasında iyi bir iş bulabilmenin en temel şartlarından biri…

İngilizce ile maceramız çocukluk yıllarından itibaren başlıyor. Tabii eğitim genel olarak ülkemizde her açıdan bir problem cenneti olduğu için, İngilizce eğitimimizde de bazı sorunlar yaşıyoruz. İlkokul yıllarından üniversiteye kadar İngilizce dersi görmemize rağmen maalesef birçoğumuz başlangıç düzeyinden öteye geçemiyor, daha kötüsü İngilizce öğrenmeye dair umudunu kaybediyor ve kendisini bir çaresizlik içinde buluyor… Ve bu çaresizlikle de yazının başında bahsettiğimiz sorularla kendisini bir fikir kargaşası içinde buluyor. Bu durumda olan başta genç kesim olmak üzere toplumumuzda ciddi bir kitle mevcut…

Peki, ne yapmak lazım diye sesli sesli düşünmeye başlamışsanız asıl konumuza geçebiliriz. En başta tüm içtenliğimizle istememiz gerekiyor. Çünkü bir şeyi elde etmenin altın kuralı samimi bir şekilde istemektir. Gerçekten isterseniz kendiniz için düzenli ve sürdürülebilir bir çalışma disiplini tesis etmeniz oldukça kolaylaşacaktır. Tabii istemek meselenin ilk adımı, sonrasında da sizi İngilizce öğrenmeye iten asıl sebebi açık bir şekilde tanımlamanız gerekiyor. Bu iki hususu aktif eğitim öncesi bir çeşit zihni hazırlık olarak değerlendirebiliriz. Gerçekten ve ne için istediğimizi bildikten sonra bu yolda adım atmak ve mesafe kat etmek daha kolay olacaktır. Peki sonra?

Sonrası kolay… Ça-lı- şa-cak-sı- nız … Tabii yine akılda bir soru beliriyor değil mi ? “Tamam, çalışalım ama… Nasıl çalışalım?” Hemen anlatalım… Öncelikle güzel bir Atasözümüz vardır bilirsiniz. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır derler. O sebeple burada aslında en sağlıklı yöntem, kendi isteğinizle belirleyeceğiniz ve kendinize uygun sürdürülebilir bir çalışma programı yapmaktır. Ancak elbette birkaç tavsiyem var bu konuda.

Öncelikle en önemli tavsiyem, İngilizceyi bir ders olarak görmekten ziyade, hayatınızın bir parçası haline getirmek… Yani zihninizi sürekli İngilizce ile meşgul tutmak… Mesela gün içinde doğaçlama bir şekilde ara ara kurduğunuz cümleleri acaba ben bu cümleyi İngilizce nasıl söylerdim diye düşünüp anlık çeviriler yapabilirsiniz ya da gün içinde yine doğaçlama bir şekilde gördüğünüz nesnelerin İngilizce anlamlarına bakabilirsiniz. Bu davranış tarzı size iki önemli şey kazandırır. İlki sürekli yeni şeyler öğrenmek, ikincisi ise heyecanı hiç kaybetmemek…

Bu davranış tarzının yanında, sıklığını ve süresini kendiniz belirleyeceğiniz etüt çalışmaları yapmanız gerekmektedir. Burada ki anahtar kural ise eğlenmektir. Bu çalışmayı bir eğlence hâline getirmek elbette maharet ister. Eğer İngilizceye hoşunuza giden konular üzerinden yaklaşırsanız keyif almanız daha kolay olacaktır. Mesela futbol tutkunu bir bireyseniz İngilizce maç özetlerini dinleyebilirsiniz ya da müzik dinlemeyi çok seviyorsanız, ana dilde dinlediğiniz şarkıları İngilizceye, yabancı dilde dinlediklerinizi ise kendi dilimize çevirerek çalışabilirsiniz. Yani parola mutlu olmak…

Çalışırken ayrıca hibrit çalışma sistemi olarak tabir edebileceğimiz bir yöntemden de bahsetmek istiyorum. İngilizce okuduğunuz ya da dinlediğiniz bir cümlenin hem kelime ve anlam boyutu hem de dil bilgisi boyutu vardır. Bu sebeple, anlamış olduğunuz bir cümlenin içinden, hem bir dil bilgisi konusunu öğrenebilir veya tekrar edebilir hem kelimelerinin cümleye kattığı anlamları ve işlevleri ( zarf mı sıfat mı gibi ) hem de konuyu derinleştirip öğrendiğimiz kelimeleri türevlendirerek ( teach , teacher , teaching , education , scholl , gibi ) çalışmanızı daha verimli hâle getirebilirsiniz…

Bu etütlere ve az önce bahsettiğim davranış değişikliğine ek olarak, İngilizce bir kitap ve dizi takip etmek, düzenli bir film izlemek (bu arada görsel kaynaklarınızı ağırlıklı olarak İngilizce altyazılı şekilde çalışmakta fayda var) , İngilizce günlük ve kelime defteri tutmak gibi alışkanlıklar oldukça faydalı olacaktır.

Bu tarz çalışmaların yanında, öğrenilen bilgilerin pratiğe dökülmesi açısından yabancı bir arkadaş edinmek oldukça önemlidir. Bu konuda gospeaky ve tandem gibi uygulamalardan faydalanılabilir. Bunun yanında sizin gibi arkadaşlarınızla ya da tek başınıza da konuşma pratiği yapabilir, dil okullarının konuşma kulüplerine kaydolabilirsiniz. Konuşmak için altın kural sürekli üstüne giderek hata yapmaktan korkmayıp denemektir.

İngilizce eğitimi ile ilgili ayrıca birçok akıllı telefon uygulaması mevcuttur. Özellikle, English Central, Memrise , Voscreen en başta tavsiye edebileceğim uygulamalar. Ancak bu konuda çok ciddi bir çeşitlilik de mevcuttur.

Kısaca basit bir yol haritası belirlemek adına ise sizlere tavsiyem, öncelikle basit dil bilgisi kurallarını yani temel zamanları (tense) öğrenip, üstüne okuma yaparak öğrendiklerimizi de yabancı arkadaşlar, kendi arkadaşlarınız ya da konuşma kulüpleri yoluyla pratiğe dökmek olacaktır. Ancak başlangıç çok ciddi ve samimi şekilde yapılmalıdır.

Arkadaşlar takdir edersiniz ki şuan konuştuğumuz dili öğrendiğimiz gibi, farklı bir dili öğrenmek ve konuşmak da gayet mümkündür. Bu sebeple umutsuzluğa kapılmadan, belli bir disiplin ve düzen hâlinde çalışmanın sonucunda başarılı olmamanız için hiçbir sebep yoktur.

Burada önemli olan, herkesin belli bir anlama hızının ve düzeyinin olduğunun farkında olup karşılaştırma yapmamak ve bu eğitimin başlangıcı ve bitişi olan bir faaliyetten ziyade hayat boyu devam eden bir süreç olduğunun farkında olmaktır. Bu sebeple ne zaman konuşacağım ya da öğreneceğim yerine, neler konuşuyorum ve neler öğrendim gibi sorularla kendimizi daha çok eğitimin keyfine kaptırmak ve tat almaya çalışmak daha zevkli olacaktır. Sorularınız olursa yorum olarak belirtebilirsiniz, yardımcı olmaya çalışırım. Hepinize İngilizce eğitim sürecinizde başarılar diliyorum.

 
Toplam blog
: 4
: 187
Kayıt tarihi
: 21.07.18
 
 

Merhabalar , Bendeniz Onur Oruç. Uludağ Üniversitesi'nde 3.sınıfı okumaktayım. Siyaset bilimi ve ..